Medya: Nefes
"abi, valla bak o yere düştü ben ona güldüm diye beni yere çekti maalesef ki bende onun üstüne düşünce sen gördün yan-"
Daha konuşmamı bitirmemişken Aras, Evren ve benim önümüze geçip elini göğsüne koyduktan sonra başını yere eğip bağıra bağıra ama üzüntülü gibi konuştu
"Onlar benim kanım, canım, onlara birşey yapma ejderha, bana istediğini yap ama onlara dokunma"
Nefes, kulağıma doğru eğildikten sonra çaktırmamaya çalışarak Evren'e bakarken sessiz sessiz konuştu
"Bu çocuk mal mı?"
Nefes'e üzgün bir bakış atarken başımı aşağı yukarı salladım ve ağır ağır konuştum
"Maalesef öyle, doktorlar tedavisi yok dedi anlayacağın aynı senin salaklık hastalığın gibiymiş"
Nefes, benim laf sokmama karşıt ağzını kocaman açmış beyninde binlerce laf düşünürken ona tekrar ilk- orta okul laf sokma cümlesini dedikten sonra dövmesin diye ordan koşup uzaklaştım
"Ağzını kocaman açtın, kapat kapat sinek girecek"
Nefes, kaşlarını kaldırmış ve bana tip tip bakarken kendine çeki düzen verip benim arkamdan koşmaya başladı
"Sen bana laf sokamazsın tamam mı?"
Cırtlak sesi ile Cırlaya cırlaya peşimden gelen sesiyle bende gülmeye başladım, Geri geri koşarken ayağımın takılması ile yere kapaklandım, gülmem yarıda kesilirken Nefes başımda dikilip şeytanca gülmeye başladı
"Apla, özür dilerim apla"
Benim bağırmalarımı takmayan Nefes'den kaçmak için yerde sürünmeye başlayacak iken Nefes'in üstüme atlayıp beni, una çevirilmek istenen buğday gibi ezdiğinde geç kaldığımı anlamam uzun sürmedi haliyle
Ayağımda hissettiğim acı ile güçlü bir çığlık attım, Nefes ise kendini üstümden atıp benim baş ucuma geldi, yüzünde ki endişe ve korku ile abime seslendi
"Buğraa"
Buğra abim ve Evren, Nefes'i duymaları ile saniyeler içinde yanımda olurdular Evren bir elimi tutup öpücükler kondurur ve Nefes'e bağırıp sorular sorarlarken, Buğra abim ise Evren'i başımdan itmeye çalışıyordu
Buğra abim, son gücü ile Evren'i itince Evren yere düşmesinin ardından saniyede dikleşti, Evren beni kucağına alıp denizin yanına doğru getirdi ve kuma doğru bıraktı
"Acıyor mu"
Sorduğu soruyla birlikte, gözlerimi kapattıktan sonra başımı aşağı - yukarı 'evet' manasında salladım
Evren, işaret parmağının tersi ile göz yaşlarımı sildi, o ana kadar ağladığımın farkında bile değildim
Duyduğum helikopter sesi ile gözlerimi yavaşca aralayıp başımı kaldırdım, Evren benimle birlikte gökyüzüne bakarken Buğra abimlere doğru seslendim
"Helikopter"
Buğra abim benim sesimi duyunca hızlı, koşar adımlarla yanımıza geldi onun ardından Aras, Nefes, Batu, Uraz ve Ediz'de sıra sıra gelirlerken Helikoptere bizimkiler el sallamaya başladı
"Lan keşke yere bir şeyler yazsaydık"
Benim bu dediğini duyan Ediz'ler ayakkabılarını ellerine alarak ayrıldıktan sonra kocaman bir yazı yazmaya başladılar
Helikopter bir süre üzerimizde durduktan sonra aşağıya inişe geçti Nefes, Buğra abim ve Evren bana sarılırlarken diğerleride omuz omuza vermiş zıplıyorlardı
Helikopter, yere inmeden yukarıdan bize ip merdiven sallandırdılar, ben mutluluk ile ayağa kalkmaya çalışırken ayağımın acısı ile yere düştüm, ilk olarak Buğra abim Nefes ile birlikte yukarıya çıktıktan sonra aşağı inemeyeceği nedeniyle, Evren beni kucağına aldı ardından hızlı bir şekilde beni sırtına aldığında şaşkınca etrafa bakmaya başladım
Evren yukarı çıkınca Buğra abim Evren'e teşekkür etti ve tokalaştılar
Bu arada, şansımıza pilotlar Türk hee 😂
________
"Vah yavrum vaah, başunuza neler gelmuş"
Buğra abimin, babaanneme biraz daha sırnaşıp ilgi bekleyen kedi gibi babaannemin dizine oturdu
"Valla öyle babaanne, ah başımıza gelenler, namusumuz bile giderdi orda"
Buğra abim son cümlesinde bana dönmüş dişlerini sıkarak kötü kötü bakışlar atıyordu, Nefes ise babaannemin diğer bacağında oturmuş abime dişlerinin arasından konuşmuştu
"Saçma salak konuşma Buğra"
Buğra abim başını aşağı yukarı salladı yavaşca, salak mıydı bu çocuk herşeyi ifşa ediyordu ?
Burak abim bize endişe ile bakınca 32 diş güldük hepimiz, aslında Buğra abim gülmemişti ama benim bacağına attığım güçlü cimcik ile bizim gibi kocaman gülmek zorunda kalmıştı
Burak abim kulağıma yaklaşıp tehtit eder gibi olan sesi ile beni korkutarak konuşmaya başladı
"Bunun peşini bırakmayacağım, Kardeşim"
Başımı aşağı yukarı salladım, abim benden uzaklaşıp arkasını dönerek yukarıya yöneldi, muhtemelen çalışma odasına giderdi. Ben oraya girmezdim girmek tek istemezdim. Çünkü oda öyle bir karanlık ki!!
"Burak abimde şurda bir oturmuyor sohbet edemiyoruz adamla"
Nefes'in dediğine başımı aşağı yukarı salladım 'aynen' der gibi, yukarıdan Burak abimin sesi geldiğinde ikimizde ağzımızı elimizle kapattık
"Sizi duyuyorum yer cüceleri, aşağıya gelirsem görürsünüz siz"
Nefes ile birlikte dudaklarımızı dişlerimizin arasına alıp gözlerimizi kocaman açtık, Burak abimde de mübarek doğa üstü güçler var sanki
İçime sinmeyen, komik olmayan bir bölüm 😥 inanın ki daha güzel bir bölüm yazmak isterdim ama çoook hastayım ya 😷 zaten bu bölümüde zor ama sizin yeni bölüm istekleriniz için attım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Laz kızı kolejde
Юморwattpad'da ilk LAZ KIZI KOLEJDE kitabıdır !!! başlangıç : 26.07.2017 24.01.2018 Mizah#22