Yoosung'un gözü çıkmamış gibi davranın n'olur içim gidiyor yavrucuğuma.
-----------------
" Sence kaç kutu içecek almalıyız? "
Yoosung kafasını bir köpek yavrusu gibi salladı ve gözlerini kırpıştırarak yanıt verdi. Evet, gözlerini kırpıştırmıştı. Son birkaç gündür yaralanan gözü için sürekli hastaneye uğrar olmuştu ve sonunda buna değmişti.
" Bilmiyorum. Bence Seven sadece kendisi en az iki kutu tüketecek. "
" Değil mi... "
" Şu sevgiline göz kulak ol, Akira. " dedi Zen, elinde bir koliyle yanından geçerken. Akira not defteriyle arkasına döndüğünde sevgilisinin başında bir klavye kutusuyla dosyaları dağıtıp bir şarkı çığırdığını gördü. V'yi kurtardıklarının üzerine birkaç gün geçtiği için sevgili olduklarını çoktan herkes öğrenmişti.
" Sevgilim! Göze ve kulağa ihtiyacın var mı? "
Seven ona baktı ve hemen sonra kulaklarını ve gözlerini kontrol etti.
" Hayır, yerlerindeler aşkım! "
" Tamam o zaman, ihtiyacın olursa söyle! "
" Anlaşıldı! "
" Tanrım... " Jumin abartıyla iç çektiğinde Yoosung güldü ve önündeki dosyalara bakmaya devam etti.
Rika'nın apartmanındalardı. Nedeni belliydi, artık ortaya çıkması gereken hiçbir şey kalmamıştı ve hala önlerinde Jungmin gibi bir düşmanları varsa buranın adresini muhtemelen bulabileceği için bütün bilgiler kısmen tehlikedeydi. Bu nedenle bilgileri toplayıp işlerine yarayabilecek olanları Choi üssüne -bu ismi Seven Mint Eye üssüne vermişti, sonuç olarak orada artık üç kişi kalıyorlardı ve ikisi çoktan Choi'di, Akira da Choi olmaya adaydı- götürecekler ve yaramayacak olanları da yakacaklardı. Bunun için V de onlara oldukça yardım ediyordu.
" Sen de biraz yardım etsen nasıl olur, Akira? " dedi Zen, belini gererek. " Partiyi sonra da ayarlayabiliriz. "
Akira koltuğun kol kısmında otururken omuz silkti.
" Ameliyatlı yerime falan gelir. Ayrıca ben günlerce burada kaldım, bu evin bütün işlerini benim yaptığımdan haberin var mı?! "
" Tamam, hadi sen çalışmıyorsun da, Yoosung, sen neden oturuyon len? "
" Modum düşük. LOLOL'de level atlayamadım. "
" Başlarım leveline he! "
Akira kahkaha attı ve Zen giderken Yoosung da mecburen ayağa kalkmak zorunda kaldı. Sonunda aşırı kalabalık olan salonda bile kendi kendine yalnız kaldığında etrafa bakınma fırsatı buldu. Bütün gizli saklı şeyleri toparladıktan sonra Seven bombayı kaldıracaktı ve bu daireyi birine satacaklardı, böyle karar vermişlerdi. Aslında bunu Akira istemişti. Seven elbette nedenini sormuştu, sürekli ona Rika'yı soruyordu ama asla onu tehdit etmemişti ve Akira da bundan bahsedecek cesareti bulana kadar onu sıkıştırmamasını istemişti. Aslında bu cesareti bulamayacaktı ama deneyecekti. Çünkü asıl cesaret isteyen şey Rika'nın ölümüne nasıl neden olduğu değil, Rika'nın ölümünden çok daha önce yaşanan şeylerdi.
Bu evi sevmiyordu. Duvarları rutubetliydi ve her zaman evin içerisinde bir çürük kokusu vardı, ne kadar havalandırırsa havalandırsın. Rika burayı neden seçmişti, hiç anlamamıştı. Dikkat çekmediği doğruydu ama bir saldırı altında hiçbir zaman güvenli olmamıştı, burada kalırken tek düşündüğü buydu. Seven ölmesin diye onu arada bir yemledikten sonra kapıları ve camları kontrol edip yatağına gitmeden önce silahını yatağın altına koyardı. Ve her gece aynı şeyi düşlerdi, bütün her şeyin bitmesini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVEN: DEADLY SINS || mystic messenger
Fanfiction" Saeran bana seni seçmememi söyledi, Saeyoung. Ama ben yine seni seçtim. " - MC, ah küçük, aptal MC. bir bombayla aynı evde yaşıyor ve kırmızı saçlı bir ineğin kendisine emir vermesine, kalbini kırmasına izin veriyor. çünkü MC bu işler için fazla s...