2. BÖLÜM

39 1 2
                                    

"Kalkmalısın hadi Rüya" diyip bedenimi kaldırmaya zorlamıştım. Evet hadi oluyodu. Evet başarmıştım. Bacaklarım benden bağımsız hareket ediyodu. Geldiğim yerin tuvalet olduğunu fark edince ince bir gülümseme sezdim dudaklarımda. "Bugün biraz neşelen güzelim" diyip elimi yüzümü yıkadım. Saçmalamayın tabi ki de tuvaletimi yapmadan çıkmadım. Annemin bağrışları geldi alt kattan. "Rüya ayak seslerinden uyandığını anladım, hadi hızlıca giyin geç kalıcaksın" içimden neye geç kaldığım aklıma gelince küfür savurdum. "Küfür etme, çarpılırsın" diyen anneme kulak asmayıp dolaba doğru yöneldim. Dolabı açtığımda tek renk görmek hoşuma gitmişti. Siyah. Diğer kızlar gibi hergün şatafatlı renkler giyemezdim. Ben farklıydım, ben siyahtım. " Bugün ne giycem" derken aklıma dank etti "pantolon giyceksiz salak" diyip pantolonumu giydim "vay canına ne kadar da ilginç" diyip gülüyodum. üstümede bi sweat geçirip aşağı defolmaya koyuldum. "Sonunda kızım" diye bağıran bir adet anneyi es geçip yanağına öpücük kondurdum. "Günaydın sultan" diyip kıkırdadıktan sonra kahvaltımı yaptım. "Rüya spor kıyafetlerini aldın mı?" aklıma şimdi geldi annecim diyemiyeceğim için evet diyemezdim popoma terliği yerdim "tabi ki anne aldım" diyip yukarıya adeta dünya atletizm birincisi gibi koştum. Kıyafetlerimi spor çantamın içine yerleştirdikten sonra telefonumu ve o kutsal kulaklığı alıp aşağı indim. Ben kulaklığıma umutsuzlukla bakarken dışardan kızların sesi gelmişti bile. " Çıktım anne ben " diye anırdıktan sonra, kendimi dışarıya fırlattım evet fırlattım istersem uçarım çünkü keyfim öyle istedi diyip aklımdan iğrenç espriler yapmaya devam ettim. " Hadi be kızım geç kalıcaz" diyen bir adet Buseyi es geçtim. "Cidden Rüya senin yüzünden hep geç kalıyoruz okula" diyen sevgili arkadaşım Defneyi ben mükemmel deyişimle sevimsize dil çıkarıp yürümeye başladım. İkisinin de Allahım sen bize sabır ver deyişlerini duyar gibiydim. "Kızlar hadi geç kalıyoruz biraz seri ama" diyip anırdım. "Sıçtım ağzına kızım senin" diyen Buseye öpücük attım. Evet bunu koşarken yaptım çünkü şuan kaçıyodum. "Okula geldik tamam artık dur" nefes nefese kalmıştım. "Haklısın ama bu iş burda bitmedi" Defne ne yapıyodu diye bakim derken hiç şaşırtmayan bi haraket yaptığı gördüm. Bizi snapliyodu. "Defne bugün ki snap puanına eklememizi yaptıysak ne mutlu bize" dedim "Kanka valla çok sağol lan, sizin sayenizde altı bin puana ulaştım" saftı, salaktı ama napalım benim her kankam salaktı. "Hadi artık gidelim" diyip arkama dönmemle düşmem bir oldu. Neden mi evet herkes çok yakışıklı ultra zengin hatta bu dünyaya ait olamıycak kadar zeki bi erkeğe çarpıp düştüğümü sanıyo ama yanılıyosunuz. Yere kapaklanmamın sebebi kapı. "Bunu ne ara buraya koydular lan" diyip anırıyodum. Benim biricik kankalarım napıyo dersiniz hayır saçmalayın tabiki de iyimisn gibi cümleler kurmuyolardı çünkü yerde anırmakla meşguldüler. "Siz nasıl kankasanız, itler ya ben burda ölüyorum siz yerde anırıyosunuz cık cık cık hiç hoş geğil hanımlar" deyip hiç istifimi bozmadan ve arkamda iki tane götlek bırakarak havalı havalı yürümeye başlamıştım. Sınıfıma sağ salim ulaşmayı başarınca biricik çizimlerimle dolu sırama oturdum. Derslerimde baya başarılı bi öğrenciydim. Ama sıkıntı şu ki asla ders sevmezdim. Bizim kızlar gelip kendi sıralarına yerleşirken onlara ölümcül bakışlar atıyodum. Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Bende bu sırada kızlara gece gene aynı rüyayı gördüğümden bahsediyodum. "Cidden abi ne zamandır rüyalarında kim lan bu" diye anıran Buseye bilmiyorum anlamında buruk bir bakış attım. Çünkü artık bu rüyayı görmek istemiyodum. Zil sesi çalınca herkes sessiz olmuştu. Biricik edebiyat hocamız  Ayşe Hanım gelmişti. Ama onun ardından biri daha girmişti. Uzun boylu salağa benzeyen biriydi. Bizim kızların dibi düşmüştü. Çocuğa sevimsiz olduğunu düşündüğüm bakışlarımı atıyodum. Öğretmenimiz bu sırığı bize tanıtıyodu.  Adı Rüzgarmış. Adı hoşuma gitmişti. Öğretmenimiz boş bi sıraya geçmesini söylemişti. Oda köşelerde boş bi sıraya geçmişti. Bu dersi seviyodum o yüzden zaman benim için hızlı geçmişti. Tenefüs zili çaldığında kızlara dönüm hadi kantine inelim demiştim. Kızlarda kafalarını olumlu şekilde salladıklarında aşağı inmiştik." Kızlar ben kahve alcam bişey isteyen" kızlar tam ağızlarını bişey demek için açıyorlardı ki "bişey desenizde almıycam" diyip kötü bakışarın hedefi olmamın mutluluğuyla kantinin o iğrenç sırasına girmiştim. "Amca bana bi sıcak kahve" diyip iki lirama elveda şarkısın söylüyodum. Kahvemi aldıktan sonra tam arkamı dönmüştüm ki birine çarpıp kahveyi üstüne dökmem bir olmuştu. Evet bide döktüğüm kişi Rüzgardı. Ben kendime lanetler okurken. "Siktir" kelimeleri çıktı ağzından. Ben çok masum olduğunü düşündüğüm gülümsememi takınıp "birazcık uf oldu" demiştim ki. Gözlerimiz birleşmişti. Ve galiba bitmiştim...

KUYUDAKİ ÇIĞLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin