Multi : Betül
*****
Ehvenîşer, elimde tuttuğum sözlüğü
kırmızı çiçek detaylı yatağımın üzerine koyup ayağa kalktım. Beyaz çalışma masamın üst rafında olan sözlük defterimi ve defterin içine sokmuş olduğum mor renkli kalemimi yatağa fırlattım. Ve yazmaya başladım,Ehvenîşer; Kötü şeyler arasında olanın daha az kötü olanı, kötünün iyisi.
Kalememi bıraktım ve düşündüm,
Acaba vampirler arasında en zararsızı ben miydim?
Sokakta başı boş at gibi insanlara saldırmıyordum,
İnsan kanı içmiyordum.
Ve diğer vampirlere hiç benzemiyordum.
Dışardan gelen yabancı bir insanın keskin dişlerini boynumda bir kaç dakika tutması genç ve güzel gözükmemi sağlamıştı.
Bu iyi bir şeydi fakat ilk günler nefsime hakim olamayıp ailemi ölüme sürüklemiştim.
Bunu düşünürken soluk yüzüm daha da solmuştu.
Evimde şuan tek başıma defterim ve kalemim bir yanda yatağımda oturuyordum,
Her şeyin şaka olmasını ummuştum.
Ama değil di işte,
Her şey gerçekti.
Unutmam lazımdı,
Tekrar sözlük defterimi aldım ve okumaya başladım.
Rastgele bir sayfa açtım ve ilk yazan kelimenin anlamını okudum.Desise; Gizlenmiş.
Tek eğlencemdi kelime araştırmak.
Oturduğum yerden ani bir şekil de doğruldum.
Kan kokusu muydu bu? Kurbanlık kesmişti yukarıdaki sanırım diye düşünüp omuz silktim.
Düşündüm de,
Ben vampirlerin en iyisi değildim. Benim de kana karşı hassaslığım vardı elbette.Kendine engel olmalısın diye evin içinde dolaşıyordum.
Hayır, dişlerim çıkmadı.
Kalp atışlarım hızlanmıştı sadece.Kan kokusu keskinleşiyordu. Bu kesinlikle insan kanı değildi.
Kendimi odama kilitleyecektim.
Ben tehlike saçmayan bir varlık değildim.
Kırmızı gözlerim yoktu, dokunduğunda can acıtacak dişlerim de yoktu.
Vampire benzemiyordum ama özelliklerini taşıyordum.
Kan kokusu azalsa da hâlâ vardı. Kendime hakim olmayı başarmıştım. Ve kendimi odaya kilitlemekte gerçekten mantıklı bir fikirdi.
Odamın kilidini açıp mutfağa doğru ilerlerken koridorda olan boy aynasını gördüğümde yüzümün bembeyaz olduğunu gördüm. Biraz olsun tırstım.
Mutfağa girdiğimde dolabı açtım. Depoladağım bir kaç kan vardı. Hangi kan grubuna ait olduğuna bakmadan direk kafama dikmiştim kanı. Tadı Arh+'i andırsada kafamı yormadım. Kanın bittiğini hissedince biraz olsun rahatlamıştım. Mutfaktan çıkarken annemin sesini duyar gibi oldum. Onun kanının son damlasına kadar bitirmeden önce ki son çığırışlarını duydum.
"Betül kızım bırak, lütfen. BETÜL!"
Adımı son haykırışı aklımdan asla gitmiyordu.
Yanağımda hafif çaplı bir ıslaklığın süzüldüğünü hissettim.
"Ağlama." diyerek kendi kendime konuştuktan sonra odam yöneldim.
Dışarı çıkmak istiyordum. Saat 19.27 idi. Bu saatte nereye çıkabilirim diye düşünerek yaklaşık yarım saniye buna kafamı yordum. Yarım saniyenin sonunda kendime hakim olamazsam diye düşünerek bu olaydan vaz geçtim.
Onun yerine uyduruk vampir hikayelerini okuyabilirdim?
Vampir kitaplarında yazılanların çoğu yalan ve kafadan sallama şeylerdi. Fakat bir o kadar da inandırıcıydı da.
"Belki de kendim yazabilirim, gerçekleri, insanların bilmediği şeyleri?"
Kendi kendime parmağımı şıklatarak oturma odasından bilgisayarı alıp odama doğru koştum.
Açılmasını beklerken kız kardeşimin fotoğrafı takılmıştı gözüme,
Ve yine ıslaklık belli etmişti kendini.
Bilgisayarın açılma sesini duyunca bakışlarımı bilgisayara doğru çevirdim.
Bilgisayar fotoğrafında ailemin resmi yoktu. O damlaların bir daha yanağımda süzülmesini istemiyordum.
Word belgesini açarak yazmaya başladım.
"Güneş ışığı? Sarımsak? Vampirler? Hepsi gerçek aslında. Yani bunu kim yalanlayabilir ki?"
Gerçekten kötü bir yazar olduğumu düşünerek yazdığım kısa ve saçma yazıyı sildim,
Hepsini sildikten sonra bir kaç kitaptan yardım almayı düşündüm ve ayağa kalktım.
Yeniay kitabını çalışma masanın üstünden almaya yeltenirken cam kırılma sesi duyarak irkildim.
Gidip bakmacak salaklardan değildim, o kadar da cesaretim yoktu, evime girdiyse odama da girer diyerek yatağıma oturup gelen misafiri bekledim. Ani bir hareketiyle canından olabilirdi. O yüzden pek te korktuğum söylenemezdi.
Ayak sesleri yaklaşıyordu ve ben iyice meraklanmıştım,
Kimdi bu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ehvenîşer
VampireEhvenîşer, elimde tuttuğum sözlüğü kırmızı çiçek detaylı yatağımın üzerine koyup ayağa kalktım. Beyaz çalışma masamın üst rafında olan sözlük defterimi ve defterin içine sokmuş olduğum mor renkli kalemimi yatağa fırlattım. Ve yazmaya başladım, Ehven...