First Love / M Y G

24

Yoongi ile nadir kavgalarımızdan birini yaşıyorduk.
Yakınlaştığımız günden beri, her şey mükemmeldi. Kıskançlık ve benzeri, konular hakkında ufak tartışmalarımız olmuştu. Ama sevgili olduğumuzdan beri, ciddi ciddi ilk defa kavga ediyorduk. Her şey mükemmel giderken, olmuştu tüm bunlar. Yaklaşık 2 aydır beraber yaşıyorduk. Bu o kadar güzeldi ki, huzur veriyordu. Yoongi'de mutluydu. Bunu biliyordum.
Tek bilmediğim, şu anda neden böyle olduğuydu.
-
''Yoongi biraz sakin ol.'' derken saçlarını okşuyordum, ellerimi sertçe ittiğinde gözlerimin dolduğunu hissetmiştim.
Olay tamamen Yoongi'nin şirkette yaptığı bir hataydı. Hata yapmayı, kabullenemiyordu ve sonucu çok sert  oluyordu. Sonucu da, ben çekiyordum.
Gerçekten onu durdurmak çok zordu, üvey babası şirkette, Yoongi'ye gözlerimin, önünde bağırırken içimin acıdığını hissetmiştim. Yoongi adamı umursamamıştı ama içinde ona karşı beslediği kin ortaya çıkmış olmalıydı ki, şimdi bu haldeydi.
İnsan sevdiğini kötü görünce, ondan çok kendi canı yanıyordu. Yoongi sinirden gözleri dönmüş bir şekilde salonun ortasında dönerken onu sakinleştirme çabama karşılık vermiyordu. Kalbimin kırılmasını umursamıyordum, Yoongi umursamadığı sürece benim umursamamın hiç bir anlamı yoktu.

''Yoongi dur lütfen.''

''Eun Hee sus!'' dediğinde, gerçekten ağlıyordum.

''Yoongi sakin ol.''

''Kes sesini!'' dediğinde daha fazla  dayanamadım ve Yoongi'ye sarıldım. 

Beni sertçe ittiğinde yere düşmüştüm, canım fazlasıyla yanarken acıyla inledim.

Yoongi bana baktığında yanıma gelmesini beklerken, ortamdan çekip gitmişti.

''Yoongi gitme.'' derken sesim gereğinden fazla kısık çıkmıştı.

Umursamadan kapıyı çekip gittiğinde, kanayan dizime baktım.

Neden böyle olmuştu?
Neden kendine sahip çıkamıyordu. Canımı yakmıştı. Bağırarak ağlamamak için zor durduğum bir gerçekti.

1 Hafta Sonra:

Yoongi ile nerdeyse 1 haftadır konuşmuyorduk, her gece eve geç geliyordu, yanıma bile  gelme, tenezzülünde bulunmuyordu. Canım gerçekten çok fazla yanıyordu.
Onunla konuşmaya çalıştığım her zaman da beni tersliyor, bir kaç küfür mırıldanıp bulunduğumuz ortamı terkediyordu.
Geceleri eve geç gelmesi beni korkutuyordu, nerede olduğunu bilmiyordum ve bu beni üzüyordu.
Şu an Yoongi'nin kokusunun sinmiş olduğu yatağa sokulmuş uyumaya çalışıyordum. Hiç beraber uyumamıştık. Gözlerimi onla açamamıştım, bazen geceleri yanıma gelip yatıyordu, hepsi bu.
Beni sevmekten vazgeçmiş olduğu düşüncesi, canımı yakıyordu.
Kapının açılma sesini duyduğumda, ağlamaktan şişmiş gözlerimi zorlanarak açtım. Anahtarın yere düşüş sesini duyduğumda gözlerimi kapattım. Yine çok, sinirliydi.
Onun yapmış olduğu hatanın sonucunu ben ödüyordum, ve bu çok saçmaydı.
Ona destek olmam gerekiyordu, ama o buna asla izin vermiyordu.
Ve çok iyi biliyordu ki, ben onun için ölüme bile katlanırdım.
Yoongi'nin bu halleri beni korkutuyordu, ona ihtiyacım vardı. Onunda bana ihtiyacı olduğunu çok ama çok iyi biliyordum. Neden ona yakın olmama izin vermiyordu, bilmiyordum.
Onun koklamaya doyamadığım kokusuna deli gibi ihtiyacım vardı. İyi değildim, iyi olmam için okşamaya doyamadığım saçlarında ellerimi gezdirmem, bakmaya doyamadığım gözlerine bakmaya ihtiyacım vardı, en önemlisi de öpmekten vazgeçemediğim yumuşak dudaklarını öpmem lazımdı.
Ah Yoongi sana o kadar ihtiyacım var ki, sevgilim.
-
Gözlerimi uykuya dalma temennisi ile kapatmıştım ki, kapının açılma sesini duydum. Yoongi gelmişti. Hemen uyuyor numarasına bürünüp yatağa daha çok sokulmuştum.
Yoongi'nin adımları kulağıma dolarken, gözlerimi daha sıkı kapatmıştım. Yanıma gelip saçlarımı okşamasını beklerken, hiç bir şey söylemeden dolabın yanına gidip tişörtünü umursamazca yere fırlatmıştı. 
Lanet olsun ki, gözlerim yine ve yeniden dolmuştu.
Yoongi uyuduğumu sandığı için rahatlıkla ağlamaktan şişmiş gözlerimi açtım ve Yoongi'nin pantolonunu yere fırlatıp, üzerini giyindiğini görmüştüm. Utançla gözlerimi kapattım.
Yatağa ağırlığını verdiğinde, kalp atışlarımın değiştiğini hissettim.
Uzandı ve ani bir haraket ile beni kendine çekti, ölecek gibi hissediyordum. 
Dudaklarının saçlarıma değdiğini hissettiğim anda gözlerimi açtım, Yoongi saçlarımı öpmüştü. Bu aslında ne kadar normal bir şey olsa da, şu 1 hafta içerisinde çok garip geliyordu.

''Yoongi?''