"Siktiğimin veli toplantısı!" Lucky sinirle çantasını sıraya attı. Ardından kalçasını masaya yasladı ve saçları arasından elini geçirdi.
"Bu kadar abartılacak bir şey yok, sadece okul müdürünün yanına velilerimiz gidecek ve onlara bir kaç şeyler söyleyecek, Bay Robin." Onu sakinleştirmeye çalıştım.
Yanına gelerek elimi omzuna yerleştirdim. Sadece biraz fazla gergindi, hep olduğu gibi umursamaz ve rahat olmalıydı.
"Senin için söylemesi kolay, tüm derslerine giriyorsun ve notlarnının hepsi harika." Yüzünü buruşturup konuştu.
"Seninki de öyle olsaydı, Lucky. Her halde ben sana ceza vermiyorum." Elimi omzundan indirdim ve ondan biraz uzaklaştım.
Derin bir nefes aldı ve yanıma doğru geldi. Kollarımı göğüsüm de bir birine bağlayıp bakışlarımı başka tarafa çevirdim.
Ben ona yardımcı olmaya çalışıyordum ama o beni tersliyordu!
"Özür dilerim, sadece biraz gerginim." Mırıldanarak önüm de durdu ve bakışlarını yerde tuttu. Bakışlarımı onun üzerine çevirdim.
"Babam bu şikayetlerden biraz fazla bıktı, ceza almakda istemiyorum." Omuz silkerek konuştuğun da sadece kafamı salladım. Aslın da onu anlıyordum ve daha fazla ona kırgın kalmayacaktım.
"En azından senin annen memnun ayrılacak buradan." Gülümseyerek konuştuğun da bende hafifçe tebessüm ettim ve sandalyeye oturdum.
Aklıma aniden dank eden şeyle yutkundum. Bacaklarım istemsizce sallanmaya başladığın da, karnım kasılmıştı. Kafamı yukarı kaldırıp Lucky'nin mavi gözlerine baktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Şey, baban mı gelicek?" Küpemle oynayarak ilgisiz görünmeye çalıştım. Ama çoktan kalbim onun geleceği düşüncesi ile hızlanmıştı.
"Evet, babam gelicek ve okulda ki tüm erkekler onu kıskanacak. Kızların ağzından salya akacak falan." Gülerek konuştuğun da bende yalandan kıkırdadım.
Siktir, şu an kalbim ağzıma kadar gelmişti.
Onu göreceğim düşüncesi tüm vücudumu harakete geçirirken bacağımı hızlıca sallıyordum.
"Sonra Bay Robin hayatımın içine edecek." Omuz silkip konuştuğunda eski umursamaz tavrı geri gelmişti.
Benim ise şu an ilgilendiğim tek konu Lucky'nin şaheser babasıydı. Onun sert yüz hatları ile kapsanmış yakışıklı yüzünü göreceğim için çok fazla heyecanlıydım. Sanırım hormonlarım bile şu an ayaklanmıştı.
Bana ne olduğu hakkın da en ufak bir fikrim yoktu. Aslın da vardı! O adamdan deli gibi etkileniyordum!
"Yoksa sende mi suç işledin ve bu kadar gerginsin?" Lucky kaşlarını çatıp sorduğun da bacağımı sallamayı bıraktım. Saçlarımı ellerimle düzelttim ve rahat görünmeye çalıştım.
