Gözümü açmaya zorlayan güneş ışığına birkaç küfür savurduktan sonra ayaklarımı yatağımdan aşağı uzattım.Şu lanet olası okula gitmek istemiyordum.Ama annem izin veriyor muydu? Tabii ki hayır! Her neyse.Yüzümü yıkamak için lavaboya doğru yürümeye başladım.Yüzümü yıkamak için eğildim,yıkadıktan sonra ise kafamı kaldırdım.Orada kafamı yıkayacak halim yok ya? Yüzümü havlu ile kuruttuktan sonra elimi kapının kulpuna uzattım.Ancak elim orada durdu.Ne geri çekiyordum,ne de kapıyı açmak istiyordum.Sanki vücudum bir şey tarafından ele geçirilmişti.O sırada kulağıma sesler dolmaya başladı...
-Tanrım! Bu o!
Bu bir erkek sesiydi.Evde tek erkek olarak abim vardı.Ancak o benim odamda ne gezsin? Arkamı dönmek istiyordum ancak pek başarılı olduğum söylenemezdi.
-Tanrım,bu cidden o! Diğerlerine haber vermem gerekiyor! Ahjussi onu görünce çok mutlu olacak!
-Sen kimsin?
Titreyen dudaklarım arasından kısık bir şekilde çıkmıştı cümlem.Daha sonra ise üstümde bana etki ettiğini düşündüğüm şey yok olmuştu sanki.Gelen ani cesaret ile arkamı döndüm.Sesin sahibi yoktu.Kimse yoktu.Yok olmuştu.Derin bir nefes aldım.Bunlar kafamda kurguladığım şeylerdi.Bunda dün gece izlediğim gerilim/korku filminin de etkisi vardı.Yani hiçbiri gerçek değildi.Kapıyı açtım ve birkaç adım atıp kendimi yatağa attım.Ancak aşağıdan annemin sesini duyunca geri kalkmak zorunda kalmıştım.Sabah sabah fırça yemek istemiyordum!
A:
İn artık aşağı! Gecikeceksin!
-İniyorum,üstümü giyineceğim!
Dolabımı açtım ve giyeceğim kıyafetleri seçtim.Sonra onları yatağıma fırlattım ve aynada kendimle bakıştıktan sonra yavaşça giyindim..
A:
Hadi ama Çağla! Ablan bile bu kadar oyalanmıyor!
Ç:
İndim işte!
diye homurdandım merdivenlerden inerken.Ancak ablamı görünce sırıtmaya başladım.Neden? Bende bilmiyorum.
K:(Kumsal Çağla'nın Ablası)
Öhöm.Sırıtmayı keser misin Kardeşim?
Ç:
Pf.Ben kahvaltı etmeyeceğim.Çıkalım mı?
A:
Okula gidiyorsun,kahvaltı etmen gerekiyor!
Ç:
Of,anne!
K:
Hadi kuzum bir şeyler yersen ölmezsin
Ç:
Pf,yemeden bırakmayacaksınız değil mi?
Annem de ablam da piççe sırıtmaya başladı.Bense sebebini bilmediğim bir şekilde güldüm ve masadaki tostumu elime alıp bir ısırık aldım.Daha sonra tosttan koca bir parça koparıp ablamın ağzına tıktım.
Ç:
Kalanını yolda yerim.Buket beni bekliyor,görüşürüz
İkisinin de yanağına birer öpücük kondurduktan sonra Buket'e mesaj attım ve çantamı sırtıma taktıktan sonra evden çıktım.Eve yakın olan parkta Buket ile buluşacaktık.O yüzden oraya doğru yürümeye başladım.Yürürken bir yandan da tostumu yemeyi ihmal etmiyordum.Parka gelene kadar tostumu bitirmiştim.Buket'i görünce istemsizce sırıtmaya başladım sonrasından ise ona seslendim.
Ç:
Bukeğğt!
O da sesimi duyunca bana döndü ve ben daha fazla yerimde durmayı bırakıp Buket'in yanına gitmiştim.
B:
Günaydın Bebeğim
dedikten sonra gülmüştü.
Ç:
Sana da bebeğim
dedim ve bende güldüm.Buket'i süzdüğümde fazla güzel olduğunu farkettim ve bir ıslık çaldım.
Ç:
Ov,fıstık bize gelsene boşum bugün
dedim ve ikimizde hunharca gülmeye başladık.
B:
Okula gitmemiz gerekiyor geciktik
Tabii ki bu cümlesi gülüşmesi ile yarıda kalmıştı.
Ç:
Aynen.Saat kaç?
B:
8.40
Ç:
S*kt*r,Koş!
B:
Niye la?
Ç:
İlk derse gecikeceğiz!
--------------
Son dakika derse yetişmiştik.Kim hoca ve diğerleri sınıfta yoktu.Onların yerine duvarlarda kanlı el izleri,yerde bir kaç bıçak,kırık cam parçaları,bir kaç mum ve 4-5 siyah gül vardı.Titreyen bir şekilde Buket'e döndüm o da titriyordu.Bir anda kapılardan biri aşırı sert bir şekilde çarptı.İkimiz de korkudan sınıfın içinde oluşmuş ufak kan gölünün üstüne düşmüştük.Onun yanında ikimizin tiz çığlıkları sınıfı doldurmuştu.Yere düşünce bir şey gözüme çarpmıştı.Beyaz kağıdın üzerine kan ile yazılmış bir not...Yerimden kalkamıyordum.Biraz sakinleştikten sonra ayağa kalktım ve Buket'i de kaldırdım.Sonrasında titremeye devam eden ayaklarımla o notun yazıldığı kağıdı almak adına kağıdın olduğu yere yürümeye başladım.Kağıt bir adım önümdeydi.Dizlerimi kırıp yere eğildim ve kağıdı alıp notu okumaya başladım.
-Sence de ölüm çok yakın değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümlü Ruh
Mystery / ThrillerKaranlığı aydınlatan ışık,her şeyin başladığı o gün bir daha açılmamak üzere kapılarını kapatmıştı...