Dönemeçi döndüğünde onları gördü.150 metre ötedeydiler ve 4 kişiydiler.İçlerinden biri yerde yalvarıyordu:
-Tamam,tamam!Motoru da istemiyorum,hiç bir şey istemiyorum!Haberim sana hediye olsun Kamu,canımı bağışla lütfen!
Grubun lideri olan adam yerdekinin etrafında yürüyordu.Ellerini arkada birleştirmişti ve elinde bir tabanca vardı.Diğerlerindeyse Ak-47 tarzı uzun namlulu silahlar vardı.Emre tüm bu olanları göz ucuyla izliyordu.Motorsikletine hemen bir göz gezdirdi,bıraktığı gibiydi.
-Anlamadığın şey şu seni ibne,sen zaten bana ait olan bir şeyi hediye edemezsin.
Adam bir an kendini kaybedip etrafında dolaşan adama çıkıştı,bunun ne denli yanlış bir karar olduğunu lafı bitince anlayacaktı.
-Bana söz vermiştin!Motor kısmını bana vericektin!Sen sözünü tutmayan bir or...
Kamu denilen adam bir saniye içinde tabancasının namlusunu geri ittirip adamın alnına ateş etti.Sonra da adamın üstüne tükürdü.
Emre zaten öfkeliydi,bu manzara da öfkesini iyice alevledi.4 kişi olmaları umrunda değildi.Silahın kolunu çekti,mermiyi sürdü.Derin bir nefes alıp verdi ve bir gözünü kapayıp diğeriyle dürbüne baktı.
Kamu dedikleri adama doğru nişan aldı.Rüzgar esmiyordu ve daha kesin bir atış yapabilmek için nefesini tuttu.Kamu denilen adam eğilmiş motorsikletin arka tarafındaki gözü karıştırıyordu.Ve Emre tetiğe bastı.Mermi tam namludan çıktıktan sonra Kamu'nun önünden bir adamı geçti ve normalde kafasına gitmesi gereken mermi adamının göğsüne saplandı.Vurulan adam Kamu'nun üstüne yığılınca adamların hepsi şaşkına döndü:mermi sesi gelmemişti!
Emre sırıttı,susturucusunun karşılığını almıştı.Adamlar etrafa delicesine bakınırken Kamu bağırarak emrini verdi:Mehmet benle gel,Kemal motorsikletin arkasında kal!
Telaş içindeki adamlar rastgele etrafa ateş ederek bir duvarın arkasına geçtiler.Bu arada Emre ikinci atışını ıskalamıştı ama sorun değildi,şarjörde 8 tane daha vardı ve şimdiden adamların kalbine korku salmıştı.
Emre motorsikletin arkasındaki adama ateş etmek istemedi,onu sağlam geri istiyordu.Sessizce saklandıkları duvarın eşiğine nişan alıp bekledi.Birkaç saniye sonra Kamu'nun sesini duydu:Kimsin bilmiyorum ama ortaya çıkarsan sana zarar vermeyeceğiz!
Emre tabikide buna inanmadı,pozisyonu belli etme niyetinde değildi.
Kamu motorsikletin arkasında saklanan adama seslendi:Ayağa kalkıp tekerleğe nişan al,hemen!
-Ama Kamu ayağa kalkarsam,
-Hemen ayağa kalk ve nişan al yoksa seni ben vururum! Bunu söylerken tabancasının namlusunu adama doğrultmuştu.Adam istemeye istemeye ortaya çıktı ve Kamu'nun sesi tekrar duyuldu:Bak dostum,bize katılabilirsin tamam mı?Vurduğun adamı dert etme,onun yerine sen geçersin.Bana senin gibi iyi silah kullanan adamlar veya kadınlar lazım.O yüzden ortaya çık ve silahını indir.Bu işi konuşarak halledelim.10'a kadar sayıcam,eğer çıkmazsan adamım motorsikletin teke...
Emre daha fazla dinlemeden ayaktaki tekerleğe nişan alan adamın kafasını uçurdu.Vurulan adam son anlarında çok şaşırmıştı,vurulmayı hiç beklemiyordu.
Kamu da şaşırmıştı ama Emre eline bir koz vermişti:adamın düşüş yönüne bakıp tam aksi istikamete göz gezdirdi ve Emre'yi pustuğu yerin ucundan gördü.Kafasındaki askeri şapkayı da nereden bulmuş? diye düşündü Kamu.Sonra da Emre'ye doğru ateş etmeye başladı.Son kalan adamı da ona katıldı.
Birden Emre'nin pustuğu duvara ve yakınına mermiler yağmaya başlamıştı.Adamların yerini nasıl anladığına anlam veremedi ama kalıp onlara sormayı da hiç düşünmüyordu.Risk aldı,koşarak karşı sokağa geçti.Koşarken mermiler etrafında uçuştu.Hatta bir iki tanesinin sırtındaki çantaya isabet ettiğini hissetti.Karşı duvara varırken ilk kez Kamu denilen adamla göz göze gelmişti.Adam kahverengi gözlüydü ve yapılıydı.Yanağında bir bıçak yarası vardı.
Emre duvarın arkasına kendini atar atmaz mermiler gelmeyi sürdürdü.Artık karşılık vermeliydi yoksa burada ölecekti.Emre gene derin bir nefes aldı ve bir anlığına pustuğu duvarın arkasından çıkıp art arda ateş etmeye başladı.
Adrenalinden dolayı ilk üç vuruşu hiçbir şeye isabet etmedi.Karşısındakiler Emre'nin atışlarına karşılık daha fazla ateş ettiler.Emre duvarın kenarından geri çekilmek zorunda kalmıştı.Adamlar fütursuzca duvara sıkıyorlar,sıkarkende yaklaşıyorlardı.Emre arkasını dönüp koşmaya başladı.İki binanın arasındaki dar bir sokaktı burası.Bir süre koştuktan sonra büyük bir çöp kutusundan sola döndü.Dönerken de çöp kutusundan aşağı sarkan kolları görmemişti.
Tam köşeyi dönerken arkasındakilerin ona yetiştiğini duyar gibi oldu.Çantasından dolayı yavaş ilerliyordu.Koşarken çantasını tek omzuna alıp içinden Ump'yi aldı.Artık yakın mesafedelerdi.Bir sonraki döndüğü sokaktaysa yol aşağı doğru gidiyordu.Biraz ileride bir cafe vardı,dışarıdaki sandalyelerin olduğu bölümde birsürü ceset yığılmıştı.Emre çevik bir hareketle cesetlerin üzerinden atlayıp arkalarına geçti ve çantasını da ceset siperlerine ekleyerek beklemeye başladı.Üç saniye sonra elinde silahıyla Kamu'nun adamı belirdi sokakta.Emre artık artan nabızıyla,öfkesiyle,üzüntüsüyle o an farklı bir kişiydi.Aklı başındaydı ama aynı anda aslında o değildi.Yerine başkası geçmişti sanki.Emre köşede gözüken adamı seri ateşlerle öldürdü.Arkasından gelen Kamu da bunu beklemediğinden koluna bir mermi yiyip geri döndü.Etraf gene sessizleşmişti.Emre'nin eli gram titremiyordu,profesyonel askerlik eğitimi almış komandolara dönüşmüştü sanki.
Sol cebinden sis bombası olduğunu düşündüğü silindirik bombayı çıkardı.Pimini çekti ve geldiği sokağa doğru attı.Başta az olan duman birden çoğaldı ve sokağın o bölümü gözükmez oldu.Sokağın girişi artık tamamen gri beyazdı.Kamu dumanlar çoğalınca rastgele dumanın içinden ateş etmeye başladı.Etrafa öylece sıkıyordu.Emre yavaş adımlarla D100 e ulaşabileceği dönemeçe doğru,minimum ses çıkararak ilerlemeye başladı.Aynı anda dumana nişan almış gidiyordu.Her an Kamu'nun dumandan çıkmasını bekliyordu.Yolu yarılamıştı ki dumanın içinden adamın sesi duyuldu:Bak ne diyeceğim delikanlı,artık sana yaptığım teklif geçerli değil.Bana 3 sağlam adamıma mal oldun ve şunu bilki seni gördüğüm yerde öldüreceğim.Cehennemin dibine de gitsen oradan seni çıkarıp ben öldüreceğim,sonrada oraya tekrar geri ATACAĞIM!BENİ DUYDUNMU SİKİK HERİF!SENİ PARÇA PARÇA EDECEĞİM!
Emre cevap vermeye karar verdi ilk kez.Karşıya varmıştı artık,sokağın sonundan karayolundaki arabalar gözüküyordu.
-Seni bekleyeceğim Kamu ama şimdi gitmem gerek.He bu arada motorsikletime iyi bak.Birdahaki buluşmamızda onu geri alacağım.
Sözlerinin ardından son gaz koşup mezarlığa dönmüş yerden ayrıldı,karayoluna geçti.Arkasından hala Kamu'nun bağırmasını duyuyordu.Belliki hala dumanın oradaydı,korkusundan çıkamıyordu.
Emre mesafeyi yeterince açtıktan sonra yan yollara girmeye başladı.Yavaş yavaşta kendine geliyordu.Ona ne olmuştu,nasıl bukadar çabuk kontrolü kaybetmişti?Az önce sorgusuz sualsiz 3 adam mı vurmuştu o?
Bunları düşünmemeye çalıştı.Yolda ilerlerken güneş tepedeydi.Kararı belliydi,artık İstanbul'u terk edecekti.Burda kalmasının bir nedeni kalmamıştı.Uzun yolculuğunun ilk günü buydu ve yolda başına gelebilecekleri düşünüyordu.
Bir süre yanyollardan gittikten sonra tekrar anayola çıktı.Psiklojik olarak berbat durumdaydı Emre.Hayalkırıklığı,suçluluk,üzüntü,öfke,heyecan...Hepsi birbirine karışmıştı.
Anayolda bir araca binip gidebildiği kadar gidiyor,sonra yolun tıkandığı yerden ilerideki başka bir araca biniyordu.Bazen uzun bir süre yürümek zorunda da kalabiliyordu.Akşamüstü İstanbul'dan çıkmak üzereydi.Arkasında güneş batarken Emre uzun bir araba kuyruğunun yanında silahı sırtında ilerliyordu.Tek ihtiyacı olansa bir parça umuttu.
AYNI SIRALARDA KADIKÖY'DE
Kamu sinirden köpürüyordu.Okadarki hıncını o gencin motorsikletinden çıkarmıştı.Tekerleklerine bıçağını batırıp çıkarmıştı sürekli.Sonunda biraz sakinleşince deniz kenarında yere oturdu,ayaklarını aşağı sallandırdı.Yanında bir ceset denize doğru sarkıyordu.Büyük bir hışımla bağırarak iki eliyle ceseti suya itti.Gene sinirleri hoplamıştı.Bir çocuk nasıl onu yenebilirdi?Hem de tek başınayken!Bunun olmasına birdaha izin vermeyecekti,o veletten intikam alacaktı.İçinden yeminler edip duruyordu.
Telsizinden şu anonsu geçti:Hepiniz beni dinleyin.Herkesi bir saat içinde vapur iskelelerinin yanındaki sokakta olsun.Silahlarınız yanınızda olsun.Bu arada Kerim,aracı getir.Ava çıkıyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gri Virüs
FantascienzaRusya'da biyolojik araştırmalar yapan bir labaratuvarda bir sorun çıkar ve insanların %99'unu iki hafta içinde öldürecek bir virüs tüm dünyaya yayılmaya başlar.Hastalık bulaşan insanın yüzünde gri lekeler çıktığından hastalıktan sonra hayatta kalan...