Güneydeki Güç (Bölüm 3)

23 4 0
                                    

Güneyde havaların soğuma dönemi yaklaşıyor fakat buna dair bir belirti hâla yok. Nôrya belki de en refah günlerini yaşıyor ve yaklaşık bir aydır görevde olan özel takımı, şimdi kral ile konuşmaya geliyor.

Plabrias, gereksiz tüm raporları erteleyerek beşinci bölüğe yaklaştı ve silahlarını teslim etmiş olan diğerleri de. Ganimetlerin ise tümü, görevli askerlere verilmiş, onlar tarafından grup ile beraber kralın huzuruna doğru yol alıyordu. Beşinci
bölüğün önünde inanılmaz bir kalabalık karşıladı Plabrias'ı. Kusursuz bir dizilim, inanılmaz büyük bir avlu ve sarayın bölüğe bakan tarafının ihtişamı, çok kolay bir şekilde göze çarpıyordu. Bölüğün atmosferinden bile, daha önce eşine pek rastlanmamış bir disipline sahip olduğu anlaşılıyor ki burası en üst seviye eğitimlerin verildiği yani birlikteki en başarılı askerlerin bulunduğu bölük olduğunu çok net bir şekilde gösteriyordu.

Tüm askerlerin karşısına gelince durdu Plabrias ve onlara dönerek selamını verdi. Tümü olabilecek en nizami şekilde aldılar selamını ve uyumu hiç bozmadan yaptıkları ayak vuruşlarının ahengi ve bağırışları, oldukça etkileyici olmanın yanında, buradaki bu savaşçıların Nôrya'ya olan bağlılıklarının da bir kanıtı niteliğindeydi.

Plabrias, oldukça soğuk kanlı bir şekilde baktı onlara ve bu kadar muazzam bir ordunun karşısında olmasına rağmen, belki de bundan hiç etkilenmemiş olan tek kişiydi. Ardından hepsinin şöyle bir yüzüne baktı ve artık suratlarında, beklentisizliği, umursamaz keskin bakışlarını görebiliyordu. Beşinci bölüğe kadar yükselebilmiş olan bu askerler, artık bir harp için değil krala olan bağlılıkları için burada olduklarını yansıtabiliyorlardı. Bu da onlardan beklenen en önemli şeylerden biriydi zaten.

Bölüğün bahçe tarafından saraya doğru uzanan yeşillikli, taştan yolun üzerinde, bölüğe göre saraya daha yakın olan, yarı kristalden olma ve duvarlarının soğuğu ile etrafına pek kimsenin yaklaşamadığı, içine ise kralın izni dışında kimsenin giremediği 'Ostende'(ismini herkes bilmez) adlı bina bulunur. Kapı kısmı kristalden oluşmuştur ve bu sayede önünde iki nöbetçi, en fazla bir saat olmak şartıyla nöbet tutar. Bu da donmanın eşiğine gelinen ve Nôrya üzerinde tutulan en zor nöbetlerdendir. Bu bina ilk yapıldığında, nöbet için sadece Horp görev alabilirdi. Fakat soğuğa karşı direnç kazandırmaya yönelik eğitimler verildikten sonra, aslında nöbet tutmak için sadece Horp gibi insan doğasına aykırı bir güce sahip olmak gerekmediğini, tüm askerler anladılar. Fakat bu binanın soğuğuna şahit olabilmiş olan çoğu asker, buranın nöbete ihtiyacı olmadığını, zaten bu suça teşebbüs edebilecek kadar aptal olan bir kişinin binaya yaklaşamayacağını ve hiç bir şekilde hırsızlık veya herhangi bir sırrın açığa çıkmasının imkansız olacağını düşünürler. Lakin binanın sadece dışını bilen bu askerler, uygun bir sürede kapı aşılırsa içeriye girildiğinde, ortamın yeterince kobal olduğunu bilmezler.

Şimdi ise binanın önünde, iki nöbetçi dışında, bir kaç komutan ve baş vezir bulunuyordu. Bu, kralın içeride olduğunun yada birazdan gelecek olduğununun göstergesiydi. Grup beşinci bölükten ayrılalı bir kaç dakika oldu ve Ostendeye iyice yaklaşmışlardı. Uzaktan Plabrias'ı gören saray komutanları aralarındaki muhabbeti bitirerek, selam vermek için, Plabrias'ın biraz daha yaklaşmasını beklediler. Uygun mesafeye geldiğinde, rütbelerinin de seviyesine göre hafifçe eğildiler. Plabria da komutanların selamını aldıktan sonra baş vezire döndü ve yere bakmayıp sadece vezirin yüzüne bakmak şartıyla boynunu çapraz bir şekilde hafifçe eğerek selam verdi. Baş vezir ise işi başından aşkınmış gibi bir tavır takınarak, çok özensiz bir şekilde aldı selamını.

Plabrias ve arkasında altı kişi vardı. Görünüşe göre Nindas daha gelir gelmez, bir yerlerde takılı kalmış. (Bunun sebebinin bir kız olduğunu herkes anlamış durumda) Burada bulunmayan iki kişiden diğerinin ise Kayn olduğu çok net belli oluyordu zaten. Grup ve diğerleri binanın önünde kralı beklerken arkadan hızla gelen Nindas, geldiğin de Plabrias ve baş vezirden özür dileyerek, geç kalışını telafi edebildi.

ÖLÜMSÜZ SOĞUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin