Bela İkili

28. BÖLÜM

Medya: Mina

"Maya hadi!"
Uyanalı neredeyse 1 saat olmasına rağmen Maya hanım henüz hazırlanamamıştı. Hayır anlamıyorum sanki nereye gideceğiz altı üstü okul yani
"Mavi kalk biz gidelim bu burada kalsın"
"Bekleyin iki dakika ölmediniz ya!"
"Bacım iki dakika mı kaldı?! Okula geç kalacaz lan zaten kaç gündür gitmiyoruz" dediğim sırada Maya odasından çıktı
"Geldim geldim hadi çıkalım" dedi ayakkabısını giyerken. Mert sabır dilercesine gökyüzüne bakarken dışarı çıkıp garaja indi, hava düne göre bayaa iyiydi bu yüzden kaykaylarımızla gitmemiz için hiçbir engel yoktu
"Ömrüm seni bekleyerek geçti Maya"
"Napayım artık Barış da bizim okulda ve benim onu okulun yellozlarına kaptırmaya hiç niyetim yok" dediğinde gözlerimi devirdim ve kapıyı kilitledim. Mert kaykayları kapının önüne kadar çıkarmış bizi bekliyordu, kapıyı kilitleyince yanına doğru yürüdüm. Bu gün Deniz'in istediği gibi mavi giydim, umarım o da giymiştir. Kapıya çıkınca Mert kaykayı ayağımın önüne doğru itti ve kendisi de kaykayına binip ilerlemeye başladı, bakalım okulda biz yokken neler değişmiş...

**

Sınıfa çıktığımızda henüz fazla kimse gelmemişti, Deniz ve Barış'ta gelmeyenlere dahil. Kapının açılma sesi gelince o yöne döndüm, gelenin Buse olduğunu gördüğümde hayal kırıklığına uğrasamda belli etmedim, o ise bizi görünce sevinçle yanımıza geldi
"Nerdesiniz siz?"
"Okula ara verdik bir ara" dedi Maya gülerek
"Biz okulda yokken neler oldu?" dedim. Ne yapayım bir an merak ettim yani.
"Sınıfa yeni iki çocuk geldi taş-"
"Barış ve Deniz" dedi Maya sözünü keserek
"Siz nereden biliyorsunuz?"
"Arkadaşlarımız" diyip göz kırpınca Buse gülmeye başladı
"Anladıım"
Yanlış ama doğru anlamıştı gülmesinden anladığım kadarıyla.
"Ama size kötü bir haberim var"
"Ne oldu?"
"Dökül"
"Ya kampta kavga ettiğimiz kızlar var ya"
"Evet varlar maalesef" dedi Maya
"Onlar bu çocukların etrafında fazla dolaşıyorlar haberiniz olsun"
"Bizi yanlarında gördükten sonra yemez dolaşmaya" dedim egoist bir şekilde. Ben öyle söyleyince kahkaha attılar, bu sırada kapı tekrar açılınca oraya döndüm ve içeriye Atlas ve arkasından Batu girdi. Bizi görünce Atlas'ın gözlerinin parladığına şahit oldum diyebilirim
"Ooo Bela İkilimiz de buradaymış"
"Yaa efsane geri döndü" dedim gülerek. Batu da gülümseyip
"Birileri demiş ki öldü şimdi yazsınlar kraliçeler geri döndü" diyince kahkaha attık. Bu sırada Batu Maya'nın kulağına birşeyler söyledi ve dışarı çıktı.
"Mavicim ben 5 dakikaya geliyorum" diyince Maya'ya baktım ve 'hayırdır?' dercesine kafamı salladım, o da aynı şekilde 'bilmiyorum' anlamında dudak büzdü
"Peki" dedim ve Maya çıktı. Mert'e döndüğümde Atlas ile koyu bir sohbete girdiklerini gördüm, onları dinliyormuş gibi oturdum ama aklım Maya'daydı Batu ona ne diyecek ki?
Mert'e bakarken birden arkamdan biri gelip gözlerimi kapattı.
"Tahmin et gözünü kapatan kim?"
diyen Mert ile ellerimi gözlerimi kapatan elin üzerine götürdüm
"Hmm Mayanın olamayacak kadar büyük eller" dedim gülümseyerek. Normalde bu hareketin yapılmasından hoşlanmazdım ama yapan Deniz olunca sesimi çıkarmadım. Evet Deniz olduğunu daha ilk gözlerimi kapattığı an parfüm kokusundan anlamıştım ama bunu çaktırmaya ne gerek var ki?
"Maviş" diyince arkadan bir kahkaha sesi geldi
"Nereden bildin?"
"Elin büyük kız olma ihtimalin yok, sizin dışınızda ki herkes bu hareketi sevmediğimi biliyor"
"Aa sevmiyormusun?"
"Yok"
"Neden?"
"Bilmem, bazen ciddi bir zamanda yapıyorlar hoş olmuyor"
"Bidaha yaparken dikkat ederim" diyince gülümsedim.
"Kıymetini bil kızmadı sana" dedi Mert gülerek
"Normalde kızarmı ki?"
"Oo en son yapan kişinin son hali ibretlik" diyince kahkaha attım.
"Ama o da tam zamanında yapmışti o da. Zaten öncesinde kavga edecektim Mert ayırmıştı üzerine geldi"
"Bundan sonra yaparken iki kere düşüneceğim" dedi Deniz gülerek.
Deniz yanıma masanın üzerine oturdu, Barış'da Mertlerin sohbetine katılınca Denizi dürttüm
"Sen yapsan da sana birşey yapmam" dediğimde gülümsedi
"Neden?"
"O mavilere kıyılır mı be" dedim gülerek
"Hıı gözü mavi olanlara karışmıyorsun yani?"
"Senin mavilerine özel diyelim" dediğimde gülüşü genişledi ve önüne döndü. Yani o bana farklısın demişti, ben onu söylemeye utansam da başka bir şekilde hissettirmek istiyorum. Maya ve Batu hala gelmemişti, ne konuşuyo bunlar bu kadar ya?
Düşünürken başımı Deniz'in omuzuna yasladım, bu ona özel değil aslında ama onun omuzu daha bir rahat sanki. Kapı açılınca başımı kaldırıp gelenlere baktım ama gelen Maya değil Elif'ti. Beni görünce el salladı bende gülümsedim.
"Niye kaldırdın başını?" diyince güldüm
"Kemiklerin çok sert" dediğimde kahkaha attı
"Gerçekten mi?" diyince başımı yeniden omuzuna koydum
"Gerçekten" dedim, cevap vermedi...