3.BÖLÜM-intikam zamanı

859 72 6
                                    

Rüzgar Aslan

Göz kapaklarımı aralayıp açtığımda kaç gündür gözümü açar, açmaz, o kızın yüzü, gözümün, önüne geliyordu.
ilk gece lokantadan çıktığında
bir şeye sinirlenmiş arabama yumruk vurduğunu düşünüyordum. Peki ikinci gece neydi. Tek bildiğim Celil itinin bir planıdır diye düşünüyorum. Kız bana tokat
attıktan sonra kendinden geçercesine titremeye başladı.
Karanlıkta bile yüzü ay gibiydi
tanımadığı etmediği bir adama tokat atacak kadar ne yaşatmış olabilirdi o it herif.
Ne masumiyeti, nede güzelliği, hiçbir şey değiştirmezdi Şuan ki üfkemden kimse onu kurtaramazdı onu bulup
anasından doğduğuna pişman edeceğim. Yatakta kalkar kalkmaz ilk önce elimi yüzümü yıkadım sonra
eşofman takımı giyinip yürüyüşe çıkmıştım. Şimdi de eve döndüm merdivenlerden tırmanarak
odama çıkarak üzerimdekilerden
kurtulup duşa girdim. Duş kabinin soğuk suyu
üstümde akmaya başlayınca
rahatlamıştım bir nebzede olsa su çok iyi gelmişti.

Duş kabinden çıkıp havluyu belimden aşaya sararak odaya yöneldiğimde sırada bu kızın odamda ne işi vardı. Geldiğimden
beri sürekli dibimde beni fark edince gözü fır taşı gibi açıldı. Resmen çıplakmışım gibi bakıyordu.

"Rüzgar bey babanız sizi
Kahvaltıya bekliyor "
Deyin. Beni iyice süzüyordu.
Onu hiç haz etmediğim için
Sert bir dille "ÇIK" dedim. Kızın yüzündeki sahte gülümsemesi yavaşça solduktan sonra arkasını dönerek odadan çıktı. Bende rahat bir nefes alıp üzerimdeki havluyu yatağımın üzerine fırlatarak.
siyah bir pantolonu
bacağımda Geçirdim sonra siyah kemeri de takıp lacivert
gömleğide giyindikten sonra
telefonu ve arabanın
anahtarını alarak aşaya indim.
Salona girdiğimde Babam
kahvaltı masasına oturmuş
kahvaltı yapıyordu beni
fark edince?

"Günaydın oğlum "
Ses çıkarmadan Yürüdüm.
Yıllar geçmesine rağmen
Annemin ölümünden sonra
Babamı affedemiyordum.
Sandalyeyi çekip bedenimi üstüne attığımda. Evin çalışanı Çayımı doldurduktan sonra
tabağıma bir kaç şey
katarak

"Başka bir şey
arzu edermisiniz "dedi

"Sade bir kahve "tamam "
deyip gitti bende
Kahvaltıya başlayacağım sırada

"Oğlum bu gün şirkete
gelecek misin? "

Net bir dille" Hayır "dedim
Çatallı peynir dilimine tam batıracakken babamın sesiyle tekrar
vazgeçtim.
"Biliyorsun yaşlandım
artık senin şirketin
başına geçmen gerekiyor.
Bir işin ucundan tutman
lazım hem okuluda bitirdin . kahvaltını yapta beraber gidelim?" Dedi. Babamın emri vakisine sinirle

"Sana gelmicemi söyledim.
Israr edip durman
bir şeyi değiştirmez "
Diye öfkeyle soludum .
Ama babam bu tavrımdan hiç rahatsız olmadan konuşmaya devam etti.
"Senin için yarın sabah şirkete
bir asistan gelecek"
Ben itiraz ettikçe babam daha fazla üzerime geliyordu ve bu benim
daha fazla sinirlenmeme neden oluyordu. 

"Seden bunu kim istedi
hem gelecemi nerden
çıkardın" ?dedim

İtiraz edercesine.

"Herkese senin geleceğini söyledim de ondan. Hiç olmazsa
yarın bir uğrasan iyi olur iki
hafta oldu geleli hiç uğramadın?"
Derin bir nefes aldım. Daha fazla ısrar etmesin diye.

"Tamam bakarım ?" deyip onu geçiştirdim. 

Babam bu lafından sonra daha fazla konuşmadan kahvaltısını yaptıktan
sonra şirkete gitti.

Bende Tunç 'u aradım .Tunç benim
çoculuğumdan beri arkadaşım
bir iki çalıştan sonra telefon açıldı.
"Efendim Abi"

"Benim işi hallettimi "

Her şeyinle ilkimsin Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin