Heyecanlıydım.
Ne de olsa 9. Sınıfın ilk günü. Herkesin içinde vardır bir miktar heyecan.
Eski okulumdaki bir arkadaşımla aynı okulda okumak heyecanımı bastırıyordu az da olsa.
Müdür duyurular yapıyordu. Her zamanki sıradan duyurular. 9. Sınıflar hakkında bilgi veriyordu. Tabi kendi hakkında da. Finlandiya'ya gitmiş kendisi. İçten içe sevinmiştim bu duruma. Ne de olsa Finlandiya'nın eğitim sisteminde nadir sınav olunuyordu. Sınav sonuçları öğrencilere söylenmiyordu. Huzurlu bir eğitim sistemi vardı. Stressiz, her öğrencinin istediği türden. Ama sonra "Ara Sınav" başlıklı konuya geçince müdürün Finlandiya'ya boşuna gittiğini anladım. Adam resmen normalde hocaların sınıftaki durumumuza göre verdiği, hani şu öğrencilerin yalvar yakar puan istediği performans notları varya, he işte o notları da artık sınava göre verecekmiş. Ciddi bi sinir bozukluluğu ile sınıfım şubemin okunmasıyla 9/C'ye doğru yol aldım. Sıralara göz gezdirirken 2. Sırada kısa boylu sivilceli bir çocuğun yanına geçtim. İlk gün sakindim. Normalde eğlenceli bir tipim ama kimseyi tanımayınca böyle oluyor.
İlk gün ciddi anlamda sıkıcı ve uzun geçmişti. Eğer her gün böyle geçecekse okumasam daha iyiydi. Ama öyle olmadı sonraki haftalar bayağı hızlı geçti. Sınıf grubumuzun yanı sıra 9. Sınıfların da bir grubu kuruldu. Çok konuştukları için o gruptan çıktım bir süre sonra. Sonra birisini fark ettim. Eğlenceli ve yakışıklıydı. Bazı kişilere göre yakışıklı olmasa da sınıftaki erkeklere göre yakışıklılar grubuna giriyordu.
Kahverengi saçlı ve kahverengi gözlüydü. Boyu ve kilosu normaldi. İlk başta sadece onu yakışıklı gördüğüm için böyle hissettiğimi zannettim. Ama sonralarda aklımdan hiç çıkmamaya başladı. Aşık değildim ama onu düşünmeden de duramıyordum. Tatlıydı. Ve ben tatlı seviyordum..