Bölüm 18

194 13 0
                                    

" çok zor uyudu." Diyerek odaya girdi annem. Derin bir nefes aldım. Sadece elimdeki kahve bardağına bakıyordum. Çocuk bakma konusunu çuvallamak üzereydim. Bu işi beceremiyordum. Eve gitmek için ikna dahi edememiştim. Yine soluğu annemin yanında almıştık. Onu sadece annem sakinleştirebilirdi.

" Alexandra'yı istiyor. Durmadan onun hakkında konuşuyoruz. Bugün bu yüzden arkadaşına yanımda yalan söyledi." Parmaklarımı alnıma götürüp ovuşturdum. Fazlasıyla ağrıyordu. Hepsi Taylor yüzünden olmuştu.

" Evet bu konu hakkında konuştuk. Bu isteği çok normal biliyorsun değil mi Louis? Oğlun için fedakarlıklar yapmalısın." Yüzümü buluşturdum. " Benim bir düzenim var anne. Ah Taylor'ı gerçekten çok seviyorum ama o düzenimden vazgeçemem. Alexandra burada olamaz." Zaten fazlasıyla fedakarlık yapıyordum. Daha ne yapabilirdim ki? " Aslında Alexandra bizi sevmiyor. Seviyor olsaydı eğer...." Annem elimi tutmuştu ve beni susturmuştu.

" Hayır Louis. Sen gelmeden önce Alexandra, Taylor'ı istedi. Ama ben izin vermedim. Alexandra da oğlunu en az senin kadar seviyor. Taylor senden bana kalan tek şeydi ona vermem imkansızdı. Onları görüştürmedim bile." Annemin yüzüne uzun süre anlamsız bir şekilde baktım. Bende onun Taylor'ı umursamadığını düşünmüştüm. Buraya gelme ihtimali yüksekti. Annem doğru olanı yapmıştı. Alexandra kendini idare edemezdi birde küçücük çocuğa mı bakabilecekti? Taylor asıl ait olduğu yerdeydi. Başka yere gidemezdi. Ona anne diyemezdi. Ona sarılıp öpemezdi. Tüm sevgisini sadece ben hakediyordum. Bir yaşına gelene kadar Taylor'a bakmıştım. Onun için birçok şeyden vazgeçmiştim.  Hayatım belki daha güzel olabilecekken yeniden buraya gelmiştim. Cidden bu sevgiyi sadece ben hakediyordum. Alexandra, Taylor için hiçbir şey yapmamıştı. Hiçbir zorluğa dahi katlanmamıştı.

" Louis, Taylor'ın böyle ağlamasına da izin veremezsin."

" Buna alışacak anne." Dedim kesin bir şekilde. Başka imkan yoktu. " Onu böyle bir hayata alıştırmana izin vermem mümkün değil Louis. Seni ne kadar çok düşünüyorsam onu daha fazla düşünmem gerekiyor. O daha çok küçük oğlum. Şimdiden bu kadar ağlayamaz. Taylor için doğru olanı yapmak zorundayız."

" Anne ne yapmamı istiyorsun ki? Alexandra'yı buraya getiremem. Harry ile evliyim ben."

" Tek seferliğine dahi olsa ikisini görüştürmelisin." Başımı olumsuz anlamda salladım. Kararım kesindi. " O zaman bu durumu nereye kadar devam ettireceksin? Bu şekilde anne yalanlarının önüne mi geçmeyi düşünüyorsun? Komik olma Louis. Onun mutlu olması senin elinde. Alexandra'yı aramadığın her zaman bu yalanlar büyüyecek ve içinden çıkılmaz bir hal alacak."

" Bunlarla baş edebilirim." Birçok yöntem vardı. Ben sadece onunla konuşarak sorunu çözmeye çalışıyordum ama ilerleyen zamanlarda devreye cezalarım girerse o zaman istediğim gibi hayatımıza devam ederdik. Zorla da olsa bu işime yarardı.

" Her seferinde buraya gelerek mi baş edeceksin?"

" Alexandra dışında yollar bularak anne. Tanrım! Seneler öncesi yaptığın şeyi yeniden yapıyorsun? Üzerimde baskı kurma."

" Harry ile olan evliliğin sonuna kadar gitmeyecek Louis. Bunu iyi biliyorsun. Taylor'ı düşüneceksin."

" O zaman geldiğimiz cehenneme yeniden döneriz. Senden bu tarz tavsiye istemedim. Bir gün ikinizde Harry'ye alışacaksınız." Kupayı sehpaya bıraktım.

" Bazen seni anlayamıyorum. Her şeyi tek başına düzeltemezsin ya da senin istediğin gibi olamaz. Bunu yapmaya çalıştığında sonuç ortada."

" Alexandra'ya gerek kalmayacak. İzninle anne odaya çıkıyorum. Buraya rahatlamak için gelmiştim oysa." Dedim sahte bir gülümsemeyle. O her zamanki gibi bana kaşları çatık şekilde bakıyordu. Ah bazen sadece bana karşı bu kadar katı davrandığını düşüneceğim. Bana nefes almam için fırsat vermiyordu. Bir beklenti içerisindeydi. Ah Harry haklıydı. Annem onu sevmiyordu. " Hayır öyle bakma. Bugün daha fazla konuşmayacağım." Başımı olumsuz anlamda sallayarak odadan çıktım. Üzerime geliyordu sadece. Yaptığı tek şey buydu.

Forgive Me Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin