BKH • Final 2🌺

456 33 40
                                    

Bölüm Şarkısı: Kazım Koyuncu - İşte Gidiyorum 🎧
————
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
Düğünden 1 gün sonrası.☀️
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
|Alp'ten.|
Artık o yoktu, Esma'm gitmişti. En mutlu anımızda, onun kalbine isabet eden kurşun onu benden almıştı.

Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüyor, kalbim iğrenç bir acıyla kavruluyordu. Sevdiğim kadını toprağa verecektik bugün.

Etrafta gezdirdim boş bakışlarımı. Herkes siyahlar içindeydi. Eylül ve Bahar hoca birbirlerine tutunmuş, ağlıyorlardı. Fatih ise boş bakıyordu benim gibi.

Mezarlığa doğru yürüyorduk. Esma'mın cenazesiydi bugün. Onun cenazesi... Düşünmek bile başımdan kaynar sular dökülmüş gibi hissettiriyordu. Yaşamak apayrı bir acıydı.

Onu tabuttan çıkarıp beyaz kefenle toprağa koydular. Durun demek istedim... Durun! Benim sevdiğim kadın o! Korkar tek başına, beni de koyun yanına! demek istedim...
Beyaz gelinliğine doyamamışken, beyaz kefeni mi giyecekti artık?

Sırayla toprak atıyorlardı mezarına. Ben de elime küreği aldım, toprak attım ama ona atarken kendi kalbime de atıyordum sanki.Gözümden bir damla yaş daha süzülüp Esma'nın toprağına düştü.

Kalbim susmuyordu. Onu oradan çıkarın! Ben onsuz yapamam, dayanamam! Gülüşlerimizi, hayallerimizi, her şeyimi toprağa gömmeyin! Korkar o bensiz, üşür orada! diyordu sürekli.

Artık bitmişti cenaze. Herkes 'başınız sağolsun'larını diyor ve gidiyordu.
Yalnız bırakıyorlardı Esma'yı. Ne çabuk ayrılmışlardı mezarının yanından. Ölünce yabancı mı olmuştu benim kirazım onlara? Halbuki yaşasaydı, şuan herkes yanında olacaktı...

Mezarının yanında tek ben ve Fatih  kalmıştık. Fatih beni götürmek istedi ama benim kirazıma veda etmem lazımdı. Daha son konuşmamızı yapamamıştık. Seni seviyorum demiş, kapamıştı gözlerini... Bir daha da açmamıştı, açamamıştı...

Fatih de gidince oturdum mezarının yanına. Başladım, ağlayarak ona veda etmeye... "Güzelim, bizim sonumuz böyle olmamalıydı. Söylesene hangi masal, prensesin ölümüyle biter ki?

Yaşasaydın, şuan balayında olacaktık, seninle gezip dolaşacak, fotoğraflar çekilecektik. Sen de bunları heyecanla Eylül ve Bahar hocaya anlatacaktın.
Ben de seni gülümseyerek izleyecektim.
Biz haketmedik bunu Kirazım, biz böyle sonu haketmedik. Ben sana kıyamazken, başkasının sana kıymasını hazmedemiyorum...

Sensizlik çok acıymış... Gördüğüm kabusu hatırlıyor musun? Hah, işte o kabus gibi olsa yine... Ben üzüldükten sonra tekrar uyansam.. Baksam ki sen yanımdasın, sarılıyorsun, diyorsun 'Aşkım rüya mı gördün? Geçti hepsi.'

Ama olmuyor.. Ben uyuyorum, uyanıyorum sen yoksun. Geçmiyor hiçbir şey. Her şey aynı, ama sen gelmiyorsun. Canım yanıyor...

Ben birazdan sıcak evime giderken, sen burada bu soğukta nasıl duracaksın?
O dokunmaya doyamadığım saçlarına toprak bulaşacak... O bakmaya kıyamadığım gözlerin, çürüyecek...

Ulan düşündükçe deliriyorum ben. Sensiz nasıl yaşayacağım?! Çok ağır geliyor bu yük bana, kaldıramıyorum!
Ne olur ben de öleyim... Al beni yanına Esma'm... En azından yalnız bırakmam seni...

Güzelim, kirazım, seni çok seviyor bu aptal adam. Ama koruyamadı seni, affet... Ben kendimi affedemiyorum, sen et.."

Ağır adımlarla kalktım, mezarlığın çıkışına yürümeye başladım. Bitmişti, hayatım, her şeyim... Şimdi beni sonsuz bir yalnızlık ve acı bekliyordu...

—SON—

Merak etmeyin,
özel bölüm gelecek.

Ben sadece bir de Alp'in
açısından bakın istedim.

Hoşçakalın..🍁

Bir Kiraz HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin