A | 8. Bölüm: Kulübe.

31.8K 1.2K 1.2K
                                    

8. Bölüm: Kulübe.

❄️

Geri dönüşü olmayan bir yola girmiştim.

Kaçtığım o gece değil, tam olarak şu an. Edim'in bulanık gülüşü ve yüzümü talan eden gözleri üzerimdeyken. Kolumda gezinen ve benim uykuya meyilli hâlimi zorlayan dokunuşları tenimde parlarken...

Arada bir ifadesini görmek için araladığım göz kapaklarım daha fazla dayanamadı, bulanıklaşan görüşü tamamen silindi. "İyi uykular, Meva." Fısıltısı kalbimi kaç katı daha çarptıracak güçteydi bilmiyorum tek bildiğim her saniye daha da artan kalp atışlarım ve düzelmeye zorladığım ama bir türlü durduramadığım nefes alışverişim. Normal miydi?

İrkilmemi sağlayan kolu bacaklarımın altına ve belime yerleşip beni fazla bir kuvvet uygulamadan kaldırdığında zihnim tamamiyle karanlıktı fakat rüya falan görmüyor, ayık bir zihinle resmen dinleniyordum. Bedenim sıcak odadan duyduğum kapı sesiyle ayrıldığında müziğin önce bir anda arttığına daha sonra tam anlamıyla bittiğine şahit oldum.

Edim'in göğsünde yakasını kavramış bir şekilde uyuyordum. Daha doğrusu uyumak istiyordum fakat hâlâ ayıktım. Her adımında kendine daha da yasladığı bedenim üşümemi engellerken tek hissettiğim soğuk bacaklarımı okşayan hafif yeldi.

O da kısa süre sonra arabaya binmemizle son bulurken hâlâ Edim'in kucağında olmam arabayı başkasının kullanacağı anlamına geliyordu.

Biliyordum, tam olarak şu an kucağından kalkmam gerekiyordu, en azından beynimin sarhoş olmayan bir kısmı bunu haykırıyordu ama ne kıpırdamaya ne de açıklama yapmaya mecalim yoktu.

Mümkünmüş gibi gözlerimi biraz daha yumarak kafamı göğsünde rahat bir konuma getirdim, Edim irkilmemi sağlayan bir hızla kolunu belime sabitleyip geriye yaslanmıştı.

Sarsılan bedenim dışında yitirdiğim aklım bana oyun oynarken artık uyumayı kesin olarak istiyordum. En önemlisi ise hâlâ gitmek için diretiyordum. Ona bağlanmıştım, bunu inkar edemezdim fakat inkar edemeyeceğim kadar açık bir şey varsa o da hayatından akıp giden kişilerdi.

Her gün başka bir kadınla birlikte olup olmadığını bilmiyordum fakat yaşadığı hayat belliydi, eğlencesine düşkün ve kadınlarla dolu bir hayatı vardı. Ve ne kadar çok olursa olsun kendisine karşı duyguları olan birini umursamazdı.

"Abi, bir sorun var gibi." Tanımadığım erkek sesi kulaklarımda çınlarken Edim'in göğsüne biraz daha sokuldum. "Ne oluyor?" Konuşurken ki hırıltılı nefesini kulağımda hissederken aynı zamanda gerilen bedenini de hissediyordum. Bir şeyler ters gidiyordu.

"Altan Sare'nin adamları." Sesindeki korku dolu tını kulaklarıma ulaştığı an gözlerimi aralamak için zorladım.

"Ulan! Tam vaktini buldu piç!" Edim'in resmen gürlemesiyle araladığım gözlerimi, sıktığı çenesine ardından koyulaşan bakışlarına çevirdim. Tam o esnada araba sola doğru savrulmaya başladı. Büyük bir çığlık atıp Edim'e daha sıkı tutundum.

"Lan siktiğimin herifi, senin ben..." Arabaya bir kez daha çarpmalarıyla Edim'in göğsüne bastırdığı başımı kaldırdım.

"Ne oluyor? Kim bunlar?" Endişeli bakışlarını önce bana daha sonra arkaya çevirdi. "Sakın arabadan inme!" Beni koltuğa bırakarak, "Frene bas!" Diye bağırmasıyla şoför koltuğuna tutunup olduğum yere daha da sindim. Ne zamandır kulağımda yankılandığını bilmediğim silah sesleri Edim'in kapıyı açmasıyla artmıştı.

Acımasız (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin