AHLAKSIZ HAYATLAR

"NEHİR VE ENES"

YAZARIN ANLATIMI

o gece su hayatının kırılma noktasını yaşamıştı beyoğlunda türkü bar sahibi olan amcası selim orda olduğu halde suya el uzatmamış hatta karşısına bile çıkmamıştı annesi suya geçmişine dair hiçbirşey anlatmadığından  su  akrabalarından tek bir haber bile alamıyordu.

nereye gideceğini bilmeden bir yola sapmıştı ama kader ağlarını çoktan örmüştü bile hiç tanımadığı ve korktuğu yabancı  onun geleceği olucaktı...

-ATEŞ-

sokak arasında mücahiti yakalamış dövüyordum mücahit  sefer dedenin beni yanına aldığından beri kovaladığı kişiydi.

henüz 15 yaşındayken babamın öldürülmesiyle yanlız kalmıştım çok fazla zengin olan babamın düşmanı çok yakınımdaymış meğer annem onu öldürüp işlerin başına geçti benide yok etmek istiyordu ne trajedi ama oğluna kıymak bu kadar kolay olabilirmiydi..

neyseki evden kaçmayı başarmış ve hayatta kalmıştım tabiykide bu bir kurtuluş olamazdı dışarıda daha büyük bir tehlike vardı babamın hiç haz etmediği köprü projesinin güçlü rakibi SEFER DEDE oysa en başından beri benim hiç düşmanım olmamıştı beni alıp büyütmüştü evlat edinmişti kendi yöntemleriyle onun için yer altı kralı diyorlar ve bende bununla övünüyorum bütün okul çağım boyunca popülerlikten yana şansım gülmüştü herkes beni yer altı kralının torunu  ATEŞ ÖZDEMİR olarak biliyordu.

gelelimki bu gece yaşadıklarıma mücahiti tam ele geçirmişken  küçük bir kız sayesinde yeniden kaybetmiştim yapabiliceğim tek şey onu evime götürmek oldu.

SU-bir dakika bu ev seninmi neden karanlık ayağıma basıyorsun izbandut !!!

2.BÖLÜM

bu kız tek kelimeyle belaydı  yol boyunca çenesi hiç durmadı eve vardığımızda hala konuşuyordu tabi evi görünce küçük dilini yuttu ve sustu tanrıya şükür....

ATEŞ-izbandutmu??? kafamı iki yana sallıyıp mavi gözlerine baktım yüzümü delip geçen bu gözler ,bu eşsiz bal dudaklar tek kelimeyle ona sahip olma isteği uyandırıyordu içimde hemen şimdi!!

SU-çüş ekrem beyin evinin 10 dönüm arazi fazlası eminimki 10 ahır falan vardır burda ayrıca kapalı yüzme havuzu spor salonu oyun odası değilmi?? diyip gözlerini evden ayırıp benim gözlerimle buluşturdu.

gülmemek için kendimi çok zor tutuyordum dudağını ısırıyor tanrım bu kız nereden çıktı böyle...

ATEŞ-övgülerine ara ver ve eve gir

SU-sağol almıyim...

şaşkınlıkla ona döndüm çimenleri sulayan sistem sinirlerimi bozuyordu su sesi kulağımı tırmalamaya devam ederken kıza baktım sahi adını sormamıştım bile.

ATEŞ-bana adını bahşetmek istermisin gizemli kız.

SU-su diyip gülümsedi  yanakları kızardığında tatlı bir çilekli dondurma hissiyatı uyandırıyordu içimde ne egzotik bir düşünce....

ATEŞ-pekala su bende ateş sana kaba davranmak istemem ama gördüğün şeyi açıklamam izin vermessen hiçbiryere gidemessin ayrıca bir kızı bu saatte dışarı bırakıcak kadarda öküz değilim...

kıkırdamaya başladığında kaşlarımı çattım...

-SU-

söylediği şey karşısında gerçekten kendimi tutamıyıp gülmüştüm gözlerimizin buluşmaması için çaba sarfederken o inadına beni süzüyordu ve o hala bir yabancıydı benim için.