NilAda

Yine Mi Pazartesi?!

Yine o berbat ötesi, iğrenç,mide bulandırıcı alarmın sesiyle uyandım. Hayır abartmıyorum! Pazartesi sendromum bu benim. Bu kitabı okuycaksan buna alış. Çok uzattım dimi? Bence de. Her neyse işte lavaboya girdim. Her zamanki gibi gözlerim yarı kapalıydı. Yha ben 5 senedir hayatı sorgulamak zorunda mıyım! 5 sene dediğime bakmayın, 7. Sınıftayım. 1 ve 2 de saftım ben bayağı. Hocaya kalem vermek için bilek burkan biriydim.
Okula servisle gidiyordum. Annem alelacele ağzıma birşeyler tıkıştırıyordu.
-Simit koydum çantana. Bol kaşarlı
Bizim sınıfta yeterince kaşar var diyesim gelmişti ama annem beni mahvederdi. Ablama manyak desem, pis pis bakarlardı. Aşağı indiğim anda servis geldi. Binince direk en arkaya Ebrar'ın yanına geçtim. O da benim gibi Kore fanıydı. Hatta ben onun sayesinde Kore fanıyım diyebilirim. İkimiz de hem koyu Exo-l, hem de Army'dik.(Kore fanları anladı, diğerleri öylece bakıyor). Okula geldik ben sınıfa çıkıp çantamı ve montumu bıraktıktan sonra H sınıfına gittim. Nil ve Sultan bu sınıftaydı. Ben ise F. Her neyse gittim işte. Nil, Sultan ve Derya sohbet ediyordu. Derya ,Sultan,Nil, Damla ve ben 6. Sınıfta bir tayfaydık. Sık sık okul dışında da buluşurduk ama Derya'nın annesi hiç izin vermezdi. O yüzden o gruptan çıktı. Damla da bu aralar ergence davrandığı için şuan o da grupta değildi.
Bizimkilerin yanına gittim:
-Naber izaybıllar?*
*İzaybıl; sakat*
-İyi senden?
-Bende eyiyem naydem an bele otiriram.
Bende iyiyim napim aha böyle oturuyorum demiştim ama babaannemce. Yani köylüce. Yani şive ile işte!
Sonra zil çaldı ve biz müzik sınıfına indik. Sabah sabah müzik!! İyi ki konuşanları ben yazıyordum. Yani ben konuşabilirim. Gözüm sürekli gıcık olduklarımın üzerindeydi ve tek kelime etseler yazıyordum. Nhaha. Hoca aksak ölçüler falan birşeyler geveliyordu. Bi şekilde dersin sonuna geldik zil çaldı ve ben sıranın üstünden atlayıp sınıftan çıktım. Hocanın bana pis pis baktığına eminim ama umrumda değil. Yukarı çıkıp defterimi ve fülütümü koyduktan sonra direkt H sınıfına koşuyordum ama Kıyamet hoca nöbetçiydi ve koridorda koşmayın diye bağırdı. Aslında adı Kıymet'ti ama kadın çok sert olduğu için biz ona Kıyamet diyoruz. Sınıfa girdim ve gözlerim direk Nil'in oturduğu sıraya gitti. Uyuyordu sevgiyle tebessüm ettim. Hayatım boyunca en çok değer verdiğim kişilerdendi. Herşeyimdi yani. Onun önündeki sıraya ters oturup onu izlemeye başladım. Uyurken çok tatlı ve masumdu. Uyanıkken çılgın. Derin bir nefes aldı ve gözlerini açtı. Beni karşısında görmeye alışıktı. Uyuduğunda hep onu izlerdim. O da uyandığında beni görünce gülümserdi. Tam bende o da gözlerimizi kapatıp uyuyacaktık ki Sultan hayvan gibi bağırarak geldi:
-Yaaaa uyumayın. Hadi çılgınlık yapalım.
Çılgınlık dediği birbirimizin üstüne atlamaktı.
-Mal mısın Kıyamet hoca nöbetçi. Ay Kıymet hoca:D
Dedim.
-Ufff bugün onunla dersimiz var, hemde iki saat.
Bu sınıfın matematiğine Kıyamet aaaaayyyhh Kıymet hoca giriyordu. O sırada arkadan Esra ve Ceyda geldi.
-Nabionuz genjler?
Gerçekten sormamışlardı tabii ki. Yani iyi sen, dememiz için değildi. Her neyse. En sonunda Nil ve ben kalktık ve teneffüs boyunca oyalandık. Bizim şimdiki dersimiz Din'di. Müzik ten sonra din... Ders programını kim hazırlıyor acaba... Offf bide şimdi Şule hocayı hiç çekemezdim. Sınıfa girdim. Bizimkiler yine rutin olarak salaklıklar yapıyordu. Ben de alışmıştım artık. Rastgele bir defter aldım ve bişeyler çizmeye başladım. Hocanın geldiğini fark ettiğim anda ayağı kalktım. Hala ayağı kalkıyorduk. Spor salonuna kaydolsam bu kadar scoat(skuat nasıl yazıldığını bilmiyorum) yapmazdım. Dersin ortalarına doğru defter resim doluydu. İşsizlik napalım. Her neyse bu dersi de bi şekilde atlattım. Teneffüste H sınıfına gittiğimde sınıf boştu. Tabii ya dersleri Teknoloji tasarım! Üst kattaki t.tasarım sınıfındaydılar. Çıktım yukarı. Nil gülüyordu. Gülmek bir insana bu kadar mı yakışır? Kardeşim diye boşuna demiyorum güzel çünkü benim kardeşim. Hocayla kavga etmişler. Hocanın yüz ifadelerini taklit etti. Ben de güldüm. Bi şekilde bu teneffüs de bitti. Sınıfıma indiğimde Aslı şarkı söylüyordu. Rastgele saçma salak hareketler yaparak sırama geçtim. Nasıl oldu bilmiyorum ama bugün çok çabuk bitti. Eve giderken asansörde kendime baktım. Aynaya bir öpücük attıktan sonra asansörden çıktım. Çantamı odama fırlatıp montumu astım. Tableti aldım ve 3 saat kadar uğraşmışım. Annem başımın etini yedi. Ödevlerimi falan filan hallettim. Çay saatinde annemler izlemek için bişeyler açmayınca odama gittim. Telefonla biraz oyalandıktan sonra uyudum.

İlk bölüm! Güzel mi? Yorumlarınızı yazın.