Gözlerimi açtığımda hastanede olduğumu fark ettim. Yanımda kimse yoktu. Açılan kapıya doğru baktığımda Jungkook'u gördüm.
Jungkook: Sevgilim iyi misin?
Söylediği şeyle gözlerimi kocaman açmıştım.
Eda: Sevgilim derken?
Jungkook: Sen beni sevmiyo musun?Sorduğu sorunun karşılığında bir şey demeden şaşkın şaşkın yüzüne bakıyodum.
Jungkook: Bende senin bana hissettiğin şeylerin tıpkısının aynısından hissediyorum. Artık sevgiliyiz.
Ona karşı hissettiğim şeylerin tıpkısının aynısı mı? Ne kadar öküz ya. Seni seviyorum bile diyemiyo. Ayrıca teklif falan da almadım. Hani neyine bu kadar güveniyosa?
*Yakışıklılığına güveniyo. Çok handsome değil mi?* Hiç de handsome değil iç ses.
*Git gözlük tak aq* Lensim var zaten mal.
*Pki.*Jungkook'a döndüm. Bana şirin şirin bakışlar atıyordu.
Eda: Hayır.
Jungkook: Ne hayır?
Eda: Olmadı.
Jungkook: Ne olmadı Eda çıldırtma insanı?
Eda: Hangi insanı?
Jungkook: Sevgilinle böyle mi konuşuyosun sen bakim?!
Eda: Hangi sevgilim?
Jungkook: Senin ateşin falan yok dimi?
Eda: Ateş kim?Ayy salak ben. Soru sormaya o kadar çok kaptırdım ki kendimi en sonunda da sıçtım batırdım.
Doktorun odaya girmesiyle derin bi oh çekmiştim.
Doktor: Eda Hanım sadece küçük bir baygınlık geçirmişssiniz. Önemli bir şey yok. Eve gidebilirsiniz.
Eda: Teşekkür ederim.
Yataktan kalktım. Tam ayakkabılarımı giyecekken Jungkook kendi giydirmeye başlamıştı bile.
Eda: Jungkook napıyosun?
Jungkook: Hiiç valla napim aşağda havalar nasıl bi bakıyım dedim.
Eda: Aishh.Ayakkabılarımı giydirmiş ve gözlerimin hizasına çıkmıştı. Bana öyle bi bakıyodu ki etkilenmemek elde değildi. Zaten deniz anası taklidi yapsa bile yine etkilenirdim.
Hastaneden çıkmıştık. Jungkook'un arabasına binmiş sessiz bi şekilde Jung... yani yolu seyrediyordum.
Bi dakika bu yol Jungkook'un evine gidiyordu.
Hiç sesimi çıkarmadım. Geldiğimizde arabadan inip ben daha inmeden beni kucağına almıştı.
Eda: Napıyosun?
Jungkook: Eve gidiyorum sen?
Eda: Bi ukala tarafından zorla taşınıyorum.
Jungkook: Hani? Pek rahatsız olduğunu göremiyorum.Göz devirmiştim. Eve geldiğimizde beni odasına götürdü.
Jungkook: Biraz dinlen sen.
Eda: Hayır. Yeterince dinlendim ben. Gören de kaza geçirdim sanar.
Jungkook: Yeterince dinlenmiş olsaydın doktor sana iki gün rapor vermezdi. Şimdi sus. Bende sana çorba yapıyım sevgilim.Ağzımı açtığım anda aşağı inmişti.
Ay yata yata götüm düzleşcek.
*Bişi olmaz merak etme.*
Owowowo iç ses aşkım naber.
*Bunu yapmamalısın.*
Neyi?
*Jungkook'u benle aldatma.*
Ay mal.
*Sus lan.*
Sen sus.
*Sus.*
Kes be.
*Uzatma.*
Git ya deli salak aptal.Sonunda sustu. İnş ölmüştür amin.
......
Uyuyakalmışım. Bir saattir uyumuşum ve Jungkook hâlâ çorba yapamamış mıydı?
Bir saatlik bir uykunun ardından Jungkook elinde bi kâse çorbayla odaya girdi.
Jungkook: Yemek hazır. Seni ben yedircem itiraz yok.
Eda: Tamam. Amaa.. Zehirlenirsem seni öldürürüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baş Belası (Jungkook)
Fanfiction"Her zaman yanımda olmanı, beni sevmeni istiyorum. Seni kaybetmekten korkmak için seni kazanmak istiyorum. Seni çok seviyorum."