Çocuk ve Oyun

144 8 0
                                    

Oyun çocuğun en önemli işidir ve olmazsa olmasıdır.Bir çocuğun hayatından oyunu çıkardığınızda ya da çıkarmaya çalıştığınızda o çocuğun çocukluğunu da elinden aldığınızı ya da almaya çalıstıgınızı unutmayın. Bu durum ise çocuklar açısından son derece olumsuz ve vahim sonuçlara yol açacaktır.Çocuğun sosyal,duygusal, fiziksel ve zihinsel kısacası tüm gelişim alanlarında sağlıklı gelişimi için oyun vazgeçilmez bir ihtiyaçtır.Çocuklar anne baba, kardeşleri ve ailenin diğer üyeleri ile arkadaşları ve oyuncakları ile bol bol oynamalıdır.Burada şunu vurgulamakta da yarar görüyorum dünyanın en pahali en iyi oyuncaklarini da alsanız bunlar anne baba yerini tutamaz. Anne baba olarak çocuklarınıza vakit ayırmanız, onlarla oyun oynamanız çok onemlidir. Çocuklar anne babalarıyla oyun oynamaktan büyük keyif alırlar.Ayrıca anne babanın çocuğu ile oynaması çocuğa sen seviliyorsun ve degerlisin mesajı vermesi bakımından da çok onemlidir.Bazı anne babalar ben kalpten seviyorum,sevgimi gosterirsem çocuk şimarır gibi bir takım yanlış düşünceleri benimsemekle ve çocuğuna sevgisini belli etmemektedir.Anne babalar şunu unutmamalı sevgi gösterilen çocuk değil, her dediği yapılan, kural ve sınır konulmayan çocuklar şımarır.Özellikle duygusal gelişim açısından çocukların anne babaları ile oynamaları çok onemlidir.

Çocuğun akranları ile oyun oynaması da son derece önemlidir.Çeşitli sebeplerle Çocuğun akranları ile yeterince oyun oynamasına izin vermeyen anne baba çocuğun sağlıklı ruhsal gelişimine  zarar vermiş olur.Bu gün bazı anne babalar küfür öğrenir,arkadaşları ile kavga eder düşüncesiyle ya da daha çok ders çalışsın diye çocuklarını sokağa indirmemekte ve arkadaşları ile oyun oynamasına izin vermemektedir.Bu konuda konuştuğum bir anne hocam sokağa çıkıp küfür öğreneceğim evde bilgisayar oynasın diyordu.Ona yanlış yaptığını anlatmaya çalışsam da kabul etmemişti.Bir kaç yıl  sonra aynı anne çocuğunun dikkat dagnikligindan şikayet etmeye başladı.Bilgisayar oyunları dikkat dağınıklığın kesin sebebi olmasa da dikkat dağınıklığın arttıran bir etken olarak tanimlanmaktadır.

Çocuklarin sağlıklı ruhsal gelişimi açısından oyunun nedenli önemli olduğunu anlatması bakımından egitimci yazar Halit Ertuğrul tarafından anlatılan ve Davut CAN'in Egitim Evde Baslar adlı kitabinda kaleme aldığı bir öyküyü burada paylaşmak istiyorum.

"SİZ İŞİNİZE BAKIN ÖĞRETMEN BEY"

"Öğretmenlige başladığım ilk yıldı ve ikinci sınıfları okutuyordum. Emre isimli başarılı bir öğrencimin teneffüslerde arkadaşları ile hiç oynamadığını fark ettim.Yanıma çağırdım ve neden arkadaşları ile birlikte oynamadığını sordum.Cevabı duyunca şok oldum. "Ögretmenim annem üstüm başım kirlenir, yirtilir diye oynamama izin vermiyor o yüzden oynamıyorum" dedi. Konuşmak için anneyi okula çağırdım.Anne giyinişine bakilirsa zengin birine benziyordu, cüsse alarakta benden bayağı büyüktü, bırakın çocuğu bana bir tane vursa yeri öptürebilecek güce sahipti.Anneye çocuk eğitimi ile ilgili bildiklerimi anlattım.Kadın bana "siz işinize bakın öğretmen bey, ben çocuğumu nasıl eğitecegimi bilirim, kimsenin aklıma ihtiyacım yok.Benim çocuğum diğerleri gibi olmayacak üstünü kirletmeyececek, yirtmayacak.Onun giydiği kıyafetleri başka çocuklar giymeyecek" dediğinde dondum kaldım.Bir anne Çocuğunu kendi elleriyle boğuyordu da haberi yoktu.Anneyi ikna edemedim ve gitti.Ben Emre'yi beşinci siniftan iyi bir dereceyle mezun ettim.Yıllar sonra Emre'nin ÖSS' de derece yaptığını duyunca aileyi arayıp teprik etmek istedim.O ara aramayı unutmuşum.Bir ay sonra telefon fihristini karıştırarak telefon numarasını buldum ve aradım.Annesi çıktı kendimi tanıtıp, kendisini ve oğlunu teprik ettim.Anne başladı ağlamaya "keşke hiç okumasaydı, birinci filan da olmasaydı.Ben Emre'mi kaybettim.Emre strese dayanamadı ve ÖSS'nin hemen ardından akıl hastalığına tutuldu.Bir aydan beri Bakırköy'de akıl hastanesinde yatıyor" dedi.Annesine ve oğluna çok üzüldüm.Hastaneye ziyaretine gittim.Doktorun söylediğine göre bir anda etrafa saldırıp zarar veriyormuş.Bugün itibariyle on iki yıldan beri Emre Bakırkoy'deki hastanede yatıyor."
    
Oyun bir kişinin çocukluğudur.Bir kişinin çocukluk doneminde  hayatindan oyunu çıkardığınızda çocukluğunu da  elinden almış oluruz. Çocukluğu çalınan bir bireyin geleceği de çalınmış demektir.Oyun çocuk için  anne babadan sonraki en önemli ihtiyaçtır.Sürekli ders çalışması istenilen anne babası tarafından belirlenen yaşının üzerinde katı kurallara uyması istenen çocuklarını öyküde görüldüğü gibi sağlıklı bir gelişimi olamaz.En besleyici yemekleri yedirseniz,Yaşadığı yeri en mükemmel şekilde de döşeseniz de ,akademik başarı gelişimi zirveye çıkmış olsa da duygusal ve sosyal gelişimi ihmal edilmiş çocuğun mutlu ve sağlıklı bir ruhsal gelişimi olamaz.Yukarda da bahsettiğim sağlıklı duygusal ve sosyal gelişim için çocukların arkadaşlarıyla oynaması çok önemlidir.Ne yazık ki çocuklarla ilgili ihmaller de geri dönüş imkansız olmaktadir.Ruh sağlığı yerinde mutlu çocuklar ve mutlu nesiller yetiştirmek istiyorsak Çocukların oyun hakkını elinden almayalım.
         Ha bu arada unutmadan, veliye rehberlik eden öğretmen de zaten işini yapmaktadır.

Çocuğum DeğerliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin