Bölüm şarkısı: Three Days Grace-No More.İyi okumalar ^^
''Jessica,eğer gidersem beni unutma.Tamam mı?''
Jessica Scarlet Barnes,en yakın arkadaşının yüzüne bakıp gülümsedikten sonra ''Kutsal X-Men adına,sizi unutmayacağım Jeffrey Woods.''
+Jessica Scarlet Barnes sıçrayarak uyandı.
Son günlerde bu çok fazla oluyordu.Onu unutmak için çok fazla uğraşmıştı,ama beyni ona hatırlatmak için uyuduğu zaman rüyalarıyla onu hatırlatıyordu.
''Senden nefret ediyorum,beyin.'' diye mırıldandı ayağa kalkarken.Perdeyi açıp rahatlatıcı güneş ışığının derisine vurmasını bekledi,ama güneş ışığı yerine derisine yıldızların tek tük ışığı vurunca ''Ah,lanet olsun.'' diye homurdandı.Geceleri uyanmayı sevmezdi.
Perdeyi yeniden kapayıp yatağına döndü.Bir süre uyumayı denedi,ama bu sadece kolunun uyuşmasına neden oldu.Uykusu tamamen kaçmıştı.
Tekrar ayağa kalkıp mutfağa gitti.Eğer uyuyamıyorsa,kendine çay hazırlayacaktı.Çayın kaynamasını beklerken eskimiş mutfak dolabından çikolatalı bisküvisini aldı.O bisküviyi ikiye bölerek yiyenlerdendi; bisküviyi aç,üst bölümdeki kremayı ye,sonra üst bisküviyi ye,sonra alttakine aynı işlemi uygula.Çayını üstündeki desenleri eskimiş fincanına koyduktan sonra bisküviyle beraber oturma odasına gitti.Tek kişilik koltuğuna oturduktan sonra çayını yudumlamaya başladı.Televizyonu açtıktan sonra bir komedi programını izlemeye başladı.
Komik olmasına rağmen gülmüyordu.
Bir düzine bisküviti bitirdikten sonra bile uykusu gelmemişti. ''Gerçekten beyin,senden nefret ediyorum.'' diye homurdandı.
Biraz koltukta oturduktan sonra fincanını kafasına dikerek tek yudumda çayını bitirdi.Ağzının kenarındaki çayları silip ayağa kalktı. Mor kabanını giydikten sonra dışarı çıktı.
+
Jessica üstünde hala pijamasının olduğunu fark ettiğinde elini alnına vurdu. ''Aferin Jessica,'' dedi kendi kendine. ''Kendini rezil etmede üstüne yok.''
Saçını karıştırıp ofladı.Eve gitmeyi istiyordu,ama çıkmışken markete uğraması lazımdı.Markete giderken ne alacağını kendi kendine tekrar etmeye başladı.
+
Marketten çıkarken poşetlerini karıştırdı.İçindeki şeyleri kontrol ederken omzunda bir el hissetti.Arkasını dönüp elin sahibine baktı.Sadece gözleri gözüküyordu.Jessica ''Pardon?'' deyip omzunu adamdan kurtardı.Adamın yeşil gözleri sevinçle parlayıp ''Jessica Barnes?'' dedi.
Jessica başını sallayınca adam atkısını çıkarıp yüzündeki dikiş izlerini gösterdi.Jessica daha ne olduğunu anlamadan adam sarılıp ''Yüce Tanrım,çok büyümüşsün!'' diye bağırdı.Jessica adamdan kurtulup ''Efendim?'' dedi.Adamın yüzünden gülümseme eksilmeden ''Beni hatırlamadın mı? Liu Woods?
Jessica dudaklarını o harfi şekline getirip ''Liu!'' diye bağırdı.Kahkaha attıktan sonra Liu'ya sıkıca sarılmaya başladı. ''Aman Tanrım Liu! Çok değişmişsin! ''
Liu'dan ayrılınca gözünün önündeki saçı kulağının arkasına sıkıştırdı.Poşeti sımsıkı tutarak ''Yüzüne ne oldu?'' diye sordu.Liu'nun yeşil gözleri gölgelenirken ''Biliyorsun galiba.'' diye mırıldandı.
Jessica başını hafifçe sallarken ''Evet,sadece gerçekten oldu mu diye öğrenmek istedim.Yani bilirsin...O çok merhametliydi.'' dedi.Liu Jessica'nın siyah saçlarını karıştırıp ''İçinden gizli bir psikopat çıktı.Bunu kim bilebilirdi ki?'' dedi.Sonra kendi kendine ''Kim bilebilirdi?'' diye tekrar etti.
Jessica öksürüp ''Hava çok soğuk.Eğer bir yere gitmeyeceksen bende kalabilirsin.'' dedi.Liu aklına yeni bir şey gelmiş gibi ''Ah!'' diye inledi. ''Aslında,eve gitsek iyi olabilir.Fakat kalmayacağım.Çünkü seninle konuşmam gerek.''
Jessica kaşlarını çatıp ''Ne hakkında?'' diye sordu.
''Jeff hakkında.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Proxy //jeff the killer
Terror---------------------------------------------------- Bir şansın olmasını istiyorsan,kaç. Ama fazla uzağa gidemezsin. Ölümden kaçamazsın çünkü. ---------------------------------------------------- ♥ Kitap Jeffrey'e ve Pakize'ye ( @ZombiePuding)...