33.BÖLÜM

10.3K 426 91
                                    

Selamunaleyküm Canlar 😘

Evett... Yeni bölüm gelmiş bulunmakta ama küçük bir konuya değineceğim.

Öncelikle ehliyet sınavımı soranlar var. Maalesefki kaldım 😒 Ama gerçekten çok zor😧

Bu hafta da maalesef ki vizelerim var ama ben annemden gizli bu bölümü yayınlamaya çalışıyorum.( Sınav haftası boş işlerle uğraşma
Otur dersine bak yoksa seni kocaya veririm gibi gibi... 😂) 

Geçen hafta sonu aynı anda hem cenaze hem de düğünle uğraştık. Yani kısacası ne bölüm yazacak ne de yayınlayacak vaktim ve psikolojim vardı ama bölüm aralarını da uzun tutup size  mahçup olmak istemiyorum.

Bunun için şu an karşınızdayım ve eğer bir aksilik çıkmazsa diğer bölümü de birkaç saatlik ders zamanından sonra yazmaya başlayacağım ve bu da haftaya büyük ihtimal bölüm gelecek demek 🎇

Yazım hatalarım olduysa affola...

Sizi bölümle baş başa bırakıyorum.

Oy ve özellikle yorumlarınızı bekliyorum (satır arası yorumlar plizz) 😘

Keyifli okumalar 💞





Evin bahçesindeki rengarenk ortancaları sularken ıslanmış toprağın kokusunu alabiliyordum. Yarım saat önce çiseleyen yağmur toprağın yüzünü ıslatmış o nadir duyulan mis kokusunu ortaya çıkarmıştı. Mevsim ilkbahar olduğu için ara ara çiseliyordu... Çiçekleri sularken ne kadar çok olduklarını fark ettim. Geçen sene ortancaları babamla birlikte dikmiştik ama bu kadar çok olacaklarını tahmin etmemiştim. Dikerken çamur savaşı yapıp, oyun oynadığımız için neyi nasıl yaptığımızın farkında değildim.

Elimdeki kalın, yeşil bahçe hortumuna biraz daha asılıp arkada kalan ortancaları sulamak için çiçeklere doğru birkaç adım atmıştım ki havada birbirinin peşinden uçuşan kelebekleri gördüm. Ne kadar güzellerdi... Elimdeki hortumu çiçeklerin arasına bırakıp bahçe yolundaki şimşirlere doğru uçan kelebeklerin peşinden gittim. Kanatlarını yavaş çırpıyorlardı, hızlı uçmuyorlardı ama yine de onlara yetişemiyordum. Kapının yanındaki çitlerin üzerine konduklarında yavaşlayıp onları korkutmamaya çalışarak yaklaştım. Durdukları yerde bile kanatlarını oynatıyorlardı. Sanki çok hızlı uçmuşlar da nefes nefese kalmış gibi bir yükselip bir alçalıyorlardı... Birkaç adım daha yaklaşıp yakalamak için elimi uzatmıştım ki çitlerin üzerinden havalanıp tekrar kanatlanmışlardı. Bahçeden çıkıp yolun karşısındaki küçük çiçeklerin oraya doğru gidiyorlardı. Onları takip etmek için kapıyı açıp yola çıktım. Yine dinlenmeye geçtikleri bir anda bu sefer daha hızlı davranıp yakalayacaktım.Yolda birkaç adım atmıştım ki sol taraftan gelen korna sesiyle korkup olduğum yere çakıldım. Ben korkuyla bana yaklaşan arabaya öylece bakarken biri beni kolumdan tutup hızlıca kaldırıma çekmişti. Korkudan titrerken yerdeki başımı kaldırıp kolumu tutan elin sahibine baktım. Bu... Abimdi... Sırtındaki okul çantasını çıkarıp kapının kenarına attıktan sonra bana sardı.

"Korkma, ben varım yanında. Bak kurtardım seni."

"Çok korktum abi... Araba çok hızlıydı."

"Ama bak hiçbir şey olmadı. Hem ben yanında olduğum sürece kimse sana hiçbir şekilde zarar veremez. Şimdi sakinleş tamam mı?" Ben biraz sakinleşince abim kapıyı açıp çantasını tekrar sırtına takarak eve doğru yürümeye başladık. Korkudan titreyen bacaklarımdan dolayı yürüyemediğimi fark edince beni koltuğunun altına alıp yürümeme yardım etti.

HAYATIMIN  KÖRDÜĞÜMÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin