Sarışının Hikayesi

7 2 0
                                    

"Orada bir yerde olmalı"diye mırıldandı kendi kendine. Kitap rafının görünen yüzeylerinde görünmeyen bir gerçekliği arıyorcasına rast gele parmak uçlarıyla yoklarken." annneee"diye bağırdı sinirle, tahammül sınırı çabuk aşılırdı onun ve bunu zorlanmadan başarırdı insanlar.
" son bir haftadır odamı hiç temizledin mi? " diye devam ederken eli bir şeyi sıkıca kavrarcasına havayı avuçladı. Aradığını bulmuştu sonunda,ummadığı bir anda, beklemediği bir insanda, beklemediği bir şeyi bulur gibi. Boş havayı avuçlamıştı ama avcunu kendine çevirip açtığında içinde mor bir taş vardı. Her görenin ilgisini çekip sorduğu, kıymetinin merak edildiği, güzelliği çoğu insan tarafından hipnoz etkisi yaratan bir taştı bu. Gülümseyip birkaç saniye elinin içinde sessizce gözlerini kapatıp bekledi. Takı kutusunun içinden kendi tasarladığı bakır telleri bükerek yaptığı bir kolye ucunu alarak aynı renk tonunda bir zincire taktı. Bu kolye ucu aynı iplerin tutkala bulanıp bir balonun etrafına sarılarak şekil verildiği kuruyunca da balonun patlatılarak içinden çıkarılmış haline benziyordu. Tek farkı üst kısmında bu küreyi ortadan ikiye ayıran ve içine tıpkı o değerli taş boyutunda bir obje koyulup birleştirildiğinde onu sımsıkı saracak ve tepede kilitlenecek bir mekanizmasının bulunmasıydı. Sarışın kız avucundaki taşı nazikçe kürenin ortasına yerleştirerek tepe kısımdan kitleyip taş ile elinin temasını kestiğinde taş yeniden görünmez bir hal aldı. Giyinip odasından çıkıp annesinin ona neden cevap vermediğine bakmak için evin içerisinde bakındı ve onu mutfakta bir yandan telefonundan açtığı şarkıyı bangır bangır dinler bir yandanda ocakta yemek pişirirken buldu. "dışarı mı çıkıyorsun" diye sordu annesi onun kıyafetlerine bakarak. "o da başını umursamazca sallayarak" evet inglorlar gelecek araba ile beni alacaklar muhtemelen sahile gideriz "dedi. Annesi onun bu sık sık dışarı çıkışlarından sıkılmıştı." orda mı kalacaksın yine"diye sordu. O ise çoktan askıdan montunu alıp giyinmeye başlamıştı. "hayır gece eve dönücem onlar bırakırlar merak etme" diye cevap verdi. Ayakkabılarını giyip çantasına uzandı yere eğilip. Tam kapıyı kapatıyorduki "çok geç kalma lia" diye bağırdı annesi ama o hemen yan taraftaki apartman merdivenlerine yönelmişti bile. Sesi çok uzaklardan geldi.

       Otobüse binmeden önce bir sigara yakmak için ağaçlık bir alanda birkaç saniye durdu. Hava güneşli ama soğuk ve rüzgarlıydı. Güneşli havaları oldu olası sevmişti. Saç rengi açıldığı için kendini daha iyi hissederdi. Rüzgar kıvır kıvır sarı saçlarını savurduğunda üşüyerek montunun  fermuarını yukarı çekti. Boynundaki kolyeyi bikez daha avuçladı. Sigarasından sonbir nefes alıp yarıda fırlattı. Birkaç metre ötedeki bankta oturan ve yaşça ondan ufak çocuklar gülüşerek ona bakıyorlardı,vaktim olsa durup biraz hipnoz ederdim diye geçirdi içinden. Durağa yanaşan otobüsü kaçırmamak için adımlarını hızlandırdı. Ve çok oyalanmadığını düşünerek otobüse bindi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 05, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

bilinmiyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin