Jilet.

867 32 0
                                    

Pijamasının sol bacak kısmının sıvadıktan sonra bacağını sağ bacağının üstüne attı.

Önce pamuğu andıran beyaz tenine sonra masada duran jilete baktı.

Emin değildi.

Bakışları jilet ve ayak bileği arasında gidip gelirken bir karar verdi.

Artık hazırdı.

Jileti yavaşça işaret ve baş parmağının arasına aldı. Soğuk metalin teninde ki hissini şimdiden çok sevmişti.

Son bir kez daha düşündü. Ama o kararını çoktan vermişti. Aklını karıştıran düşünceleri bir kenara ittirdi.

Bununla ilgili bir sürü video izlemişti ama nasıl yapacağı hakkında bir fikri yoktu.

Sonunda düşünmekten sıkıldı.

Soğuk metali hızlıca derisinin üzerinden geçirdi. Biraz bekledi. Yavaşça aradan çıkan kırmızı sıvıyı izledi. Çizginin üzerinde belli yerlerde toplanmaya başladı. Daha sonra bir bütün olup bileğinden aşağıya aktı.

Bunu sevmişti.

Kanın akışını.

Bileğinde ki derin sızıyı.

Kanın akmasıyla gelen huzuru.

Tekrar , tekrar ve tekrar...

Bileği kanlar içinde kalana , acıdan kıvrılana dek tekrar ve tekrar çizdi tenini.

Sonunda durdu.

Ayağa kalktı.

Hafifçe topallayarak banyoya ilerledi.

Bileğini yıkadı ve yara bandı yapıştırdı.

Odasına geldi.

Sadece iç çamaşırları kalıncaya kadar soyundu.

Yorganı açıp çarşafların içine sığındı.

Şimdi uyuyabilirdi.

Kısa HikâyelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin