RASTLANTI

179 8 2
                                    

Malia tüm derslerden A+ almanın sevinciyle eve dönüyordu . North America Üniversitesinde birinciydi. Okulda hic tanınmazdı. Anfide inek diye tanınırdi ama o kadar... Aslında Malia eve gitmek istemiyordu cünkü babası ona yine köpürecekti. Yani üvey babası. Gerçek babası Malia cok kücükken ölmüs ve annesi de bu pislik Markla evlenmis. Ama şimdi lanet bir trafik kazasinda Malia'nın anneside öldü ve Malia bu lanet adamla kaldı. Mark sinirli bir adamdı. Hep icki kokardı ve ne zaman Malia bir partiye gitse ve eve geç dönse Mark eve kız atardı. Malia kücükken annesi İngiltere'ye gitmişti ve onu Mark'la bırakmıştı . O gün de Malia'nin arkadaşınin doğum günü vardı. Malia o gün eve geldiğinde Mark'ı bir kadınla sevişirken görmüştü. Bir süre onları izledi. Mark sanki aç bir köpek gibi kadının boynunu öpüyordu. Sonra Malia'yı farkettiler ve Mark eger bu ani annesine söylerse onun tum oyuncak bebeklerini yırtacagini söylemisti. Malia'nin aklindan hic gitmezdi bu anlar.

Bu düsüncelerle eve varmıstı bile. Tam anahtarı deliğe sokacakken Cristiana aradi ve onu "Bahar Partisi"ne davet ettigini soyledi. Malia sevinmişti çünkü lanet Mark'tan uzaklaşacaktı. Eve girdi . Mark aylak aylak televizyon izliyordu. Malia ona bir kelime bile etmeden odasina gitti. Mark'ın yine eve kız atacağını biliyordu. Aslinda Mark karizmatik bir adamdı ama Malia'nin tipi değildi. Saçlari kumral, gözleri kahverengi ve vücudu kaslı değildi. Malia daha çok esmer ,kaslı ,renkli gozlu erkekleri severdi. Hoş, eğer Mark'ı beğenseydi de onunla yatmazdı. Cunku üveyde olsa Mark onun üvey babasıydi. Bu düşüncelerle Malia eline aldığı ilk elbise, topuklu ayakkabı ve çantayi alip poşete doldurdu. Elbise cok klasikti. Omuzdan kalın askılıydı, eteği belinden baslıyordu ve eteği pileliydi. Eteği hafif kabarıkti. Elbise lacivertti ve mat tonlardaydi. Ayağina ise siyah bir topuklu aldmıştı. O da mat tonlardaydı . Ucu sivri degil yuvarlakti. Eline de bir toka aldi ve odadan cikti. Mark'a "Ben gidiyorum" dedi ve evden cikti. Mark'ın telefona zıpladığıni anlamışti. Asansöre yöneldi. Evet elbisesini giymemişti. Çünkü Mark'ın onu mini elbisenin içinde ve seksi bir halde görüp üstune atlamasından korkardı bu nedenle elbiseyi hep asansorde giyerdi. Asansoru saat 6dan sonra kimse kullanmazdi. Cunku bu saatlerde asansör yavaslardı.-Malia bunun butun gun yuk tasidigindan kaynaklandiğini ve asansorun yorulduğunu düşünür.- Malia asansöre bindiginde kaç dakikasinin olduğunu biliyordu. Tam 6 dakika 17 saniye. Eli çabuk bir kız olduğu icin hemen giyindi , 3 dakika 55 saniyesi kalmıştı. -Kronometre tutuyordu-. Topuklulari ayağina geçirdi . Saçini dağinik örgu yapti ve ucuna bir toka takti. Makyaj yapmazdi. 4 dk 34 sn kalmışti. Hemen bacaklarina ve koltuk altlarina bakti. Bir cımbız çıkarip birkaç teli kopardi. Artik hazırdi asansör açılınca harika görünuyordu. Geç kalmişti. Ev yakindi ve koşarak karsıya geçti. O topuklu ayakkabılarla biraz zor tabii. İkinci kez karsıya koştu ama o an hızla gecen bir Mercedes Malia'ya çarptı... Arabadakiler indi ve hepsi de telaşlandi...



MERHABA ARKADAŞLAR BİZ 3 KIZIZ BEN EDA UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR. VOTE İSTİYORUZ VE LÜTFEN ARKADAŞLARINIZA ÖNERİNİZZ

RASTLANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin