California'ya gelmiştik. Anna ve ailesinin evi hemen karşımızdaydı. Anna'yı görünce sıkıca ona sarıldım. O da beni boğacakmışcasına sardı.
- Tanrım! Seni yeniden görmek çok güzel Alice! Seni özlemişim! dedi
- Bende seni çok özledim Anna. Neyseki artık hergün görüşeceğiz!
dedi. Sonra gülüştük ve Anna'nın annesine selam vererek yeni evimize yöneldim. Burada zamanımın iyi geçmesini diliyorum en azından. Ve Anna yanımda olacak. Anna ne kadar ailem bile bana yargılıyıcı davransada Anna beni anlıyor. Tüm herşeyimizi biliyoruz. Onunla 7 yaşından beri arkadaşım. Annemgil eve eşyaları yerleştirirken ben de Anna ile biraz dolaşıcaktım ki o ara bişey farkettim. Annemgil az önce buradaydı ama şimdi yoklar? Canım siz hayırdır? Tam o sırada bir parke tırmıklama sesi geldi ve biri beni ensemden çekmişcesine yere yapıştım. "Heey!! Neler oluyor!" diye çığlık atsam da bir işe yaramadı. Sadece parkenin tırmıklama sesi bir süre devam etti ve durdu. Orada annemi merdivende gördüm. Hadi canım! O kadar olay oldu yeni mi geliyon!? Ama bi saniye. Bu bu benim annem olamaz!! Yanağının kenarı bildiğin yarık! Evden koşarak çıktım ve Anna'nın evine koştum. Kapıyı Anna'nın annesi açtı
- Bir sorun var tatlım? dedi
- H-hayır. Sadece Anna ile biraz konuşmam gerek. dedim.
- Pekala diyerek beni içeri aldı ve bildiğiniz merdivenleri yıkarak çıkmam sonucu Anna'nın odasına daldım. Anna şaşkın ve korkmuşcasına bana bakıyordu. Tabi FBI ajanı gibi dalarsam normal. Herneyse.
- Anna, çok kötü birşey oldu! dedim telaşla.
- Sakin ol Alice. Sorun ne?
- Annem. O hiç normal değildi dedim ve başımdan geçenleri ona anlattım. Biraz şaşırmıştı.
- Alice, sen delirdin mi? dedi. Bu sorusu üzerine ağlamak istedim. Sanırım evet, deliriyorum!
- Gerçekti Anna .dedim çaresizce ve kapı sertçe kapanıp ardından kilit sesi duyulunca aklımdan geçen tek şey "İşte şimdi sıçtık!" tı. Daha sonra duvara -kanla galiba- yazılmış kelimelet gördük. 'Eğlence yeni başlıyordu?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lucifer'ın Seçtiği
Terror"Sevgili Alice; Eğer bu mektubu okuyorsan ben çoktan öldüm. Sana doğmadan önce benim küçük meleğim diye hitap ederdim. Sen ne yazık ki melek değilsin. Bunun için çok üzgünüm. Ama sana harika bir güç verildi. Bu sıradan bir güç değil. Sen bir efsane...