Artık dayanamıyorum.Çok özlüyorum ve elimde değil.Bir taraftan bana yaptıkları için nefret ederken,diğer taraftan ise ona olan nefretimi seviyorum.Aklıma gelirken kavgalarımız,sonraki barışıp o tatlı ve masum gözlerle birbirimize baktığımız anları çok özlüyorum.İçindeki nefreti seven bir insan ne yapabilir ki?Nefrette bir duygudur insanda baki.Onunda böyle hiçbirşey olmamış gibi,sanki biz hiç olmamışız gibi hayatına devam etmesine dayanamıyorum.Madem bu kadar kolaydı bir insanı unutmak.Aşkı,sevgiyi,ayrılığı ve ihaneti bana öğretirken unutmayıda öğretseydi.Hayatımda sanki hiç olmamış gibi davranmayı öğretseydi bana.Olmazdı şimdi kafamda en ufak karınca.Evet karıncalar var kafamda.4 mevsim çalışıyorlar.Ama benim karıncalarım yiyecek için değil o'nun için çalışıyor.Oysa hiç üzmemiştim onu.Haketmemiştim bunu.
Kabullenemiyorum...
Daha ne yapmam gerekirdi?Söylesene! sana neyim eksik ya da yanlış geldi.?Senin için yapmadığım ne kaldı ki?..Seni 1 saniye mutlu görebilmek için herşeyi feda ederdim.Çünkü seninle güzel di mutluluk.Her gece seninle başlayan dualarım,seninle son bulurdu.Rüyalarım,gece senin isminle uykuya dalarken bilirdim her gece rüyama gireceğini.Ve sabah seninle uyanırdım olur da gitmezsin diye.Sen hastalanırdın,ben ölürdüm.Sen bir kalemde sildin ve gittin.Evet ben kabullenemiyorum.Çünkü ben bunları haketmedim.
Artık uyuma zamanı...
Ama senin adın ile başlayan,senin adın ile biten dualar yok artık.Sabah kalktığım anda senin adın yok.Rüyalarım mı? Yakışmıyorsun oralara,oralarda hiç işin yok...Şimdi gidelim ve biraz uyku çalışalım.Belki güzel bir rüya kazanırız.Mutluluk gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşam uzun peki ya mutluluklar?
RomanceBu kesinlikle bir kitap değildir.Bu derdini kimselere anlatamayan,içine kapanık,güneşle birlikte kaybolan bir çocuğun kendiyle verdiği sınavdır.Bu sessiz çığlılıkların birer harf şekline bürünmesidir.Başımdan geçen olayları ve mutlu olmanın sırrını...