Özgür'den,
"Ölüyor!" Dedi. "Ölüyor bir şey yap!"
Gaza daha çok bastım. En hızlı şekilde gitmeye çalışıyordum.
"Sakin ol tamam mı? Yarasına bastır." Dedim. Titreyen elleriyle yaraya bastırmaya başladı.
Onu depoya kadar takip etmiştim. Silah sesini duyuncada içeriye dalmıştım. Ama çok geçti. Olan olmuştu.
"Simay nolur aç gözlerini." Dedi yalvararak. "Nolur bırakma beni. Lütfen aç.."
Ölmüş müydü?
Hayır hayır. Şimdi bunu düşünemezdim. Birimiz sakin olmalıydı.
"Açmıyor." Dedi. "Açmıyor Özgür.."
Sesinden çaresizlik akıyordu. Hem ağlıyor hem de yalvarıyordu.
"İyileşecek." Dedim. "Sakin ol Ülker."
Nabzını kontrol edemiyor.. Korkuyor. Ölmüş olmasından korkuyor.
Hastaneye gelir gelmez arabadan inip Simay'ı kucağıma aldım. Ülker'de peşimden indi. Önden içeriye girip yardım istemeye başladı. Bir sedye getirdiklerinde Simay'ı üstüne yatırdım. Ameliyathane kapısı kapandığında çaresizce dışarıda kaldık.
Ülker'in kırmızı elbisesinin üstü ablasının kanıyla daha koyulaşmıştı. Elleri kanlıydı ve şuan o ellere bakakalmıştı.
Öldü..
Kucağıma aldığımda anlamıştım. Nefes almıyordu.
Ölmüştü.
Onun yanına gidip bakmakta olduğu ellerini tutup aşağıya indirdim.
"İyileşecek dimi?" Diye sordu çaresizce. Gözünde ki yaşları sildim.
"İyileşecek." Onu kendime çekip sarıldım.
Duymak istediklerimizi söylüyorduk. Biliyordu. Öldüğünü biliyordu.
Onu kendimden uzaklaştırıp ceketimi çıkardım. Omuzlarına ceketi koyarken o da öylece bakıyordu.
"Oturalım." Dedim. Omuz silkti. Duvar tarafına gidip oraya yaslandı. Karşı duvara gidip bende yaslandım. Beklemekten başka çaremiz mi vardı?
Telefonumu çıkarıp Göksu'ya mesaj attım. O diğerlerine söylerdi zaten. Birazdan burada olacaklarına emindim.
Yarım saat geçti. Sessizdi. Kimse girip çıkmıyordu ameliyathaneye. Ülker öylece kapıya bakıyordu ve bu durumu beni korkutuyordu. Nasıl baş edilirdi ki bu durumla?
Annemin öldüğü gün gelmişti aklıma. Çocuktum. Çok anlamıyordum. Anlamadığım halde o kadar acımıştı ki canım. Tarifi imkansız bir acıydı. Ölmek ne demekti bilmiyordum bile. Tek bildiğim annem gitmişti. Ve geri gelmeyecekti.
Bizimkiler sonunda gelmişlerdi. Hepsi ne olduğunu anlamaz haldeydiler. Göksu gelip direkt Ülker'e sarıldı.
"Geçecek." Dedi. "İyileşecek ablan."
Öldü. İyileşmeyecek.
Bir şey demedim. Ülker kendi de değil gibiydi. Göksu'dan ayrılıp tekrar duvara yaslandı. Semih yanına gidip kolunu sıvazladı.
"Neler oluyor?" Diye sordu Kağan yanıma gelip.
"Bilmiyorum." Dedim.
"Kim yaptı?" Diye sordu.
"Bilmiyorum Kağan." Dedim. "Hiç bir şey bilmiyorum."
O sırada doktor çıktı. Yaslandığım yerden doğrulupu doktora doğru gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adı "MAVİ" Olsun\2
Roman pour AdolescentsAşk kaldığı yerden devam ediyor.. İki yıllık bir süreçten sonra güzel gözlü kızımız eski hayatına geri dönüyor.! Bir sıkıntı var ama. Her şey çok değişti.. İlk bölüm: 4 Mart 2017 İlk kitabı okumadan başlanmayınız‼️‼️