Uyandığımda kendimi küçük bir hasta odasında buldum,duvarların rengi mavi,karşımda bir televizyon ve bir sepha vardı, başım zonkluyordu,ağrısı çok kötüydü sanki patlayacakmış gibi,elimi başıma uzattım ve bir bez hissettim,sargılıydı başım elime bakınca hafif kan gördüm bu kan kokusu aşkın ne demek olduğunu anlatıyordu sanki bana bir süre fayansa bakakaldım.
Sadece ölecekmiş gibi hissetiğim olay sırasında kendimi kaybedip bayılmıştım,büyük şok geçidiğimi hatırlıyorum,bir bayılma ile başımdan kan geldiğine inanmamı kimse bekleyemez ve önemli bir şey olsa gerek şu anda hastanedeyim ve başım sarılı, son derece şiddetli bir ağrı var başımda,ruhum ise sanki yıllardır tonlarca yük taşımış gibi güçsüzleşmiş ve umut diye bir şey kalmamıştı.
İçeri giren doktor olayı anlattı;
-Nasılsın Sare?
-Kafam zonkluyor,ama öğrenmek istediğim tek şey var bana ne oldu?
-Buraya getirildiğinde baygındın ve başından kan geliyordu,seni taşıyan bir çocuk vardı,okul üniformali gömleği kan içinde yüzü telaş ve korkuyla karışmış bir hal almıştı.Hemen dikiş atıldı başına fakat çok kan kaybetmiştin ve kanlarınız o çocuk ile uyuşuyordu gözün bile kırpmadan sana kan verdi.
-Peki nasıl biriydi tam olarak anlatır mısınız?
-Altında lacivert bir pantolon ve siyah bot giymişti,sarı montu kan içindeydi,neden bu kadar soruyorsun Sare?
-Be-ben şey,diye kekelemeye başladığım anda"O benim bir tanıdığım sadece" dedim.Başıma ne olduğunu öğrenebilir miyim?
-Bayılmışsın ve başın sert kayaya çarpmış ve seni hastaneye getirdiler,dedi ve devam etti"Yaklaşık 15 gün yoğun bakımdaydın çünkü dikişin patladı ve mecburen ameliyata aldık ameliyattan sonra kötü olduğun için 15 gün yoğum bakıma alındın,geçmiş olsun Sare.
-Teşekkür ederim doktor hanım, ne zaman taburcu olurum?
-Şimdi durumuna bakacağız.
Bu kadın hafif tombul,uzun ve sarı saçlı güzel bir kadındı,samimi ve içtendi,üstünde pembe çiçekli bir gömlek ve altında mavi bir kot vardı üstünde ise doktor hırkası.
Yaklaşık bir süre dışarıda yağan karın taneciklerinin düzenli inişine dalmıştım,kar yeryüzünü beyaz bir örtü gibi örtmüştü,bu beyazlık herkese her şeyi düşündürebilir ve hatırlatabilir.
Aradan 1 hafta geçti,bu sürede okula devam edemedim.Bu süre sanki bana 1 yılmış gibi geldi,bir sonraki gün okula gidecektim fakat kendimi buna hazır hissetmiyordum,Atakan'ın beni hastaneye getirmesi,Deniz ile Atakan'ı okula geldiğimde görmem onlara baktıkça bana bunu hatırlatacak ve bu yaram hiç kapanmayacak,hep taze kalacak..
Gece ne yaptıysam uyuyamadım,yatağa girdiğimde tatlı bir yorgunluk sarmıştı tüm bedenimi , hemen uyuyacağımı düşünüyordum bu yorgunluk ile, fakat öyle olmamıştı yatakta ne kadar kıvrandıysam nafile,yatmak için bir çok mücadele versem dahi uyuyamadım fakat uzun zaman sonra ilk defa içimi bir sevinç kaplamıştı,bu tatlı yorgunluğu ve uyku isteğimi yok edip anlamsız bir sevincin yüreğime geçmesi beni mutlu ve huzurlu hissettirmişti,liseyi okumak için geldiğim bu evde her defasında huzurlu oluyordum nedense,yalnızlığı seviyordum ben, beni yalnızlığa sürükleyen pek çok şey oldu fakat yalnızlığı sevmem bu nedenlerden dolayı değil,nedensiz bir yalnızlık tutkusu var yıllardır yüreğimde,bu tutkuyu çok seviyorum çünkü beni yalnızlığa sürükleyen çok şey oldu eğer bu tutkuyu sevmeseydim,bu tutku beni şu an ne kadar sevindiriyorsa o kadar mutsuz edecekti..
Bu dünyada tek sevdiğim kişi sevdiceğim olmuştu,ne Deniz ne de başka bir şey sadece sevdiceğim.Şöyle bir düşüncenizin olduğunu biliyorum "Peki neden hala Atakan'ı seviyorum,Deniz'in ne kadar suçu varsa en az onunda o kadar suçu var."Ben gerçekten bunun nedenini bilmiyorum.
Bir süre yatakta kitap okudum ve birden pencereye baktım,ne kadar güzel bir kar yağıyordu..Kalkıp pencereye yöneldim ve pencereyi açtım,o güzel,beyaz yorganın müthiş görünüşü beni heyecanlandırıyor ve hüzünlendiriyordu,dayanamadım ve dışarı attım kendimi,neden böyle bir şey yaptım ben? Evet ,ben kesinlikle bir deliyim.
Pencereden baktığımdan daha güzel bu görüntü ,karda yaklaşık 1 saat hiçbir şey düşünmeden yürüdüm,beynim bomboştu,belleğimde tek bir düşünce dahi yoktu,sadece kulağıma ilişen ayaklarımın sesi,bu ses beni çok rahatlatıyordu,tüm sıkıntılardan ve düşüncelerimden uzak olmak beni sanki yenilemişti.
İçeri girdiğimde saat'in 3.45 olduğunu gördüm,hala uykum yoktu ellerim ve ayaklarım uyuşmuştu,saat 7 olunca okula gidecektim saten okulda da uykumun geleceğini zannetmiyorum,1.30 saat kitap okuyup,ders çalıştım ve okul vaktine kadar film izledim,en çok sevdiğim şey bu olsa gerek.
Peki okul vakti gelince ne yapacaktım Deniz'e bu reziliğin nedenini nasıl sorabilecektim,bunu kaldırabilir miydim?Atakan'ın gözlerine baktıkta o sahneyi hatırladığımda nasıl dayanacaktım?Ah ne yapacaktım ben? Filme dalınca bu düşünceleri zorda olsa atlatmayı başardım.
Okula gitmek için hazırlandım,ve evet yine o siyah kapının önündeydim,o demir kapı.Sınıfa girince sadece ben ve Atakan sınıftaydık diğer öğrenciler henüz gelmemişti,çantamı bırakıp hemen çıkmak istedim onun gözüne bakmadan hemen,çantamdan müzik çalarımı aldığım gibi kapıya yöneldim birden kolumu tuttu ve,
-Benim Deniz ile birlikte olduğumu mu düşünüyorsun?
-Bu beni ilgilendirmez,bu sizin aranızdaki bir olay,dedim gözlerine bakmamaya çalışarak.
-Hayır,bu seni ilgilendirir çünkü Deniz senin en yakın arkadaşın.
-Artık değil,dedim ağzımdan kaçırarak.
-Neden? Dur ben söyleyeyim,beni sevdiğini biliyorum ve Deniz ile birlikte değilim elini tutmamdan bunu mu anladın ?
-Saçmalıyorsun,kesinlikle bu tam anlamıyla bir saçmalık!
-Peki bizi gördüğünde bayılmana ne demeli,yalan söylemeyi beceremiyorsun.
-Neden bayılmamı bu olaya bağlıyorsun,farklı bir nedeni olamaz mı ?
-Duyguların karşılıksız değil bende senden hoşlanıyorum bu yüzden sen geldiğinde tuttum Deniz'in elini senin nasıl bir tepki vereceğini merak ediyordum,beni sevip sevmediğini böyle anlayabilirdim fakat hiç beklemediğim bir olay oldu,senin başına gelenler benim yüzümden oldu Deniz'in bir suçu yok.
Utancımdan yerin dibine girdim sanki , utancımın nedenini bilmiyorum açıkçası hiçbir şey bilmek istemiyorum sadece bana dediklerinin doğruluğunu öğrenmek istiyorum.
-MUTLU OLMANIN KAPISINI AÇABİLMEK İÇİN ÖNCELİKLE ANAHTARINI BULMALISIN-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDİCEĞİM
RomanceHEM İHANET ACISIYLA,HEMDE AŞK ACISIYLA DARMADAĞIN OLMUŞ KALBİMİN DERİNLİKLERİNE İNMEK İSTER MİSİN?