Küçük kız çocuğunun annesinden deli gibi kıskandığı, işten eve dönüşünü heyecanla sabırlı bir şekilde beklediği ,saatin üzerindeki kırmızı çubuğun defalarca ,annesinin söylediği sayının üzerinden geçmesine rağmen hala kapının çalınmamış olması ,saatlerdir beklettiği nazının yerini bulamamasından kaynaklanan hayal kırıklığı,tebessümü eksik olmayan ,annesinin haberi yokken makyaj masasından alınıp serbestçe dışarı taşırarak sürdüğü rujlu dudakların aşağı doğru kıvrılmasına neden olan bekleyişin sonunda sevgi dolu bir kucaklaşmayla buluşmasıdır babaya olan bağlılık...
Salıncakta özgürlüğe doğru kucak açarken arkanda dağ gibi adamın varlığından şüphe duymamaktır,senin kahkalarından hayat bulan seni öpüp koklamaya doyamayan,gözlerinde daima varlığına şükürle bakan dayanağındır
Buz dağının görünmeyen yüzüdür bir baba ,o kadar büyük o kadar sağlam...
Peki küçük bir prensesin en büyük hayal kırıklığı nedir ?
Masallarını süsleyen ,kendi elleriyle tahta çubuktan yapmış olduğu beyaz atının en büyük kahramanı olan babasının ,o tahta çubuklarla tüm yakarışlarına rağmen acımasızca annesini döverken görmek. Hesna babasına dehşet derecede bağlı bir kızdı ,her zaman bütün yapıtların baş kahramanı oydu ,yani aslında Hesna öyle hatırlıyordu, yıllardır görmemişti babasını ,en son annesini döverken hatırlıyordu ,onda da yüzünü görmemiş ,o günden sonra da bir daha gelmemişti babası eve, o gün annesinin çığlıklarına uyanmıştı ,kabus gibi bir geceydi, kapısını hafifçe aralamış ve annesinin koridorda dizleri üzerine çöküp ,başını iki elleri arasına alarak gözyaşları içinde kıvranışlarını görmüştü ,öyle korkmuştu ki bacakları arasında sızan ılık ıslaklığı bile hissetmemişti ,ona göre babası terk etmişti onları ,ama nasıl ,ailesine öyle bağlı olan bir adam nasıl olurda giderdi ,o günden sonra Hesna hiç bir erkeğe açmamıştı kendini ,hep geride kalmış ,hiç bir sevgili işleriyle işi olmamıştı
Annesi,babasının gitmesinden sonra anlaşılmaz bir mahçubiyet içindeydi sanki ,terk edilmiş bir kadının aksine oldukça sakin ve tuhaf bir hali vardı ,bu haliyle bir takım sırların içinde olduğunu seziyordu Hesna ,eğer diyordu babamın gidişi annemin yüzündense ,beni bunca yıl öksüz bırakan neydi ,peki suçu ne olursa olsun ,benim suçum neydi diye düşünüyordu Hesna, hep babasına olan özlemle nefret arasında ki yerde sıkışıp kalıyordu,ağır geliyordu bu yük ,ve maalesef annesi de yardımcı olmuyordu bu konuda ,defalarca konuyu açmaya çalışmasına rağmen hep sessizlik hakim olmuştu etrafta ,Hesna da hiç bir hesap yarım kalmaz deyip, hakkını alacağı günü sabırsızlıkla bekliyordu, çünkü hissediyordu...
Şimdi kocaman genç kız olmuştu ,büyümüştü artık ,yalnız bedenen olduğunu söylüyordu aynanın karşısında hep ,çünkü ruhu hala o babasının bırakıp gittiği yerde kalmış ,kanadı kırılmış ,onarılmayı bekliyordu sebepsize...
Yüzüne oranla hafif iri yeşil gözleri ,burun çukurunun altına kayık gibi uzanan yukarı kıvrılmış ,asla ruj sürmesine gerek bırakmayan dolgun dudakları, sanki tam ortadan ayırmak için yüzünü eşit iki parçaya bölen ,tam dudağının kıvrılma hizasına denk gelen dik burun ucuyla ve hafif çıkık elmacık kemikleri ile adeta güzelliğin beden bulmuş haliydi ,uzun boyu ,giydiği kıyafetle göre şekil alan vücut hatları ve dolgun göğüsleri ile mükemmel uyumluydu
Annesi sürekli kızının çekiciliğinin farkında ve bu yüzden toplum içinde tetikteydi , yaşadıkları şehirde de üniversite okumasını istemesi bu yüzdendi ,gerçi bunun dışında başka nedenlerde vardı ,işinin burada oluşu, kızından başka kimsesinin olmayışı falan denilebilirdi ,gerçi bir kaç defa buralardan gitmesine neden olacak olaylar olmuştu ama bu seferde Hesna kalmak zorunda kalmıştı ,babasina ait her bir anının evin duvarlarına sinmiş büyüsünü bozup bırakıp gitmek istemiyordu, arkasında başkalarına ayrılık bırakmaya cesaret edemiyor ve anılarla içinde bulunduğu karanlığa ortak etmek istemiyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HESNA
General FictionRessamlar resmettikleri güzeli ; ya hayal dünyalarından ya da gerçekte var olan tablolardan aktarırlar ,gerçek güzellik aslolandır ,ondan parçalar ise asıl olandan izler taşır ,ben annenin güzelliğinden parça olduğun için adını Hesna koydum...