Sabahın 06.30'unda alarm sesiyle uyanmak evlat acısı gibi ama daha acısı 3 aylık müthiş olmasa da güzel bir tatilin sonunda tilkinin kürkçü dükkanına dönüşü gibi bende CANIM! okuluma dönüyorum. Evet sanırım bu ikili yeterince ızdırap verici hı ? Ha bu arada ben Derin.17 yaşında üniversite sınavı stresiyle yaşayan bir 11. sınıf öğrencisiyim.Buda yetmezmiş gibi birde okulumda tam şu filmlerindeki gibi popüler kızlar tayfasıyla uğraşıyorum. Of of hayat be zor değil mi ? Her neyse yine iki senedir her gün söylediğim sloganımı mırıldanarak ayağa kalktım. 'DIREN Derin !!Banyoya geçip elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağıya inip masaya doğru ilerledim.Babamında anneminde yüzünde güller açıyordu.E açar tabi annem ve teyzem Çiler Holding'in sahipleri babamla eniştemde Çilerspor'un (yani babam ve ebistem sırf futbol oynamayı bıraksınlar, dizlerinin dibinde olsunlar diye teyzemle annemin kurduğu futbol takımı) teknik direktörleri ve dün telefonumla uğraşırken anımsadığım kadarıyla İzmir'den iki kişiyi takımına katmanın mutluluğunu yaşıyorlar.Yani onlar mutlu olmasın ben mi olayım?.Peki ailem sadece bu kadar kişiden mi oluşuyor? Keşke öyle olsa ama malesef Uzay gibi sinir bozucu bir kardesim daha var.Kendisi 9.sınıfa başlayacak hemde BİZİM OKULDA.Onu evde çektiğim yetmezmiş gibi birde okulda çekmek zorunda kalacağım.
"Kızım iyi misin?Biraz durgun görünüyorsun sanki"diyen anneme bakışlarımı çevirdiğimde bana endişeli bir şekilde bakıyordu.Ah şu ebeveynler yok mu ?? Fazlaca evhamlılar.
"Yok bir şey annişim sadece uykumu açamadım"diyerek annemi rahatlatmaya çalışırken babam elindeki gazeteyi önce ikiye sonra dörde katladı ve masanın üzerine koyduktan sonra elleri kenetleyip masanın üzerine koydu.'Hadi ama baba konuşma yapacaksın anladık lafa gir artık.'diye içimden geçirirken babam sanki iç sesimi duymuş gibi bizi daha fazla bekletmeden lafa girdi.
"Çocuklar sizinle konuşmamız gereken şeyler var" deyince aklıma Uzay gibi bir kardeşim daha olma riski gelince konuşmaya elimden gelen en iyi şekilde odaklandım.Hatta sanırım ilk defa bu kadar dikkatli bir şekilde konuşma dinliyordum.
"Bu yıl aynı okuldasınız ve biliyorsunuz ki bu yılki ihaleler ve turnuvalar diğer yıllara nazaran daha çok bu yüzden sık sık şehir dışına çıkmamız gerekecek. Bizde düşündük ki size bu süre zarfında size bakması için bir bakıcı tuttuk" deyince hem biraz rahatladım hemde biraz gerildim.Yani en son baktığımda bebek değildik ve kendimize bakabiliyorduk ama yok bizimkiler illa bir endişelenecekler illa bir strese girecekler.Normal zamanda olsa itiraz edip kavga çıkarırdım ama vaktim yoktu.Başımla onaylandıktan sonra yemek yemekten boğulmak üzere olan Uzay'a dönüp
"Hadi bakalım küçük fare hemen hazırlan geç kalacağız"dedim.Tabi Uzay bey yine beni takmadığı için aklıma gelen parlak fikirle bu seferde bakışlarımı anneme çevirdim.
"Anne hala İzgi'de bizimle geliyor değil mi?Bu Uzay yüzünden onu ekmedik??"deyip Uzay'ın tepkisini ölçmek için yüzüne baktığımda kaşları çatılmıştı.Güzell!!
"Tabiki hayır kızım hatta birazdan oda gelir. Şoför önce yan eve sonra buraya uğruyor. Ayrıca iyi ki hatırlattın.İş seyahatlerine teyzenlerle gideceğiz yani o arada İzgi'de burada kalacak. "deyince sevinçten neredeyse uçmaya yetecek kadar enerji doldu içime. Uzaysa hemen ayağa kalktı bir yandan söylenirken bir yandan da odasına yürümeye başladı.
"Siz beni iki diktatörle baş başa bırakıp gidin ama hiç düşünmeyin İzgi Uzay'ı öldürür mü? diye.Zaten Uzay kim ki"bu haline bende bir kahkaha patlattıktan sonra odama çıktım.İlk işim dolabın önüne geçip bir kot pantolon birde tunik üzerime çekmek oldu daha sonraysa banyoya gidip saçlarımla oyalanıyordum ki sevgili telefonumdan gelen mesaj sesiyle saçımla uğraşmayı bırakıp telefonumu elime aldım. Gönderen:Magazin Sayfam ♥♥ yazısını okuyunca iç sesim bana sıçtın diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİDEN
Teen FictionOkul bahçesinden adımımı attıktan sonra gözlerimin senin o gökyüzünü,denizi kıskandıracak kadar güzel mavi gözlerinle buluşmasıyla anlamıştım hayatımın yavaş yavaş değişmeye başladığını.