Sabah yine alarmın o iğrenç sesi ile kalktım. Bu arada ben Güneş Dolunay Ünsal. Ben Ünsal ailesinin , birircik kızıyım. Ama annemin aksine çok çirkinim. Ağzımda diştelleri, yüzümde ise siyah noktalar. Sarı saçlarım var. Ama bunu kimse bilmiyor. Tabiki ailem dışında. Nasıl mı bilmiyorlar? Çünkü peruk takıyorum. Aslında gözlerimde bozuk değil. Ama bazen , yani bir yere odaklanınca gözlerim ağrıyor. Ki buda bende çok sık olan bir şey. Neyse. Bu sırada zaten kahvaltımı edip okula varmıştım. Bana yine ezikleyici bir şekilde bakıyorlardı. Ama annem ve babam bunları bilmiyorlar.
Çünkü babam tek bir kelimesiyle onlarca şirketi batırıp adam öldürtebilecek, herkesin hayatını mahvedebilecek bir MAFYA.
Çünkü annem tek bir kelimesiyle onlarca şirkette çalışan herkesi kovabilecek bir İŞ KADINI. Aynı zamandada mafyanın karısı.
Yani anlayacağınız ben bunlardan annem ve babama bir tek kalime dahi etsem bu okuldaki herkesin babası ve annesi işsiz kalır, veya da ölürler. Ve herkesin düzeni bozulur. Ve bunlar sadece TEK BİR KELİME İLE OLUR. Yani bundan onlara bahsedemem. Düşüncelerimden çıktığımda biri arkamdan beni ittirdi. Ve bende yere kapaklandım. Bahçedeki herkes bana bakıp kahkaha atıyordu. Ve oda. Baran... Benim platonik aşığım. Oklumuzda ki herkesin korktuğu kız olan Gaye yanıma geldi. Elinde de köpük vardı. Ve bana sıkmaya başladı. Normalde buna bir tepki vermezdim. Ama aklıma gelen şeyleri ben seçemiyorum...
Flashback ( Umarım doğru yazdım)
Okula tekrar ablamın sevgilisi Berke abi ile birlikte gidiyordum. Ablam ne kadar karşı çıksada Berke abi beni kendi öz kardeşi gibi sevip kollamıştı. Hiç bir zaman benim güzelliğimi sorgulamadı. Beni okula bıraktı. Ama sonra arabadan atlayarak çıktı. Sonrada okula doğru koşmaya başladı. Bir yere odaklanmış gidiyordu. Orada ise ablam Baran'nın kucağında kahkaha atıyordu. Ben ise ablama iğrenerek bakıyordum. O Berke abiye nasıl böyek bir şey yapardı? Tamam belki akli dengesi biraz yerinde olmayabilirdu ama bunuda yapacak kadar delirmemişti. Daha tedavi görüyordu ve akli dengesi neredeyse yerine gelmişti. Ablam Berke abiyi görünce onun yanına gitti ve ona bağırmaya basladı.
"Sen ne hakla benden ayrılabilirsin be! Hepsini o çirkin kardeşim yüzünden yaptın değilmi!?"
Dedi. Kimse onun benim ablam olduğunu bilmiyordu. Sonra çantasından bir silah çıkarıp Berke abiyi vurdu. Sevgilisini öldürmüştü!
Sonrada bana döndü ev konuşmaya basladı."Aaa bakın okulumuzun ezik kızıda gelmiş. Al sana ezik!"
Dedi ve bana tokat attı. Sonrada arkadaşları beni köpüğe buladılar. Sonra bir silah sesi duyuldu. Ablam havaya ateş etmişti. Sonra kendini de karnından vurdu. Herkesin son duyduğu şey ise ablamın "Özür dilerim canım kardeşim! Ben bilrek yapmadım..." dı. O an dondum kaldım. Sanki kalbim elimden alınmıştı. Çok kötü hissediyordum kendimi. Ablamın Berke abinin onu bırakmasının sebebinin ben olacağını düşünüp hem kendini, hem Berke abiyi öldürdü ve beni rezil etti. Sonra ise benden özür diledi. Ve hepside beni Berke abi beni bırakmak istediğinde benim izin vermemdi...
Flashback Son
Bütün okul bunun benim sinirime gidelecek en iyi yer olduğunu biliyordu. Bende kendimi kaybettim.
"YETER ARTIK! YETER NE İSTİYORSUNUZ BENDEN BE! YETER ARTIK! BEN GERİ GELDİĞİMDE HEPİNİZ PİŞMAN OLACAKSINIZ!"
Diyerek okuldan çıktım. Eve gittim ve herşeyi annem ile babama anlattım. Onlarda beni Arjantin'e yollamaya karar verdiler. Ertesi sabah yola çıktım.
Hadi bakalım Allah Hayırlısını versin.
Bindik bir elamete gidiyok kıyamete.Değişim başlasın, Güneş batsın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş'in Batışı
Teen FictionO ezik bir kızdı. O ilgisiz , bakımsız bir kızdı. O EZİK bir kızdı. Onla dalga geçenleri umursamaz gibi görünen, ama onlar için her gece ağlayan bir kızdı. O Güneş Dolunay'dı. Ama artık sabrı taşmıştı. Onu kimse bu yoldan saptıramazdı. O Güneş'i bat...