İnsan sevmeyi nereden bilir ki? Doğuştan mıdır bu,anlamını sorsalar açıklayamayacağımız aşk kelimesi? Bu kadar konuya uzakken nasıl dile getiririm sevgimi? Biz işi dalgaya vuruyoruz gibi.Ciddi bir şeyi nasıl anlamsız hale dönüştürürüz?Oyun değil ki bu.Hayatımızın keşkeleri yanlış yapmamayı öğretir bize,her defasında vurulmamak için.Sevgim boyumu aştı benim,nasıl ifade edeyim sevgimi?Kalbim kırılmamak için kapılarını kilitledi.Her şeyi karşı taraftan beklemek anlamsız bir acıya dönüşüyor.Elim kolum bağlı kalmasın artık benim,onu kaybetmek istemiyorum.Aynaya bakınca acılarımı değil,onunla yaşadıklarımı görmek istiyorum.Son bir kez sarılmayı,kokusunu içime çekmeyi istiyorum.Adını duyunca mutlu bir tebessüm yer alsın istiyorum yüzümde,kin ve nefretten ibaret bir suret değil.Kin ve nefret belirdiğinde yüzümde gitmek istiyorum uzaklara,çok uzaklara; unutmak için.Ne çare ki? Daha beter,ölümüne özlüyorum.Sen benim alın yazım mısın?Sensiz neden yapamıyorum.Diğerlerinde görmeyip sende gördüğüm o özellik ne?Benim için yaratılmış gibisin.”Sensiz yapabilir miyim?”diye soruyorum kendime.Yaparım belki .Kimse içimde kalmadı,her şeyi herkesi unuttum ben.Yalnızlık abidesi misali.Zamanla her şeyi unuturuz,ama ben zaman değilim,sabrım tükendi. İnsan acı çekmek için yaratılmadı ki.Birini üzmek,onu incitmek ne kötü şey.Duygularıyla oynayıp,aşkın paçavra edilişine inanmak.Senin çoğu zaman kılını kıpırdatmadan durman,aşka bir kez daha şans vermeyip,bir adım atmaman beni çok sinir ediyor.Ama her şeyin ve herkesin zamanı gelicek.Yapılanlar hiçbir zaman cezasız kalmayacak.Gerçi bir kez daha şans versek,yeni bir sayfa açsak diyeceğim ama yeni bir sayfa açmaya gerek yok nasıl olsa defter aynı defter.