Gökyüzü İmparatoru

Bölüm 62: Ruh Sözleşmesi (3)

İkili hızlı bir şekilde ileri atıldı ve tüm güçleri ile yumruk attı. İki yumruk bir birine çarptığı zaman güçlü bir patlama gerçekleşti.

Grup lideri bu saldırıda %100 gücünü kullanmıştı, saldırı sonrası Mustafa' nın kolunun kırılacağını düşünüyordu. Ama hiç birşey olmamış gibi karşısında görünce büyük bir şok yaşadı.

Bu saldırısını 1. Seviye Gümüş Beden aşamasında biri bile karşılayamazdı.

Mustafa patlama sonrası birkaç adım geriye sürüklendi. İlk temasta kaybetmiş olsada yüzünde yinede bir gülümseme vardı.

" Bu saldırıyı üzerinde test etmek için iyi bir fırsat."

Dedikten sonra Mustafa yaklaşık 100 metre geriye çekildi.

" Haaaaaa..."

Tüm bedenini kasıp güçlü bir şekilde bağırdı. Hemen sonrasında bedeni üzerinde küçük yıldırım yılanları ortaya çıkmaya başladı.

İlk başta birkaç tane olan bu yılanların sayısı hızlı bir şekilde artıyor ve bir zırh gibi Mustafa' nın bedenini kaplıyordu.

Grup lideri Mustafa' nın aniden geriye çekilmesine biraz şaşırdı ve ne yapmaya çalıştığını anlamadı. Daha ortaya çıkan yoğun güç dalgası sonrası tüm bedeni korkudan titremeye başladı.

Mustafa merkez olacak şekilde bir kaç kilometrelik alanı vahşi ve yoğun bir güç kapladı. Ateş kurdu bile bu güçten korkup geriye çekildi.

Mustafa, yıldırım yılanlarının sayısı belli bir noktaya ulaştığında, yılanlar sağ kolu üzerinde toplanmaya başladı.
" Yıldırım Ejderhasının Öfke Yumruğu"

Mustafa bu şekilde bağırdıktan sonra sağ kolunu grup liderine doğru hareket ettirdi.

Yıldırım yılanları hemen birleşerek yaklaşık 6 metre boyunda bir yıldırım ejderhası oluşturdu.

" ROAROAROAR"

Kulak delici bir kükreme ile yıldırım ejderhası harekete geçti. Kanatları tek çarpışta grup liderinin hemen yanına geldi ve devasa ağzını açarak yuttu.

Korkudan olduğu yerde donan grup lideri gelen saldırıya karşı hiç birşey yapamadı. Tüm bedeni saldırı sonrası kül haline geldi ve hiçliğe karıştı.

Mustafa bu saldırıyı Su ve Yıldırım dünyasındayken öğrenmişti. Ama saldırının ne kadar güçlü olduğunu bilmediği için hiç kullanmamıştı.

Saldırı sonrası grup lideri ölmüş ama yıldırım ejderhası halen duruyordu. Bir kaç saniye sonra kendiliğinden dağılıp yok oldu.

Yıldırım ejderhasının yok olması ile birkaç kilometre alanı kaplayan vahşi ve yoğun güçte kayboldu.

Mustafa' nın kolu bu saldırıyı kaldıramamış ve yanıp kül olmuştu, bedeni üzerinde ufak çatlaklar oluşmuş ve bu çatlaklardan kanlar akıyordu. Aldığı geri tepmeden ve gücünün tükenmesinden dolayı daha fazla dayanamadı ve bilincini kaybedip olduğu yere yığıldı.

Ateş kurdu hemen efendisinin yanına geldi ve durumunun ağır olduğunu fark etti.

Mustafa' nın kullandığı teknik çok güçlü olsada bedeni halen bunu kaldıracak durumda değildi.

Mustafa' nın bilinçsiz kalması ile nano robotlarda işlevini kaybetti. Küçük perinin aldığı yaralar yüzeysel olduğu için çoktan iyileşmişti.

Küçük peri uçarak Mustafa' nın yanına geldi ve geri tepmeden dolayı aldığı yaraları görünce küçük altın sarısı gözleri doldu.

Bir kaç dakika sonra olay yerine yüzlerce ışık topları geldi. Bu ışık topları kaybolduğunda, ortaya küçük bir peri ordusu çıktı.

Küçük peri orduya liderlik eden ve başında özel olarak işlenmiş bir taç bulunan periyi görünce " Abla!!!" diye heyecanlı bir şekilde seslendi.

Hızlı bir şekilde uçtu ve ablasına sarıldı. Daha sonra ağlamaya başladı.

" Ağlama artık herşey geçti. Ablan yanında artık kimse sana zarar veremez."

" Bana kızgın değil misin?"

" Tabiki de kızgınım. Ama sen iyi olduğun müddetçe bunun bir önemi yok. Daha fazla ağlama da burda ne olduğunu anlat."

Peri ordusu savaşın olduğu yere yaklaştıkları zaman vahşi ve yoğun bir güç hissetmişlerdi. Bu yüzden korkudan oldukları yerde dona kaldılar. Ama aile onlar için çok önemli olduğu için güç dağıldıktan hemen sonra son hızda ileri hareket ettiler.

Geldiklerinde gördükleri manzara karşısında büyük bir şok yaşadılar. Etrafta birkaç parçalanmış ceset vardı ve küçük peri vahşi bir canavarın yanında duruyordu. Yakalanmış gibi bir durumu da yoktu.

Çoğu peri yola çıktığında ölümlerini kabullenmişti. Ama şimdiki manzarayı görünce ölüm korkuları gitti ve rahat bir nefes alabildiler.

Küçük peri gözyaşlarını sildi ve ablasına tüm yaşananları anlatmaya başladı. Ablası herşeyi anlayınca ateş kurduna ve Mustafa minnettar bir şekilde baktı ve " Mağaramızda birçok şifalı bitki var iyileşmesi için mağaramıza getirmek ister misin?" diye ateş kurduna sordu.

Ateş kurdu efendisinin iyileşme yeteneğinin çok yüksek olduğunu bilsede bu sefer çok ağır yaralandığının farkındaydı. Biraz düşündükten sonra başını sallayarak teklifi kabul etti.

Mustafa' yı ve etrafındaki nano robotları aldıktan sonra ateş kurdu perileri takip ederek etrafı set set ağaç ve bitkiler ile kaplı olan mağaranın önüne geldi.

***

~ Üç gün sonra ~

Mustafa tamamen iyileşmiş ve uyanma belirtileri gösteriyordu.

" Burası çok güzel kokuyor."

Mustafa burnunu gıdıklayan tatlı kokular işliğinde yavaşça uyandı ve etrafına bakındı.

Bulunduğu yer bir mağarayı andırsada içindeki bitkiler nedeniyle mağara olduğuna inanmak biraz zordu.

Mustafa savaşta yaşananları hatırlayınca " Bu teknik çok güçlü olsada bedenim halen bunu kaldıracak durumda değil. Yıldırım Ejderhası Su ve Yıldırım dünyasındakine göre daha küçüktü, yanında yavru bir ejderha gibi kalıyordu. Şuan ki gücüm ile tam kullanamıyorum. Daha fazla güçlenmem gerek." diye düşündü.

Mustafa etrafında kimseyi göremeyince " Yasmin ne kadar zamandır uyuyorum? " dedi.

[ 3 gün 2 saat 17 dakika 34 saniye]

Mustafa bu cevap üzerine biraz şaşırdı, çünkü burda ki bitkiler olmasaydı iyileşme süresi dahada uzayacak belki birkaç hafta sürecekti. O zaman iç öğrenci giriş sınavını kaçıracaktı.

" Efendim, sonunda uyandınız sizi çok merak ettim."

Mustafa bedenini kontrol ederken arkasında bir ses geldi ve dönüp baktığında küçük periyi gördü.

Mustafa kendisine üzgün bir şekilde bakan periye hafif bir gülümseme ile " Burdaki bitkiler sayesinde çabucak iyileştim" dedi.

Küçük perinin yüzünde hemen bir gülümseme oluştu. Daha sonra Mustafa' ya bayıldıktan sonra yaşanan olayları anlatmaya başladı.