Sekizinci sınıfı yeni bitirmişim. Yaz tatilindeyiz hergün arkadaşlarımla zaman geçiriyor, bir yandanda bu lise işi ne olacak diyede düşünmüyor değilim. İçimde hiçbir zaman okuma isteği olmamıştır benim. Haliyle derslerimde berbattı, ama kimi umrumda? Daha liseye yeni geçecek ergen bir çocuğum, bilgisayar oynamayı seven, asosyal bir karaktere sahip birisiyim. Hayatımın çoğunu bilgisayarda oyun oynayarak geçirdim. Sosyal olmak istiyordum, hemde çok istiyordum. Ancak insan içerisine çıktığımda kendim olamıyordum. Sanki ben ben değilimde başkasıymışım gibi hissediyordum. Kendi düşüncelerimi sırf insanlar neder korkusu ile söyleyemezdim. Her zaman terslenme korkusu yaşamışımdır. Bir cümleyi kurmadan önce insanlar ne der diye düşünmek nasıl bir his bilirmisiniz? Ya kimse gülmez korkusu ile espiri yapamamayı bir yaşayan bilir arkadaş. Kızlarla hiç anlaşamazdım çünki diyalog kurmazdım, onları tanımaya çalışmazdım onlarada kendimi tanıtmazdım. İçime kapanıkta değildim bir gariptim yahu ben.
Sekizinci sınıf bitmiş lise hayalleri kuruyoruz arkadaşlarla, ergenliğin verdiği duygular ilede "Lisede ne kızlar vardır be" diye saçma sapan cümleler kuruyor ve saçma hayallere dalıyoruz. Hangi lisede okuyacağımız belli olmamıştı daha, oğuzhan diye çok sevdiğim bir çocukluk arkadaşım vardı. Bu birgün facebooktan tanıştığı bir kızı mahallemize çağırdığını arkadaşlarınıda getireceğini söyledi. Bizim arkadaş ortamımız belliydi biz beş kişiydik. Oğuzhan, Bayram, Ahmet, Yusuf ve Ben oğuzhan kızın geleceğini ve yanında kız arkadaşlarını getireceğini duyunca haliyle bizim çocuklar yerinde duramaz duruma geldiler. Onlar kızlar gelecek diye sevinirken, bende dışımdan gülüyor sevinçli hareketler yapıyor, içimdende ne kızı ulan kızlar gelince ben napıcam nasıl davrancam çok utanırım gibisinden düşüncelerle adeta kahroluyordum. Nereden bilebilirdim hayatımda en büyük darbeyi birgün o kızlardan birisinin vuracağını. Herneyse kızların tam gelceği saatte ben babam arıyor numarası yapıp telefonu açtım "Alo efendim baba hemen geliyorum" dedim. Amacım sadece kızlarla yüzleşmemek oradan kaçıp gitmekti. Öylede yaptım, arkadaşlar babam çağrıyor zannetti bende eve gittim geçtim bilgisayara oyun oynuyorum hiçbirşey yokmuş gibi. Bir saat sonra kapı çaldı, kapıyı bir açtım beyaz tenli, siyah saçlı, uzun boylu hanım hanımcık bir kız. Bu kim ulan ne işi var burada diye düşünüyorum. Ama kıza bakalaldım konuşamadım bile. Tam o anda arkadan bizim çocukların ortaya çıkmasıyla hemen mevzuyu çaktım, kızların gelceği tamamen aklımdan çıkmıştı, ben kurtuldum diye düşünüyordum. Takii kapıya dayanana kadar herneyae oğuzhan hadi kanka gelmiyormusun seni bekliyoruz dedi. Ne diyeyim çocuğa kanka ben utanırım kızlarla konuşamam götür onları çabuk buradanmı deseydim? Keşke deseydim ama diyemedim "Kanka geliyorum" dedim. Üstüme birşeyler giyip hemen çıktım. Selamun Aleykümmü desem, Merhabamı desem, selammı desem yoksa ellerinimi sıkmalıydım? Bilemedim hepsi bana bakarken ben sessizliğimi bozmadım ve gözlerimi kaçırmaya başladım. Tam o sırada kapıyı çalan o kız "Huuhuu yaşıyormusun ben hamide" dedi. Bende erdem dedim sonrada diğer kızlarla tanıştım. Arka mahallede bir kaldırım vardı oraya oturduk.
Yalan olmasın onun olduğu bir saniyeyi bile unutamadım ben. Bakkalın önündeyim ufak kızlar var ip atlıyorlar. Buda kızın elinden ipi aldı ip atlamaya başladı daha doğrusu ip atlamaya çalıştı. İnanın o an ben o kıza aşık oldum. Ne olduğunu bilmediğim garip şeyler hissettim bir an orada ona aşık olduğumu çok sonradan anladım. Keşke tanımasaydım, keşke bakmasaydım ip atlarken keşke, keşke tanımasaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimdeki Kaybolmayan Umut
Non-FictionSiz hiç birinin yıllarca sizi sevdiğini düşündünüzmü? Aşık olduğunuz kişinin sizede aşık olduğunu düşündünüzmü? Hemde yıllarca... Peki ya siz yanılmışsanız? Ne olurdu hiç düşündünüzmü? Birinin yıllarca size aşık olduğundan adımız kadar emin oldunuzm...