"Hayır teşekkür ederim bende olacaktı sadece bir kaç renkli kalem ve bir adet sunum dosyasına ihtiyacım var " dedi tebessüm ederek."Tabi hangi renk istersiniz " dedi kırtasiye elemanı. "Kalemler; mavi , mor,kırmızı dosya ise ; siyah olabilir eğer varsa " dedi.Kalemleri özenle deneyerek ve dosyayı alarak kasaya gidip kalemlerin ve dosyanın fiyatını ödedi. Kirtasiyedeyken bile heyecanı gözlerinden okunuyordu bu daha neydi ki? Heyecandan öğle saatlerinin birinde selam verdiği kişiye ne diyeceğini unutmuş ve "iyi akşamlar "demiş evde bağıra çağıra saçmalık ötesi kendi bestelerini söylemiş ve yatağın üzerinde kardeşleriyle hunharca dövüş yapmıştı yani bunlar onun için çok normal bir şeylerdi. Çünkü o bir Dilara Nil Sevimli'ydi. Soyadı gibi sevimli mi? sevimli şeker mi ?şeker bir kızdı. 16 yaşındaydı ama 6 yaşındaki çocuktan farksızdı .Hatay'ın ufak bir ilçesinde orta düzey bir Anadolu Lisesi 10.sınıf öğrencisiydi . Ama artık okuduğu lisede okumayacak evlerine en yakın olan Anadolu lisesine gidecekti. Evet işte bu yüzden çok heyecanlıydı. Kırtasiye alışverişini yapmış, kıyafetlerini özenlice ütülemiş ve tüm hazırlığını yapmıştı yapması gereken tek şey heyecanının altında yatan tedirginliğini yatıştırmaktı. Tedirgindi çünkü; Tanıdığı çok az kişi o okuldaydı ve oradaki herkesle arasının iyi olduğu söylenemezdi. Aynı beldede bulunan bu okulun öğrencileri onu kendini beğenmiş,yüksek öz güvenli olduğunu düşünüyor bu yüzden ona karşı gıcık bir tutum izleyeceklerdi bunu biliyordu ama buna rağmen o okula gitmesi gerekiyordu eski okulu evine çok uzak ve mesafe dolayısıyla çok az zamanı kalıyordu buna mecburdu prensip sahibi insanlar bazen bir şeyler iyi olsun diye seçimler yapmaliydilar.Dilarada öyle biriydi. Tek hedefi diş hekimi olmaktı çok istiyordu ve bu yüzden çok çalışmaliydi.
