dışarı çıkmıştım ve toby'yi gördüm
clock: noldu toby ne istiyorsun!
toby: seni.. ama nasılmı öldürmek için!
kavga etmeye başladık o baltasıyla saçımın 7 8 telini kesmişti bende sinirlenip bıçağımı karnına sapladım
clock: toby! toby! özür dilerim.ne yaptım ben...
toby: seni yaramaz kız son nefesiyle söylüyordu
hemen evime götürdüm karnını tedavi ettim ve uyanması için bekledim
toby yavaş yavaş uyanıyodu
clock: toby!
toby: clock?..
clock: özür dilerim.. gidebilirsin
arkamı döndüğümde toby yoktu sırtımda bi acı hisettim arkamı döndüğümde balta saplanmıştı
clock: t-toby
gözlerimi açtığımda bi deponun içindeydim ellerim bağlıydı çeşitli eziyet malzemeleri vardı çok korkmuştum...
gözüm ağrıyodu yani sağ gözüm ..olmayan gözüm denilebilir...
toby: seni öldürmem merak etme eziyet etmek daha eğlenceli!
üstüme benzin döktü tam yakcaktıki jane geldi ve kendimi kurtulmuş hissettim
jane: noluyo burda toby!
toby: depoya kızlar giremez!
jane beni alıp kaçmıştı bile
jane: iyimisin. gel okulu tanıtiyim
clock: tamam sebebsiz yere utanıyodum bu çok garipti niye neden ufff.. neyse boş ver okulu taniyim bari
jane: ne olursa olsun depoya girme oraya sadece erkekler girebilir ...kızlar genelde okulda gezinir ve çift kişilikli odalarda kalırız ne olursa olsun yandaki ormana gitme orasına giren kayboluyor ve her halde sen toby ile kalcaksın.. iyi olcakmısın çok yorgunsun eşyalarını al ve dinlen bence
clock: uuuuuu o zaman sen jeff'le kalıyorsun :3
jane: ne var bunda?
clock: jane jeff'i seviyonmu yoksa :3
Jane: y-yok öyle b-bişi ... uff tamam kimi kandırcam seviyorum hemde çok
clock: neyse ben hazırlanıp odama çıkayim toby'nin siniri inmiştir umarım
odama gittim yatağa uzandım ve toby ile konuşmam gerektiğini düşündüm...erkekler her halde bodrumdaydı bodruma indim ve kapıda
bloody dainter vardı ( b.d
clock: b.d ,toby'i görebilirmiyim?
b.d: sevgilini görmek istiyosun anladım.. ama buraya girme bidaha sevgilin burda olsa bile
clock: ne ben onu bi kere çok sev- nefret ediyorum! dilim niye seviyorum demeye döndü acaba bu garipti
b.d: toby sevgilin çağırıyor!
toby gelmişti
toby: oo naber clocki seni buralarda görmeyi beklemezdim
clock: ben clocki değilim!
toby: benim için sevgilimsin ama olduğuna pişman olcaksın sana yapacağım eziyetleri düşünme bile seni cidden sevmiyorum gereksiz "clock"
aklıma babamla olan anım geldi benim kemiklerimi kırasıya sopayla vurduğunu sinirlenmiştim ellerimi onu Boğazlicak şekilde oldu..
