Sonunda, o bitmek bilmeyen 3 ay bitmişti. Okullar yarın açılacaktı. Ve bende hiç heyecanlı değilim. Neden ablamın intihar ettiği, Berke abimin, benim olmayan abimin öldüğü yeri seveyim ki? Neden orası için heyecanlanayımki!? Zaten sinirlerim şu an alt üst oldu. Yarın ablamın ölüm yıl dönümü. Sırf benim yüzümden ölen ablamın ve Berke abimin ölüm yıl dönümü. Benim şansıma ki o lanet günde yarına, okulların açıldığı ilk güne denk geliyor. Hay ben bu şansa ya! Diyip yattım.
............
Sabah alarmın o iğrenç sesi ile kalktım. Banyoma gidip rutin işlerimi hallettim. Sonrada giyindim.
Saçımıda saldım ev taradım. Sonrada mutfağa indim. Mutfakta Derin ve Naz kahvaltı yapıyorlardı. Ah bu arada onlar kim mi? Onlar benim bu 3 aylık süreçe tanıştığım arkadaşlarım. Onalrı bir güzel süzdüm.
Derin
Naz
Bende bir şeyler atıştırdım ve okula gittik. Ama kurukafalı bisikletlerle. Ne var yani!? Biz daha 17 yaşındayız taam mı 😑? Birden aklıma küçükken ablam ile bisiklet sürdüğümüz geldi. Gözlerim buğulaştı. Artık önümü göremiyordum. Gözlerimi sıkıca kapattım ve durdum. Gözümü açtığımda okulun bahçesinde okduğumu gördüm. Herkes bana bakıyordu. Bende onları umursamadan koşarak okulun tuveletine gittim. İçeridekilere çıkın diye bağırdım. Onlarda çıktılar. Bende hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Neden ablam neden böyke düşündün de hem kendi canına hende Berke abimin canına kıydın? Neden ha neden? Hiç mi bizi düşünmedin mi be ablam ha , hiç mi düşünmedin? O sırada içeriey bir hışımla kızlar girdi. Ardından da müdür. Ha bu arada müdürde benim kuzenimdir 😆. Birden ona sarıldım. Çok seviyordum be onu! Ölen ablam kadar seviyordum. O benim ikinci ablamdı be! O benim Aleyna ablamdı. Bende bıkmıştım artık sarılmaktan. Bana baktı ve
"Gel hadi Güneş Dolunay. Ben sizi sınıfınıza götüreyimde sen boşuna Güneş'i Batırıp Dolunay'ı Doğurmuş olma değil mi? Hadi şimdi gidelim ve senin intikamını alalım."
Bende güldüm ve 11/D sınıfına gittik. Eski sınıfıma. Baran'ında olduğu sınıfa. Girdik. Aleyna (yani müdür) hocaya birşeyler söyledi. Sonrada gitti. Hocada bize Kendinizi tanıtın , dedi.
"Ben Dolunay ÜNSAL"
"Ben Derin KÖK"
"Ben de Naz ULUSOY"
Hocadan başıyla geçin işareti verdi. Bizde en arka cam kenarına gittik. Ben tek otururken kızlar önümde oturuylardı. Hocayı dinlediğimde dersin Tarih olduğunu anladım. Hoca tatlı ve güzel bir kadındı. Ve de çok hoş anlatıyordu. Bende Tarih dersini çok sevdiğim için hocayı dinlemeye başladım. Sonra da zil çaldı. Ben de acıktığım için kızlarla birlikte kantine indim. Upuzun bir sıra vardı. En önde de Baran ve çetesi. (Baran'ın çetesi: Baran , Eren ve Kuzey) Onları umursamadan en öne geçtim ve bir tost bit ice tea aldım. Tam kızların yanına yani masama giderken Baran'nın sesini duydum.
"Beyler bu gün gelen kız şu geçen sene intihar eden Aylin'e çok benzemiyor mu?"
Birden aklıma yine o an geldi. Arkamı döndüm ev ona doğru gitmeye başladım.
"Evet, Aylin'e çok benziyorum. Bil bakalım neden?"
"Neden?"
"Çünkü o benim ablam!"
"Hah, hâlâ ona ablam diyorsun. O öldü , intihar etti Hakkı Rahmetine kavuştu!"
Ağlamaya başladım. Neden herkes gerçekleri gün yüzüne çıkarıyor ki!? Neden herkesin benimle bir derdi var ha neden ya neden!? Bıktım artık! Hızlıca ağlayarak kızların yanına gittim. Birden ayaklandılar ve Baran'ların yanına gittiler. Bir şeyler dediler. Ama Baran ise önce Derin'i kendine çekti ve dudaklarına yapıştı. Derin onu itti. Sonra da Baran aynı şeyi Naz'a yaptı. İşte o anda zaten gözlerim karardı. Kulaklarıma dolan son ses ise kızların " Dolunay!" diye bağımalarıydı...
Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Vote ve yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum. Bay bay!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş'in Batışı
Teen FictionO ezik bir kızdı. O ilgisiz , bakımsız bir kızdı. O EZİK bir kızdı. Onla dalga geçenleri umursamaz gibi görünen, ama onlar için her gece ağlayan bir kızdı. O Güneş Dolunay'dı. Ama artık sabrı taşmıştı. Onu kimse bu yoldan saptıramazdı. O Güneş'i bat...