Lisa
Kolumda ki saati bir daha kontrol ettim. Sıkıntıyla nefesimi dışarıya üfledim. Jisoo unni hala nerdeydi? Saat 2'ye geliyordu ve o hala ortalıklarda yoktu.
Rose unni'm telefonlarına cevap vermese de hala arıyordu. Jennie koltuğun köşesine kurulmuş gözlerini kapatıp açıyordu.
"Off ben dayanamicam! Gidip arayalım jisoo unni'yi! Birde polis olacak yah!"
"Lisa canım sıkkın zaten! Sesin kes otur yerine!"
Rose unni'nin her halinden sinirli olduğu belliydi. Pek üstelemeden jennie'nin yanına kıvrıldım. Ona sarıldığım da o da bana karşılık verdi. Gözlerimi kapattım.
* * *
Gelen konuşma sesleriyle gözlerimi açtım. Jisoo unni'yi karşımda görünce hızla yerimden kalkarak jisoo unni'ye sarıldım.
Bir süre sarılı kaldıktan sonra geri çekildim. Yüzünün her tarafı kızarmıştı. Dışarda mıydı onca saat?!?!
"Jisoo unni nerdeydin ya?"
Yutkunma sesini ben bile duymuştum. Ardından tedirgin bakışlar. Bir sıkıntısı vardı ve bize anlatmaya korkuyor gibiydi. Derin bir nefes alıp sıkıntıyla geri verdim. Ortamda ki sessizliği yeni uyanmış jennie bozdu.
"Jisoo unni! Neden bize korkuyormuş gibi bakıyorsun?"
Jisoo unni mor saçlarını karıştırarak jennie'nin oturduğu koltuğa oturdu. Jennie'yi yanına çekerek göğsüne yasladı. Yavaşça saçlarını okşadı jennie'nin hemde anlatmaya başladı.
"Hani şu peşimize takılan grup varya?"
Üçümüz de başımızı salladık. O salak çocuklardan bahsediyordu.
"İşte onlardan kahverengi saçlı velet bugün akşam dışarıya çıktım ya işte o zaman yanıma geldi. Yanında kahve de vardı. Bana ikram etti. Zaten ardından olaylar çabuk oldu. Bir anda beni öptü. Bende içimdeki dürtüyü durduramadan ona karşılık verdim. Ve o yanımdayken heyecanlanıyorum. Offf tam bilmiyorum ama o beni güzelliğimden kullanıyor bence! Oh be!"
Hepimiz şaşkınlıkla jisoo unni'ye baktık. Neler olmuş be! Biz ise burda uyuyormuşuz. İlk tepki veren rose unni olmuştu.
"İyi bok yedin. Ben uyumaya gidiyorum!"
Hızlıca odasına gitti. Alıştığımız için sorun yoktu. Bu sefer jennie'yle birbirimize baktık. Aynı anda bütün sokağın duyduğunu iddaa ettiğim çığlığımızı attık. Jisoo unni yüzünü ekşiterek jennie'nin kafasını iteledi.
Jennie ayağa kalkarak garip garip dans hareketleri yapmaya başladı. Bende ona katılarak garip garip dans etmeye başladım. Jisoo unni bize uzaylı görmüş masum köylü gibi bakıyordu.
"Siz neden bu kadar sevindiniz ki?"
İkimiz de jisoo unni'ye tip tip baktık ardından kahkaha tufanı koptu tekrardan. İlk soruya jennie cevap verdi.
"Çünkü o çocukların hepsi yakışıklıydı. Yaniiii"
Devamını ben getirdim. Çok iyi bir ikiliydik.
"Yakışlık eniştemiz var be!"
Birbirimize beşlık çaktık. Bu sefer jisoo unni de gülmeye başladı. Baya gülerken rose unni'nin kızmış sesini duyduk.
"O çenenizi kapatın yoksa ben kapatmasını bilirim!"
Ve biz onu dinlemeden bir kere daha gülme krizine girdik. Ailem yoktu onlarda da bana aile olmuşlardı. Dünyada ki en huzurlu aileydik biz dördümüz. Jisoo anne, rose baba, jennie ile ben de çocukduk. Düşündüğüm şeyle bir daha kahkaha attım.
Lisa & Rose & Jennie & Jisoo
Uzun yıllar sonra ben geldim.
Agagaggagagagga ben ben ben işte ben geldim.
Aslında gelip hikayelere okuyorum ama yazmıyorum çünkü ödevler ödevler...
Neyse ki tatil geliyor ama ben gelmesini istemiyorum. Okulların kapanmasinı istemiyorum.
Yani depresyonlardayım. Derslerimi sevmiyorum ama arkadaşlar falan eğlenceli oluyo
Neyse yeter bu kadar okul mevzusu ben şimdik soru köşeme geçiyorun:
- jisoo neden bu kadar çabuk jungkookie den etkilendi?
- bölüm neden bu kadar kısa????
Bu bölüm de soru yokk. Neyse diğer bölümde görüşmek üzere
Sezi seviyorummmm❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Polisler VS Hırsızlar
Fanfiction"Sizi bir gün yakalayacağım" Jennie elinde ki kağıdı hırsla yırttı. Kızlar ise jennie'ye katıldığını belli eden sesler çıkartıyordu. Asıl şimdi "kaçan kovalanır" oynayacaklardı. Boy×girl Bangtanpink Küfür içerir. [Tamamlanmış hikaye]