Ekimden devam...
Buyrun oturun Erva hanım dedim karşımda ürkek ceylan misali duran kıza, birkaç adım attıktan sonra masamın önünde duran iki koltuktan birine oturdu, Serap hanım ve Ahmet Beye yönelip ' işinizin başına dönebilirsiniz bundan sonrasını ben hallederim' dedim.
'Pekâlâ Ekim Hanım' diyerek çıktılar odadan
Tekrar bakışlarımı Ervaya çevirdim,
'Sizi dinliyorum Erva Hanım'
'Şeyy benim gerçekten bu işe ihtiyacım var ve burda çalışmayı çok istiyorum, görüşmeyi kaçırdım biliyorum ama kötü bir gün geçirdim dün, dün siz de gördünüz zaten Biliyorum çok kaba davrandım size karşı ama normalde öyle biri değilim o an ki ruh hâlimden kaynaklandı sanırım bundan ötürü çok özür diliyorum, biliyorum o davranışımdan sonra bunu istemek biraz yüzsüzce olacak ama bana bir şans vermenizi istiyorum' diye uzun uzun konuştu, ve elinde bulunan CV'yi masama koydu.
Konuşurken arada gözlerini kaçırmış ve yanakları kızarmıştı gerçekten utanmış ve mahcup olduğu her hâlinden belliydi , bu hâline içimden gülümsemek gelse de ciddiyetimi korudum.
Masada duran CV'sini elime aldım biraz göz gezdirdim , İşletme bölümü okumuş yeni mezun olmuş not ortalaması da gayet iyiydi, CV'yi bırakıp gözlerine baktığımda konuşmamı bekliyordu stresli bir ifadeyle, sessizliği bozarak konuşmaya başladım'Evet dün kabadan öte bir davranışta bulundunuz ama bunu ruh halinizin kötü olmasından dolayı gözardı edebilirim, iş meselesine gelecek olursak, ben çalışmada disiplin ve ciddiyet isterim ruh hâliniz bozuk olsa da işinizi aksatmamalısınız siz daha görüşmeye bile zamanında gelemediniz ve birçok insanın işe ihtiyacı var, sizi neden işe alalım ?'
'Haklısınız yerinizde bir başkası olsa beni çoktan kapı dışarı bile etmişti ama inanın bana bir şans verirseniz sizi pişman etmeyeceğim en azından bir deneme sürecine koyun beni , eğer istediğiniz gibi olmazsa çıkarırsınız '
'Pekâlâ... iyi kötü demeden her işi yapman gerekecek, benim kişisel asistanim olacaksın sana her an ulaşabilmeliyim'
'Her şartı kabul ediyorum'
'Tamam o hâlde yarın sabah 8:00'da başlayabilirsin ' dediğimde gözleri parladı resmen , yanaklarında duran gamzeleri gülümsemesiyle daha da belirginleşti gördüğüm en güzel gülüşlerden birine tanık oluyordum şuan sanırım, bu hâli beni de gülümsetmişti ve bir an iç sesimin 'şşştt kendine gel düne kadar sinir oluyordun kıza' demesiyle kendime geldim
'Gerçekten çok teşekkür ederim, pişman olmayacaksınız' diyerek ayağa kalktı
'Umarım.. yarın sabah görüşürüz o hâlde'
'Görüşürüz Ekim Hanım' diyerek çıktı odadan
Erva çıkalı 10 dakika olmuştu ama ben hâlâ öylece durmuş kapıya bakıyordum ne oluyordu bana böyle, sahi dün gece o kadar sinir olduğum kadını nasıl işe alabilmiştim. Hayra alamet değildi bu hâlim "hoş bir kadın seni etkilemiş olmalı" diyen iç sesimi duymazdan gelip düşünmemeye çalıştım.
Kafa dağıtmak adına önümdeki dosyalarla ilgilenmeye başladım.İki saat geçmişti ama hâlâ önümde aynı dosya duruyordu, vakit neden geçmiyordu bugün her an aklıma Erva'nın gülüşü geliyordu ne kadar düşünmek istemesem de engel olamıyordum kendime. Böyle olmayacak diyerek telefonu elime aldım rehberden Merve'nin ismini buldum ve aradım, biriyle konusup içimi dökmek lazımdı. Birkaç kez çaldıktan sonra Merve açtı telefonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ekim (GirlxGirl) _ASKIDA_
Teen FictionHiçbir acı bâki değildir. Üflersin geçer Bazılarına biraz daha çok üflemen gerekir, hepsi bu... - Sabahattin Ali