Sabah kalktım, elimi yüzümü yıkarken suyun hala buz gibi olduğunu farkettim. Demek annem gece eve gelmemişti. Telefonum olmadığı için ev telefonundan annemin çalıştığı iş yerini aradım. İşe de gitmemişti. Korkmaya başladım..
Ama okula gitmem gerekliydi, o zar zor yük olmamak için kazandığım burslu cehenneme. Hiç kimse beni sevmiyordu. Beni ezik gibi görüyorlardı okulda. Burslu olduğum için.
Ama benim de arkadaşım vardı. Her zorluğa birlikte karşı çıktığımız, Melek. Adı gibi kendiside melekti. Ama 1 hafta öncesine kadar. Bizim okulun başlıca orospularından Sude ve tayfası kenarda sıkıştırıp dövdüler benim Meleğimi. Bense ir şey yapamadım, o gün okula gitmemiştim. Canını çok yakmışlar. O da bu acılara dayanamayıp başka şehre gitti. Beni yanlız bırakıp. Ama eninde sonunda bana geri döneceğini biliyordum.
Fakirdik, ve bu hep yüzümüze vuruluyordu. Babam 2 yıl önce-ben 15 yaşındayken- vefat etmişti. Üzülmemiştim, nefret ediyordum ondan. Annemi aldatıyordu. Eve her gün başka bir kadın getiriyordu....
Arkadaşlar yeni hikaye, yeni sayfa demektir. Yeni başladım severek okumanız dileğiyle :) Kapak yapabilir misiniz? Ben uyduramadım bişey :( Vote ve Yorumlarınızı eksik etmeyin. Sizi seviyorum <3