Mesajı gönderen Dağhan'dı.Aşağı indim çabucak.Biraz yürüdükten sonra parka gelmiştim.Onu gördüm.Deri ceketi ve henüz kirli sakallarıyla çok dikkat çekiciydi ki karşıdan onu kesen 4 kızdan bunu anlayabilirdik.
"Dağhan?" bir an irkildi sesimi duyunca,
"Tua-"lafını bitirmesini beklemedim zor kız olmalıydım,hiç değilse.
"Ne var?Ne diye çağırdın?Bir şakan mı var yine?Çok meraklandım şahsen."
"Bu konuyu konuştuğumuzu sanıyordum Tuana?" Ah!Adımı söyleyişi bile onu çekici yapıyordu.Adımı söylerken dudaklarının aldığı o şekil..
"Ne oldu dedim Dağhan?"
"Seni özledim.Tuana."Seni özledim.Tuana. mı??? Duyduklarımı sindirmeye çalıştım.
"N-ne diyosun ya sen?Ne özlemesi?"sesim umduğumdan çok yumuşak çıkmıştı,bu şaşkınlığa fazla iyiydi.
Fakat düşüncelerimden ayrılıp ona baktığım zaman sert yüz hatları ve ciddi ifadesiyle karşılaştım.
"Her dediğimi ciddiye alma Kutup Yıldızı."Kutup Yıldızı? işte düşünecek bir konum daha vardı.
"A-Anlamadım?"niye kekeliyorsun ki?Salak Tuana,Salak!
"Kutup Yıldızı,bakıyorum da sertliğin gidiverdi birden." hala ciddiydi ve ciddiyeti korku vericiydi.
"Of!Seninle mi uğraşıcam be?Gidiyorum ben!"Topuklarımı hafifçe vurarak arkamı döndüğümde güçlü bi el kolumu tutup gitmeme engel oldu.Canım yanıyordu çünkü gerçekten güçlüydü.
"Bilekliğin,düşürmüşsün arabada.İstemiyor musun yoksa onu?"Fısıldayarak konuşmuştu ve bu beni gerçekten huylandırmıştı.O sırada kolumu da bıraktı.
Bilekliğe baktığım zaman benim için en büyük manevi değeri olan bilekliği düşürdüğümü anladım.Sözde "sürtük" olmadan önce ki sevgilim Oğuz'un bana aldığı bileklikti bu,doğum günümde almıştı fakat çok değiştiğimi söyleyip beni de bırakmıştı.Yine o bileklikten vazgeçemiyordum.
Dağhan'ın elindeki bilekliğime uzandığım zaman onu geri çekti.Eğleniyor gibi görünüyordu.
"Ver şunu!"sesim istemsiz olarak yükselmiş ve titremişti.
"Sakin ol Tuana.Ben de kalmayacak rahatlayabilirsin.Sadece bir şartım var,bilekliğini almak istiyorsan beni öpmelisin." Ben şok olmuş bir biçimde ona bakarken o ise tekrar o ciddi Dağhan olmuştu.
"Bunu yapmayacağımı bilmelisin!"dedim ona doğru bir adım atarak.
"Beni öpmezsen bu bilekliği koparacağımı bilmelisin,Kutup Yıldızı!" sesi o kadar yüksek çıkmıştı ki ürkmüştüm.
Gözlerimin dolduğunu hissettim ve bilmelisiniz ki benim harika güçlerim olmadığı için kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım.Onun.gözü.önünde.ağlamak.utanç.verici!
Başım öne eğik bir biçimde ağlarken çenemde hissettiğim elle birlikte başım hafif bir şekilde yukarıya kalktı.Dağhan'ın gözlerindeki ifade yumuşamıştı.Umarım onu öpmemi artık istemez.
"Üzgünüm Tuana,seni ağlatmak istememiştim." Tam söze girecekken tekrardan başladı cümlesine.
"Ya beni öpersin ya da sevimli bilekliğine hoşçakal dersin,Kutup Yıldızı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLUŞ
Ficção AdolescenteNefretinde boğulmuş bir genç kız ve hiçbir şeyden habersiz bir oğlan...