Büyük Travers (Part 1)

575 41 27
                                    

Kazandıklarımız ve kaybettiklerimiz.Hayat bu iki temel üzerine kurulmuş basit muhasebe yöntemiyle mutlu muyuz yoksa üzgün müyüz sonucu çıkaran mekanizmadır desek?Çok da yanlış demiş olmayız sanırım.İnsanların kaybettikleri kazandıkları nelerdir peki.En önemlisi de her kaybedilenin veya kazanılanın katsayısı bir midir?Bazen bir kaybedilen tüm kazananı da götürebilir mi? Tamamen kişisel görüşe bıraktığım düşünmeniz için sizi teşvik ettiğim bir giriş olsun diye yazıyorum bunları.Düşünmek bazen olumsuz sonuçlar verse de çoğu kez de ben neredeyim, neyim, ne yapıyorum, neyim var ya da yok onu görmemizi sağlayan en güzel tahlildir.Çünkü öz tahlildir bu.Kendi bulduğunuz eksik ya da fazlalıklar her zaman başkalarının söylediklerinden daha etkili olmalıdır.Başkalarının söyledikleri sizin düşündüklerinizden daha etkili olmaya başladıysa siz de toplum "ne der"cilere dönmeye, birer toplum beklentisi davranışçıları olmaya başlamışsınızdır.Tavsiyem yavaş yavaş uzaklaşın bu toplum "ne der"cilikten ve kendi düşündüklerinizi yapmaya önem verin.

Konunun başında dediğime dönersem kazandıklarımız bazen kaybettiklerimizden değerli bazen de daha değersiz olabilir.Şöyle düz bir matematik mantığı kuralım sizinle.Kazandıklarımız şöyle dursun.Solda.Kaybettiklerimiz de sağda dursun.Mantıken kaybetmek için önce kazanmış olmamız gerekir değil mi? Mutluluk formülü de kazandıklarımızın değeri kaybettiklerimizden fazla çıkması desek çarp böl topla çıkar derken sonuç olarak kaybettiklerimiz az olursa mutlu oluruz.Bu da sadece kazandıklarımızı korumakla mümkündür.

Düşünmenizi sağlayarak asıl değinmek istediğim konuya girmeye başladık sanırım.Evet kazandıklarımızı kaybetmemeye çalışırsak kaybettiklerimiz az olur ve mutluluk gelir.İnsanoğlunun fıtratından mıdır bilmiyorum çok insan böyledir ben öyleyim ki o da şudur: Kazanmadan önce çok istediğimiz değer verdiğimiz şey kazandıktan sonra daha önemini kaybedip ikincileşmeye başlamakta.Bu sebeple zamanında çok istediğimiz şeyi kazandıktan sonra görmez olur ve onu kaybetmeye mecbur kalabiliriz.Yapmayın!

Kazandığınız şey belki bir iş belki bir eş olur.Daha iyi oturmasını sağlayacak bir örnekle devam edelim o zaman .Sevgilinizi düşünün.Henüz sevgilisi olmayan arkadaşların yarasını deşmek istemezdim ama siz de varmış gibi düşünün çünkü başkalarının tecrübelerini tecrübe etmek ahmaklıktır sözünden hareketle siz de bu dediklerime kulak verirseniz belki bazı güzel şeyleri kaybetmeden iki kere düşünmüş olursunuz.Sevgilinizle ilk zamanlarınız, ilk tanışma, gülüşme, beraber yürüdüğünüz yol, kaldırım taşları ile ileride geçirdiğiniz zamanlar arasında uçurum oluyorsa eğer bu az önce bahsettiğim kazandıklarınızı kaybetmeye doğru giden bir sürece yol alıyorsunuz demektir.E ilişkilerde tartışmalar olmayacak mı?İlla olacak ancak uçurum oldukça kaybetme, vazgeçme olabilitesi yükselir ve durum vahimleşir.Elde yokken çok istediğimiz elde olunca kolay vazgeçtiklerimiz olan insanların, hayatların, mesleklerin her şeyin kıymetini geç bilsek de biliyoruz bir zaman.Derdim erken bildirmek.Artık biliyorsunuz.Kaybetmeyin...

Hani bir şarkı sözü de vardır ya ne doğru demiş Ali Atay:

Şimdi vazgeçersen geriye döneceksin,

Gitme ! kaybedince daha çok seveceksin

Gitme ! kaybedince daha çok seveceksin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Benim Meskenim Dağlardır DağlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin