DENGESİZ

Gun ışığının içeri girmesiyle sıcacık yatağımda uyanmak istemeden öylesine kıvranırken annemin tatlı sesiyle gözlerimi açtım
"Hadi Su uyan tatlı kızım , okula geç kalmak istemezsin sanırım?" sesi sevgi doluydu. Ben de aynı sıcaklıkla "Tamam tatlım geliyorum. "
-ne kadar istemesemde- keşke şu okulu icat edeni bulsak.
Ama iş işten geçti diyerek bir homurtuyla yatağımdan çıktım o kadar uykum vardı ki bu yorgunluğun tek çaresi duş diyerek hemen duşumu aldım ve saçımı kurulayıp okul kıyafetlerimi giydim ve saçlarımı pek özenmeden bir kaç dağınık maşa yapıp bıraktım.
-Yani okul için yeterli - diye düşünürken annem tekrar seslendi
"Hadi ama su kahvaltı hazır."
sevecen bir sesle
"Tamam canım geliyorum." diyerek hafif bir makyaj yapıp çantamı alarak odamdan çıktım ve alt kata inerek salona geçip masayı bir süzdüm."Anne yine döktürdün anlaşılan?" dedim ,sevecenlikle cevap verdi
"Öyleyse hemen otur çünkü baban gelirse affetmez haberin olsun."
sıcacık bir gülüşle sofraya oturdum ve yemeğimi yedim.
*
Saate baktım okula 20dk kalmıştı annemin yanağına tatlı bir öpücük kondurup evden çıktım .

Garaja gidip arabamın anahtarını aldıktan sonra hızla yola koyuldum yolda en sevdiğim şarkılar bana eşlik ediyordu ve
-lanet olsun ki- okula gelmiştim .
Arabamı park ettikten sonra okulun bahçesine adımımı atar atmaz yerimden hoplamam bir oldu.
Yaramaz şey seni ne olacak diye homurdanırken
Berk bana sıcacık bakıyordu bende onun bu tatlılığına dayanamayarak ona gülümsedim.
Berk beyaz tenli, sarıya dönük kumral saçlı ,yapılı ve uzun boylu biriydi ,bir hevesle bana
"Günaydın! " dedi.
Bende hemen yalandan sinirle
"Sanada canım bukadar heyecan dolu bir gün aymak süper oldu. " diyerek takıldım.
Kahkaha attı takılarak "Sende bukadar dalgın olma böyle olunca seni şaşırtmak çok komik oluyor ." gözlerimi devirerek
"Seni mutlu edebilmek güzel." dedim. 
Kulağımı bize doğru yaklaşan ayak seslerine kilitleyip o yöne doğru baktım bu Meltem di yine tatlı tatlı şeker kız havalarındaydı ve keyfine diyecek yoktu.
"Selam şekerler."
diyerek tatlı bir tebessüm etti.
Berk 'le bir ağızdan
"Selam!" dedik .
*
Meltem ve Berk konuşurlarken ben de dinliyormuş gibi yaparak etrafıma bakınıyordum. Bahçeye daha okula yeni yeni öğrenciler giriyor kimisi sıra için hazırlanıyor kimiside banklara ve masalı oturaklarda sohbet ediyordu .
Ne yalan söyleyeyim Meltem ve Berk'in konuşmasına bir göz attım koyulaştığını görünce hiç bozmadan etrafıma bakmaya devam ettim .
Bir an gözüm okul kapısına kaydı ve içeriye
mavi gözü , uzun boylu, yapılı vücudu ,bembeyaz teni ve sarı uzun saçı ile havalı bir giriş yapan Oğuza kaydı.
Oda beni fark etmiş olacak ki gözlerimiz kesişti ve anında duygusuz baktı hemen irkilerek başımı ondan çevirdim .
Dayanamayarak ona doğru kaçamak bir bakış attım
-kahretsinn ! -
"Burayamı geliyor o?"
Hemen önüme dönerek sohbet etmeye başlamamla yanımızada bitmesi bir oldu. Çekingen ona bakarken hissizliğimi korudum. Oğuz ,Berk'e bakarak "Selam ." dedi ve benim ona baktığımı yakalayınca bana çapkın bir bakış attı bir an şaşırdım ama belli etmedim neydi bu şimdi hem ilk duygusuz bakıyor hemde çapkınlaşıyor
-pes- .

Berk ,Oğuz'a
"Biz sınıfa çıkalım artık." dedi. Oğuz'da onaylayarak başını salladı ve yanımızdan ayrıldılar.
Bende Meltem'e
"Bizde biraz kantine mi gitsek ne kadar var derse ?" dedim .
Meltem onaylayarak
"Daha var biraz oturalım laflaşırız. " dedi. Kantine geçtiğimizde renkli masalarda öğrenciler gelişi güzel oturuyordu, bizde bir masa bularak oturduk.
-Ah olamaz -  
Derya mı o?
biz bir huzur bulamayacakmıyız yaa diye homurdanırken
Derya Meltem'e gülüş atarak "Günaydın."dedi,
Meltem de sevecenlikle "Günaydın. " dedi.
Meltem
böyle biriydi hiç arkadaş seçimi yapmazdı yemyeşil gözleri ve uzun kıvırcık sarı saçları , eşsiz fiziği şekerliğine güzellik katıyordu.
Ben Derya'nın geldiğine memnun olmadığımdan gözlerimi devirmeden edemedim,oda benimle aynı fikirdeydi ve pek sevinmiş gibi bakmıyordu. Yani mutsuzsan gidebilirsin bakışı atarak baktım ona,
-baksennn !-
öyle baktığımı anlamış olacak ki hemen Meltem'in koluna girerek tepkisini gösterdi.
Meltem'e ikna edici gözlerle bakarak
"Sınıfa çıkalımmı kanka ?" demesiyle sinirlendim ,zapdetmeye çalıştım çünkü sinirlendiğimi fark ettirerek onu keyiflendirmek istemezdim.Neyse ki Meltem'de kantinde durma taraftarıydı ve Derya'nın teklifini nazikçe reddetti.
Derya yanımızdan ayrılarak sınıfın yolunu tuttu.Bende dayanamayarak zafer kazanmışçasına sırıttım.Ders zilinin çalmasıyla sınıfın yolunu tuttuk.Merdivenlerden çıkarkende hala konuşuyoduk.
Sınıfın önüne geldiğimizde kapının önünde bekleyen kişiyi görmemle taş kesildim bilmiyorum bu çocuğu görünce bana bir endişe düşmeden edemiyordu sanırım. Kapının önüne gelince Meltem önden içeri girerken bende tedirginliğimi saklayarak tam içeri girerken bana baktığını hissettim ve göz ucuyla bakmamla irkilmem biraz daha arttı bana sert bakmasıyla kolumu tutup kendine çekmesi bir oldu.
Şaşkınlıktan gözüm büyürken ağızımdan istemsiz bir şekilde çıkan inlemeye engel olamadım.
Kolumu sıkıyordu ona normal bir tutuş gibi gözüksede benim kolum çoktan acımıştı.Hemen bir refleksle kolumu ondan kurtardım .
Yüzüne tiksintiyle bakarak "Sen ne yaptığını sanıyosun ?" diye çıkıştım.
Bana duygusuz bakışını sürdürerek 
"Kızım sen hayırdır ,sen bana neden öldürür gibi bakıyosun?"dedi.

Şaşkınlığımı saklamaya çalışıyordum
-o kadarmı belliydi tedirginliğim - diye geçirdim.
Hemen atladım
"Ne alakası var ya hem seni neden bu kadar rahatsız ediyor ki?"dedim.

Sözümü keserek ,
"Yoksa benden mi korkuyorsun ?"dedi.
Oğuzun dudakları ukalaca kıvrıldı.
"Tabikide hayır ." dedim göz devirerek.
"Tamam o zaman öyle olsun. " yine ukalaca sırıttı
"Ama şunu bil ben sana zarar vermem prenses." dedi ve çapkın bir bakış atarak sınıfa girdi. Ben daha olayın şokundayken mesaj sesiyle kendime geldim mesaj Sema'dandı.
"Kanka ya şu lanet olası tırafiğe takıldım da beni biraz idare et." Mesajı onaydım ve telefonu cebime attım.