Bölüm49

39 7 3
                                    

Uzun ve zorlu geçen yolculuk sonunda Yoon Hee, nihayet pes edip, arabadaki köşesine çekilmiş uykunun kollarına bırakmıştı kendini.
İnme zamanı geldiğinde Deniz genç kızın başındaki örtünün arasından yüzüne dökülen saçlarını çekerek onu uyandırmak istedi.
Küçük Yoon Hee üzerindeki rengarenk kıyafetler içinde gerçekten de bıraktığından çok farklı görünüyordu. Ancak üzerinden süzülen ağır hacı misi kokusu hiçte çekici gelmiyordu.
Genç kız birden gözlerini araladı ve karşısında hayran olduğu ve aynı sıcak bakışlarla onu izleyen gözlerle karşılaştı.
Kollarını aralayarak, boynuna sarıldı. Deniz yine ona mani olmaya çalışarak konuştu.
"Geldik!"
Yoon Hee de heyecanla "James!" diye seslenerek kapıya doğru yöneldi.
Ani hal değişimi içindeki bu kadının ruh hali, Deniz i çileden çıkarıyordu.
Adamların yol göstermesiyle Yoon Hee, Carter ın odasına girdi.
Yine her zamanki gibi aceleci tavırıyla yatağında uzanan yol arkadaşının üzerine abanıp, boynuna sarıldı.  James acıyla inlerken Yoon Hee özür dilemeye çalışıyordu.
İkisi de kendi dillerinde konuşuyor, ikisi de birbirinin sözlerinden anlamıyordu. Ancak yine de konuşmaya devam ediyorlardı. Yoon daha dikkatli davranarak sevgili dostunun boynuna sonuda sarılabilmişti.
Bu garip iletişimi kapıdan izleyen Deniz, Bu ikisinin nasıl oldu da bir  birlikteliğe kara verdiğini anlayamıyordu. İki tuhaf insanın başkalarına sevimli gelebilecek halleri, onun ciddi derece de sinirine  dokunmuştu. Aslında kendine itiraf etmek istemediği  şey sinir değilde kıskançlık olabilir miydi?
Kafasını sallayıp bu garip düşüncelerden kurtulmaya çalıştı. Sıcaktan iyice beyninin sulandığına kanat getirip, derin bir nefes aldı. Aradığı kişileri bulmuştu ve sadece birkaç gün sonra buradan hep birlikte ayrılacakları için mutluydu.

CAMDAKİ iZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin