Bölüm-1 GİRİŞ

39 1 1
                                    

Kadim zamanda, soğuk bozkırlarda sefere çıkmak üzere olan bir Türkmen obasının yakınlarında pusuda bekleyen onlarca düşman konuşlanmıştı. Yüz binlerce birimden oluşan bu orduya kara ejderhalar deniliyordu. Bu ordu Xia hanedanlığının ordusuydu. Bu askerler Kargı kullanmakta oldukça ustalaşmışlardı. Aynı zamanda Türkmen obasının yiğit han'ın otağında oba yakınına konuşlanmış bu dev ordu konuşulmaktaydı. Bilig bey söze girdi;
-Aybar beyim, Düşman ordusu bizden sayıca üstünler. Bu durumda ne yapmayı planlıyorsunuz ?
-Hatunlar,çocuklar,yaşlıların göç hazırlıkları tamamlansın, Bilig bey sende onlarla gidesin. Geriye kalan Eli pusat tutan herkes benimle birlikte cenge gelsinler.
-Sen nasıl buyurursan beyim, ancak obayı nereye göç ettireceğiz ?
-Güneye doğru gidiceksiniz, Eğer ki bizler ölümü tadarsak sizler oradaki Türkmen boylarına sığınıcaksınız.
-Peki ya kurtulursanız beyim?
-Bizler cenge kurtulmak için gitmiyoruz, bizler cenge ölmek için gidiyoruz bilig bey.
Dedi ve siyah kalın deri zırhını giydi,akça ağacı yayını kuşandı ve beylik çadırından dışarı çıktı.Tüm oba halkı beylerinin gözüne bakıyordu.Aybar han derin bir iç çekti ve otağın merdivenlerini inmeye başladı. karşısında Hatunu ayça ve oğul ülgen duruyordu.
-Atam nereye gider ana ?
-Düşmanın üstüne cenge gider oğul. dedi gözleri doluydu çünkü beyinin geri dönmeyeceğini biliyordu.
-Yiğit dediğin cenge gider ülgen.
dedi ve oğlunun yanaklarından öptü. Sonra hatununa sarıldı ve siyah atına binip erleriyle birlikte tepenin arkasında konuşlanmış düşman ordusunun bulunduğu yöne doğru atını sürmeye başladı.
Gece vakti tepenin zirvesine vardılar. Aybar han düşman ordusuna bakıyor, Erbaşı ise Aybar hanı inceliyordu. Kendince nasıl bir strateji yaptığını anlamaya çalışmaktaydı. Aybar han ise en iyi stratejinin gece yarısı ani bir baskın yapmak olduğunun farkına varmıştı. Askerlerine dönüp;

"Erlerim, yiğitlerim burada ailelerimizi, obamızı korumak için düşmanla cenge hazır bekliyoruz. sizlere geri dönüş sözü veremem ama sizlere düşmanlarımızın yüreklerine Türkmen korkusunu aşılamanın sözünü veriyorum. En iyi saldırı zamanının gece yarısı hiç beklemedikleri bir anda baskın yapmak olduğunu kararlaştırdım. şimdi dinlenin ve baskın için hazırlanın."

Erler atlarını dinlendirirken, Aybar han Er başıyla saldırı planı yapmaktaydılar;

-İlteriş 2 tepenin zirvesine 300 er kişi okçu olarak yerleştir, geri kalanlarla birlikte saldıracağız.
-Nasıl isterseniz beyim, fakat  1000 er kişilik atlıları da sağdan ve soldan saldırsınlar böylelikle düşman daha da korkucaktır.
-O birliklerin başına en iyi adamları getir ilteriş, işaret verdiğimde bir aksilik çıksın istemiyorum.
-Sen nasıl buyurursan beyim.

İlteriş beyine selamını verdikten sonra yanından ayrıldı. Aybar han gök yüzünde parıldayan aya baktı ve Tanrıya dua etmeye başladı.
nihayet gece vakti geldiğinde birimler yerlerini almışlardı. Aybar han işaretini verdi ve okçular yaylarını gerdi. Aybar han yumruğunu sıktı ve okçular yaylarını bıraktı. Düşman neye uğradığını anlayamadan gök yüzünden ıslıklarla üzerlerine tıpkı yağmur damlası gibi ini verdi. Binlerce düşman çığlıklar atmaya başladığında düşman ordusu panikledi ve alarmlar çalmaya başladı. tam o sırada 2. kez ok atışını yaptılar ve Aybar han bu sefer yumruğunu öne doğru savurarak hücum emrini verdi. Binlerce Türkmen atlısı adeta hilal şeklini oluşturarak düşmana karşı hücuma geçmişti. Kendi aralarında Kurt ulumasına benzer sesler çıkartarak düşman ordusunu iyice korkutuyorlardı. Birden atların ayak sesini pusatların ahenkle çınlaması, yaralanan ve ölenlerin çığlıkları aldı. iki ordu birbirlerine ölümüne vuruşmaya başladılar. Aybar hanın ordusu sayıca az olmasına rağmen yaptığı ani baskınla düşman ordusuna çok fazla kayıp verdirmişti. Kiminin gövdesi, kiminin kolu, kiminin ise kafası kopuyor, at kişnemeleri insanın yüreğini burkuyordu. Düşman ordusu Aybar hanın erlerinin etrafını çevirmeye başladığında yeniden kurt ulumasına benzer sesler yankılanmaya başladı ve anide ilteriş askerleriyle saldırdı. Bu sefer düşman hazırlıklıydı pek başarılı olamasa da yine kayıplar verdiler. düşman kargıları Türkmen erlerinin göğüslerini parçalıyordu, daha onlara 1 kılıç darbesi bile vuramadan yerlere yığılıyorlardı. ceng saatler sonra bitti. Tüm Türkmen erleri  öldürülmüştü. Pusatların çınlaması durmuş, Yaralıların inlemesi başlamıştı. Xia komutanı Aybar hanın cesedinin yanında Lanetler okuyordu. Her ne kadar yenilseler de düşman ordusuna büyük bir zarar vermişlerdi.

Göğün savaşçıları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin