-Taehyung-
-Annecim! Ben gidiyorum uçağım bir saat sonra kalkacak orada havaalanında olmalıyım.
-Peki annecim herşeyin tam eminsin di mi?
-Evet anne eminim.
-İyi ,seni çok seviyorum annem. Her gün arayacağım seni. Güle güle git annecim iyi yolculuklar.
-Ben de seni çooook seviyorum anne, kendine iyi bak beni merak etme tamam mı? Görüşürüz.Anneme uzun bir süre sarıldıktan sonra bir taksi çağırdım. Taksi geldi ve havaalanına gittim. Kendimi çok değişik hissediyordum. Sonuçta doğduğumdan beri Türkiye'de yaşıyordum ülkemi çok özleyecektim. Üzgündüm. Sonunda havaalanın içine girebilmiştim, çok kalabalıktı karşıma baktığımda Kore uçağının 15 dk sonra kalkacağı yazıyordu. Uçağımın olduğu yere doğru ilerledim. Uçağa binip yerime oturdum. Son kez instagrama baktım ve telefonumu kapattım. Uçağın kalkmasına 5 dk vardı. Bana doğru kahverengi gözlü ve harika kahverengi saça sahip yakışıklı bir çocuk geliyordu. Koltuğunu arıyordu, şansa bak ki çocuk benim yanıma oturdu. Gerçekten çok şaşırdım. Uçağın kalkma saati gelmişti. "Sayın yolcular uçağımız hareket edecektir , lütfen kemerlerinizi takınız, dikkatiniz için teşekkür ederiz. İyi uçuşlar." Sonunda uçak kalkmıştı, bu yolculuk 7 saat,15 dk sürecekti. Türkiye'den Kore'ye bir uçustu. Çok heyecanlıydım. Farklı bir ülkeye gidiyordum ve orada üniversiteyi okuyacaktım. Tabi yanımdaki çocuk da beni heyecanlandırmıyor değildi. Çocuk gerçekten beni etkilemişti. Sanırım bana bakıyordu. Ama ben onu görmezden gelecektim.
-Merhaba!
-Merhaba!
-Ben Jungkook.
-Ben de Taehyung. Tanıştığımıza memnun oldum.
-Ben de. Demek sen de Kore'ye gidiyorsun.
-Evet öyle.
-Gezi falan mı?
-Yok hayır, okulum var Kore'de yeni başlayacağım.
-Gerçekten mi? Ben de. Hangi okul?
-Kore Sanat Okulu
-Yok artık! Cidden inanmıyorum. Benim de öyle.
-Sen ciddi misin? Şaka mı? Vay be!
-Tesadüfe bak! Umarım aynı sınıfta oluruz.
-Umarım, çok sevindim.
-Aynen
O sırada bir hostes yanımıza gelip, "Birşey ister misiniz?" dedi yanındaki tekerlekli masadaki yiyecekleri göstererek. Hostesin kıvrımlı vücuduna aldırış etmeden bir kek aldım. Jungkook da çikolata aldı. Saatime baktığımda 1 saat geçmişti ne çabuk geçmişti Jungkook ile konuşurken zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyordum. Bir de nasıl aynı okulda oluyorduk. Şansa bak! Ne tesadüf?! Belki de aynı sınıfta da olurduk. Zamanın geçmesini beklerken bir yandan da sevgilisi var mı acaba düşünüyordum. Evet yeni taşındık ama çocuk beni gerçekten etkilemişti. Belki bir şansım olabilirdi.
Ama kızlardan hoşlanması yüksek bir ihtimal, diye düşünürken Jungkook'un sesiyle kendime geldim. Sesi de kendisi gibi mükemmeldi.
-Tae hangi şarkıları dinlersin?
-Hmm güzel soru. Genellikle Bts'in şarkılarını dinlerim. Ama Got7 ve Monsta X de dinlerim.
-Güzelmiş ben de Bts dinlerim şarkıları çok güzel. Çocuklar da çok yakışıklı.
-Evet gerçekten öyleler.
Bu sözü söylediğinde çok şaşırdım. Yani erkeklerden hoşlanıyor olabilir.-Jungkook-
Tae gerçekten yakışıklı bir çocuktu. İyi de birine benziyordu. Elimde olsa gözlerimi ondan çekemeyecektim ama yanlış anlayabilirdi. Aslında doğru anlardı da neyse. Ben çaktırmadan bakmaya çalışıyordum. O da sanırım baktığımı anlıyordu. Ama ne yapayım elimde değildi. İlk gördüğümde ondan biraz etkilenmiştim . Umarım erkeklerden hoşlanıyordur. Evet yeni tanıştık, ama zaten aynı okuldaydık. Bölümünü sormayı unutmuştum. Okulda öğrenmek istemem. Sorarım bir ara daha 4 saatimiz vardı. Yanıma baktığımda Tae'nin uyuduğunu farkettim. Bu kadar güzel uyumak zorunda mıydı? O kadar tatlı ki! Dudağı çok güzeldi. Sevgilisi olmak istedim o an. Her an olmak isterim de o an bir başkaydı.Uykum gelmişti . Biraz kestireyim diye düşünmeden uyuyakalmışım zaten. Sanırım 3 saate yakın uyumuşum. "Sayın yolcular uçağımız 1 saat sonra iniş yapacaktır, bilginize, iyi yolculuklar." anonsuyla uyandım. Uyandığımda omzumda Tae'nin kafası vardı. Mışıl mışıl uyuyordu. Onu uyandırmamak için aynı şekilde oturmaya devam ettim. Ben de biraz kestirmeliydim, ama hiç uykum yoktu. Mp3 mü küçük çantamın gözümden çıkarıp, kulaklarıma taktım. Bts -BS&T çalıyordu. Bts'in şarkıları bana enerji veriyordu. Farketmeden ben de uyumuşum. "Kook kalk geldik" Tae'nin sesiyle uyandım. Gelmiştik eşyalarımızı alıp, uçaktan indik. Çok güzel bir yolculuktu.-Sen nereye gidiceksin şimdi Kook?
-Yurda, sen?
-Ben eve gidiyorum. Benim evimde de istediğin zaman kalabilirsin.
-Sağol Tae. O zaman okulda görüşürüz.
-Görüşürüz.
Tae ile yolculuğun sonuna geldik. En önemlisi de Kore'ye gelmiştim. 1 hayalimi gerçekleştirmiştim, Kore 'de okumak. Vay be! Sonunda. Hava Kore'de yeni aydınlanıyordu. Taksiye binip,yurda gittim. Yurdun kapısına doğru ilerlerken benim gibi bir sürü yabancı çocuk da yurda giriyorlardı. Çok heyecanlıydı. Yurdun iç kapısına girdim ve işlemlerimi yaptırdım. Odama girdiğimde siyah saçlı, geniş omuzlu bir çocuk vardı.
-Merhaba ben Seokjin!
-Merhaba ben de Jungkook!
-Bana Jin diyebilirsin. Tanıştığıma memnun oldum.
-Tamam Jin. Bana da Kook derler. Ben de memnun oldum.Eveet,bölümün sonuna geldik. İlk denememdi. Umarım beğenmişsinizdir💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Bırakma-Taekook
Teen Fiction"En büyük korkum sensiz kalmak, sakın beni bırakma"