Arkadaşlar bu benim ilk hikayem. Umarım begenirsiniz. Sizi seviyoruum :D Simdi Eylül ve Rüzgar'ın hikayesi karşınızda :D
Arabaya bindiği gibi gözden uzaklaştı yine. Hep boyle yapardi zaten. Ne zaman sinirlense biner arabaya giderdi. Hep kaçardı yani. İnsan sevdiği birinden neden kaçardı ki ? Madem ki kacacak neden verir kalbini, hem de benim gibi birine ? Bu kaçıncı kavgamız sayamadım. Her şey başladığı gibi bitmiyor demek ki. Masallar da öyle değil mi zaten, pamuk prenses prensine kavuşuyor, mutlu mesut yaşıyorlar. Kül kedisi de kavuşuyor prensine. Çirkin güzele, rapunzel sevgilisine kavuşuyor. Peki o masalların sonunu bilen var mı ? Belki pamuk prenses sıkılacak prensinden, iyi bitmeyecek sonları. Kim bilebilir ki ?
Bizimki de öyle oldu zaten. Masal gibi başladı, sonumuz meçhul.
Kavga ettiğimiz kanepenin üzerinde bacaklarımı kendime çekmiş , kollarımı bacaklarıma kenetlemiş oturduğumu farketmem uzun sürdü sanırım. yağa kalktığımda her yerimin kaskatı kesildiğini hissettim. Yerde trajedik bir şekilde duran cam parçalarının ayağıma geçmesiyle çığlık atmam bir oldu. O sırada kapının açılma sesini duydum. İçeri giren oydu. Gozlerinin kıpkırmızı olduğunu gördüğümde kısa süreli şokla birlikte bağırdım.
"Yine bırakıp gittin beni. Senden nefret ediyorum! "
"özür dilerim güzelim, özür dilerim..."
"Bırakma beni, lütfen, benim ihtiyacım var sana lütfen."
"Söz güzelim , bırakmayacağım. Seni seviyorum, seni seviyorum.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAĞIT GEMİLER
RomanceÇok severdi beni, özellikle gözlerimi. Yani en azından öyle derdi. Masal gibi başladı, sonumuz meçhul. Masallar hep iyi biter derler. Peki kim bilir sonunu, mutlu mesut yaşadılar ve bitti. Kim bilir belki sıkılacak pamuk prenses prensten, belki çirk...