Bu ne tesadüf ?

15 1 0
                                    

Ders bitti ve biz Sema ile okulun bitme sevinciyle  çantalarımızı  toplamaya koyulduk.
Bahçeye indiğimizde bizi Meltem karşıladı .
Duygu ortalarda olmayınca Meltem'e
sordum "Kanka Duygu nerede ?"

Meltem sırıtarak "Kanka onun acilen bir yere yetişmesi lazımmış neyse okulda onun hesabını sonra sorarız."

Dayanamayarak kıkırdadım "Aynen kanka sormaz olurmuyuz? "
, biz kızlarla kıkırdayarak kapıya doğru ilerlerken kapının dışında son model kırmızı renk bir spor arabanın durduğunu gördük. Biz Sema ile arabanın güzelliğine hayran kalırken Meltem hiç umursamadı . Arabanın içinden Berk'in çıktığını gördük .

Berk  yanımıza geldi,uklaca bakıyordu,
"Ee kızlar nasıl buldunuz arabamı ?"
Berk 'in ukalalığına Meltem yüz ekşiterek
"Of Berk ilk defa görmüyoruz o kadar abartmaya gerek yok. " 
Meltem Berk'i bozdum düşüncesiyle bakarken , Berk hiç bozulmadan keyifle
Meltem 'e  bakıyoru uklaca sordu "Peki hiç bindinmi ?"
Meltem anında yüzünü ifadesiz bir hal bırakarak "Gerek yok ."  dedi . Meltem 'in bu tavırları Berk 'in çok hoşuna gidiyor gibi görünüyordu.

Sanırım Meltem'in bu ters tavırları Berk'in ve arkadaşlarının durumuydu
çünkü Berk , Egemen, Oğuz ve Poyraz dörtlüsü pek tekkin insanlar değildi . Arkadaşlıklarına birşey diyemem ama onlara ters yapıldığında bedelini kötü ödetirlerdi.Ayrıca birçok yasadışı iş yaptıkları da aşikardı.Yani Meltem haksız değildi.

Berk Melteme keyifle baktı ve fazla uzatmayarak "Öyle olsun bakalım." dedi.
Dayanamayarak sordum "Berk baban senden arabanı hızlı sürüyosun ve yarışlar da çok kullanıyosun diye elinden almamışmıydı nasıl buldun bunu?". 
Berk gözlerini Meltem'den ayırmayarak.       
" Ben bulurum. "  dedi .

Biz böyle sohbet ederken Berk yanımızdan bir bahaneyle ayrıldı .Bizde kızlarla
bahçede biraz daha laflaştıktan sonra
vedalaştık.
**
Arabamla son ses müzik eşliğinde kafa dağıtarak gidiyordum bu kesinlikle çok güzel birşeydi.
Kahretsin trafik yine çok yoğundu
bu duruma fazla takılmamaya çalıştım.  Bence araba sürerken müzik dinlemek insanı bütün dertlerinden uzaklaştırıyordu.

Eve geldiğimde ne annem ne de babam evde yoktu. Bunun rahatlığıyla
üst kattaki odama çıktım. Üzerimdeki okul kıyafetinden kurtularak kendimi hemen duşa attım. Sıcak bir duşun ardından üstüme rahat kıyafetler giydim . Yatağıma atlayarak kendimi uykunun şevkatli kolların bıraktım.

**
Odamı dolduran telefon sesiyle gözlerimi araladım arayan annemdi.
Telefonu yorgun ellerle açarak
"Alo" dedim.

Annem bir endişeyle
"Kızım neredesin ? Kaç saattir arıyorum neden açmıyosun?"

Oflayarak  "Açtım işte ne oldu umarım önemlidir çünkü beni uykumdan ettin".
Annem kıkırdadı" Sesinin agrasif şeklinden belli oluyor uykudan uyandığın ."
Sözüne devam etti "Kızım şimdi uyumanın  sırası değil  git üstüne güzel birşeyler giy seni kuaförde bekliyorum! "
Şaşkınca
"Ne oldu anne neden şık giyinmem lazım?"
Annem bir hevesle "Akşam babanın çok sevdiği bir arkadaşıyla
aile yemeği yiyeceğiz hadi seni bekliyorum" .
Bıkkınca nefes verdim
"Anne beni hiç bulaştırmasan ya? nefret ederim biliyosun."

Annem itiraz estemeyen bir sesle
"Su  beni uğraştırma kızım lütfen seni bekliyorum elini çabuk tut!" .

Göz devirerek -kaçış yok-
"Tamam" .

Telefon konuşmasından sonra hiç istemeyerek yatağımdan çıktım.
Dolabımın önüne geçerek birkaç konbin yaptım.
En sonunda karar vererek üzerime ispanyol kollu omuzu açık dekolteli siyah bir kazak ve altına mini , dantelli siyah bir etek çektim siyah çorapla
renkleri uydurdum son olarak yüksek taban kırmızı botum ile  kombinim tamamladım .Kumral uzun saçlarım maşa yaparak omuzuma dökülmesine izin verdim makyaj olarak mavi gözlerime rimel ve far çektim.Dudağımı  renklendirmek için kırmızı rujumla hafif dokunuşlar ekleyerek mekyajımı tamamladım. Aynaya baktığımda gayet şeker gözüküyordum .Çantamı ve telefonumu alarak garaja indim.
Garajdan anahtarları alarak arabayla yola koyuldum.Yine yolda bana en sevdiğim müzikler eşlik ediyordu
ama neyseki trafik fazla yoğun değildi. Kuaföre geldiğimde anneme merhaba dedim ama işi henüz bitmediğini görünce koltuklardan birine geçip oturdum. Telefonumla uğraşmaya başladım.
Annem bir yandan saçı yapılırken bir yandanda
bana seslendi "Kızım hani şık şeyler giyecektin ?" .
Bıkkınca ofladım "Anne ne varmış halimde gayet iyi görünüyorum fazla abartmasan artık?".
Göz devirerek "Tamam Su sen yine bildiğini oku ."Annemi hiç takmadan telefonumla uğraşmaya devam ettim.

**
İşimiz bittiğinde arabamla yola koyulduk annem babamı aradı.
Babam anneme her şeyi ayarlattığını ve bizi beklediğini söyledi.
Hemen annemle yolu bitirdik ve lokantaya geldik.İçeriye girdiğimizde babam bizi çok şık bir masanın başında bekliyordu . Henüz misafirler yoktu ,annem ve ben babamla selamlaştıkatan sonra masaya oturduk ve misafirleri beklemeye başladık.Annem ve babam sohbete koyuldular bende etrafıma göz gezdirmeden edemedim lokanta
gerçekten göz kamaştırıyordu harika bir iç mimariye sahipti
-eh yani o kadar olacak sonuçta babam misafir ağırlıyo -
diye içimden geçirdim . O sırada kapıdan içeriye Oğuz ve ailesinin girdiğini gördüm .

Şaşkınca
'yok artık bunun burada ne işi var ya?' diye homurdandım.

Kahretsin!! buraya mı geliyo onlar ?
Yok artık bu olamaz .
Ama ne yazık ki öyleydi çünkü babam onları gördü ve karşılamak için yanlarına gitti .
Ben onlara şaşkınca bakarken Oğuz ile gözlerimiz kesişti.
Oğuz beni gördüğüne baya şaşırmıştı.
Sanırım Oğuzun da bu durumdan haberi yoktu.
Ben daha hala olayın şokundan çıkamazken Oğuz hemen kandini toparladı ve ailesiyle rahat bir şekilde masaya geçti.
Ah resmen iştahım kaçtı bu çok saçma ya  babamın çok sevdiği arkadaşı Oğuz'un babasıydı!!

*
Garson menülerimizi getirdiğinde babam arkadaşıyla  çoktan koyu neşeli bir sohbete dalmış annemlerse kadınca birbiriyle hemen tanışıp onlar da konuşmayı hemen koyulaştırmıştı. Ben Oğuz ile muhattap olmamak için menülerden birini alarak içine gömüldüm.

Oğuz bana bakıyordu .
"Bu ne tesadüf Su ?"
Anlaşılan durumdan çok memnundu beyfendi .
Elimdeki menüyü alarak
"Neyden saklanıyosun sen ?"dedi ve bana ukalaca sırıttı.
Bende hemen durumu toparlamak için bilmezden geldim.     
" Of saçmalama Oğuz ne alakası var ?"
dedim ve ekledim
"Biz ona talihsizlik diyelim istersen ?" dedim homurdanmaya devam ederek.
Uklaca, bir süre bana baktı ve yüzünde  gülümseme gördüm ona baktığımı gördüğü an gülüşü silindi.

Bana tehlikeli bir bakış attı.
"Sanırım seninle çok eylenicez ?"
Yüzümü ekşittim.
"Hiç sanmıyorum !"

Bana çok tehlikeli baktı ve bana doğru eğildi kulağıma uzanarak
"Ben dengesizim sen de biliyosun benden herşeyi bekleye bilirsin bu arada çok fazla tatlı olmuşsun sanki ?"
Oğuz'un bana söylediklerini duyunca yüzümdeki tüm kan çekilmiş gibi hissettim .
Söyledikleri yetmezmiş gibi hala beni süzdüğünü fark ettim .
Tedirginliğimi fark ettirmemeye çalıştım, içimden ona saymayıda ihmal etmiyordum tabi .
Söylediklerine hiç takılmamışım gibi
"Benimle uğraşma Oğuz sonun da sen zararlı çıkarsın ona göre ve beni süzmekten vaz geç gerçekten çok rahatsız oluyorum! "
Ukalaca sırıttı
"Sen de o zaman bu kadar tatlı olma ve bu arada benimle iddalaşma ben hiç birşeyden zararlı çıkmam !"

Ses tonu kesin ve tehtitkardı
hiç umursamıyomuş gibi cevap verdim "Ben uyarayım da ."
Kıkırdadım çünkü şuan Oğuzun damarına basıyordum, korkmuyor da değildim tabi .

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 14, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DENGESİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin