>>>Bir insan ne kadar çok sevilir? Ne kadar çok sevilirse o kadar sevmiştim...
Sabah olmuştu yine, güneş herkesin üzerine aydınlık doğarken benim üzerime kara doğuyordu sanki. Sabah olmasını istemiyor, günler geçsin istemiyordum. Özlemiş miydim acaba? Gözlerim gözlerini mi arıyordu? İşte tam bu soruları kendime sorarken, yardımıma Servet usta yetişirdi. Servet Usta kim bilir misin? O, çok farklı bir adam, yüzümü mü güldürüyor? Hayır. Güldürmeye mi çalışıyor? Hayır. Anlıyor o beni, ne yaşadığımı, ne his ettiğimi anlıyor işte. Biraz seni düşündükten sonra kalktım yatağımdan, elimi yüzümü yıkadıktan sonra kahvaltı bile etmeden Servet Usta'nın yanına yetiştim.
Tık! Tık! Tık!
- Selamın Aleykum Servet Usta.
- Ve aleykum selam, hoşgeldin.
- Kötüyüm usta yardım et bana.
- Paran mı bitti oğul?
- Yok usta keşke param bitse...
- Deme öyle evlat, paran biterse dostun da biter. Paran bitti mi derken dostun mu gitti anlamın da dedim.
- Yok usta yok.
- Desene sen özlemişsin...
- Nereden anladın usta?
- Gözlerinden evlat, gözlerin bakacak göz arıyor.
Servet Usta böyle bir usta işte. O, tamirci ustası falan değil insan ustası! İnsan tamir eder, insandan anlar. 75 sene geçirmiş bir adam başka ne ustası olabilirdi ki? Özlemiştim doğru söylüyordu, gözlerim gözlerini arıyordu. Son demlerim deydim artık.
- Ne yapacam ben usta, yapamıyorum onsuz. Bulamıyorum da!
- Bak evlat, sen onu deli gibi seviyorsun, de bana o seni bu kadar seviyor mu? Diyelim ki seviyor, gözlerini arıyor mu? Diyelim ki arıyor. Nerede evlat? Seven gider mi? Gitmez. Aslına bakarsan, seven kaçar.
- Nasıl usta?
- Hani bir kavgada dayak yiyeceğini anlarsan kaçarsın ya, aynı onun gibi. Seven insan, aşık olurum diye kaçar. Tutsak olacağına yasak olmayı tercih eder.
Ne diyeyim bilemedim Servet Usta'nın bu sözünden sonra. Ne diyebilirdim? Ben kaçmayı akıl edemedim oldum sana tutsak, her şey iyi güzelde keşke olmasaydın bana yasak.
- Ne yapacağım usta? Ben tutsak olmuşum, kaçamıyorum.
- Evlat bu senin ki aşk değildir. Senin ki sevdalıktır. Ben çok aşık gördüm ama ne yapacağım diye soranı ilk defa görüyorum. Aşık olan insan ''ne yapacağım'' demez ''ne yaptım'' der. Aşık olan insan, aşık olmuştur. Sen daha aşık değilsin evlat, çünkü pişman değilsin. Aşık olan adam pişman olur!
Ne demeliydim ki Servet Usta'ya? Başımı öne eğdim gözlerimi sildim. Çayımı yudumladım. ''Benim ki aşk değilse kimin ki aşktır?'' diye sorasım geliyordu içimden ama haklıydı. Ben hiç pişman değildim. Peki sen pişman mısın? Bence sen ne pişmansın, ne de pişman değilsin. Bana kalırsa, sen ne sevdalısın ne de aşık.
Gönlüm ne başkasını alabiliyor, ne de gözlerim başkasına bakabiliyor. Seni arıyor, içim ise ''neredesin sen?'' diyor.
>>>Eğer aşkın rüzgar olsaydı, ben hariç herkese eserdi...