one

40 5 0
                                    

Bu gün ne oldu biliyor musun? Hayatımın en iğrenç gününü geçirdim, diyeceksin ki senin her günün iğrenç geçiyor, haklısın öyle geçiyor ama bu gerçekten berbattı. Bu gün mahkeme vardı, annem ile babamın boşanma davası.

Artık annemle o koca evde birlikte yaşıyacaktık ve tabi ki yıllardır bizimle birlikte olan çalışanımız ve oğlu Park Jimin her zaman babam olmadığında yada biz yurt dışına çıktığımızda,eve her zaman göz kulak oldular gerçekten onlara minettarım oğlu Jimin'le arkadaş gibiyiz, aynı senede doğmuşuz onların bizimle tanışma hikayesi ise, annesi doğum yaptıktan sonra babası onları bırakıp gitmiş annelerimiz aynı hastanede doğum yaptıkları için babam annesini oda da ağlarken görmüş. İşin garip kısmı,babamla annemin boşandığına bakmayın ama babam gerçekten çok sıcak kanlıdır annesine neler olup bittiği sormuş tabi onlara yardım etmek için de annesine işe almış ve o seneden beri yani on yedi senedir bizimle birlikteler. Jimin'le her zaman aynı okullara kurslara aynı sporlara gittik ve şuanda da aynı lisedeyiz işte benim hayatım böyle.Bazen canım sıkıldığında müzik dinler piyano çalar rahatlamaya çalışırım yada böyle günlük yazarak. Babam ile annemin ayrılma sebebi ise paraydı,bazen keşke varlıklı olmasaydık sıradan sokakların tek katlı evlerinde yaşasaydık diyorum, çünkü eğer belli bir paranız varsa hayat gerçekten üzücü ve yorucu. Okulda ise sıradan bir öğrenciyim, her ne kadar iyi ne de o kadar kötü sadece okulu bitirip pianist olmak için üniversite okumak isteyen lise son sınıf öğrencisiyim.

Günlüğübü kapatıp kafasını piyanonun üstüne koydu genç kız. Her zamanki gibi bir şeyler yazıp gevelemişti, rutin hayatının baş tacıydı günlüğü.

İçeri giren kişi ile gülümsedi kız. "Sana çikolata aldım," dedi ve yatağa oturdu Jimin. Genç kız gülümsedi ve çikolatayı açıp yemeye başladı.

"Fizikten kaç almışsın?" dedi Jimin. Kız gülümsedi gururla konuştu. "100 aldım,yine," dedi.

Jimin gülümsedi ve kızın saçlarını karıştırdı. "Aferin benim akıllı Yuna'm,"

"Yah! Saçlarımı elleme," dedi ve saçlarını düzeltti Yuna.

"Peki,ben sevgilimle buluşacağım, sen de piyano çal sap gibi," dedi ve gülerek kaçtı Jimin. Yuna hamurdandı ve piyanonun başına geçti.

Kesha'dan Praying çaldı,söyledi ve duygulandı. Gelen ilhamı kenara itmeyerek söz defterini aldı ve sözleri yazmaya başladı.

Bitirdiğinde gülümsedi ve deftere baktı.

Bu,babannesinin verdiği defterdi. Babannesi ünlü bir orkestra sanatçısıydı. Ölmeden önce.

Sesini ve yeteneğini tamamiyle babannesinden aldığını biliyordu,ona minnettardı.

Yatağın üstündeki telefonunu aldı ve çatıya çıktı. Çatı katında,sadece Jimin'in bildiği bir odası vardı ve küçük bir camdan gökyüzü tüm çıplaklığı ile gözüküyordu.

 Çatı katında,sadece Jimin'in bildiği bir odası vardı ve küçük bir camdan gökyüzü tüm çıplaklığı ile gözüküyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Bunu düşünün,ya da hayal edin)

Yuna ertesi günün cumartesi olduğunu bildiği için ses çıkarmadı. Olduğu yerde uyuya kaldı ,gece 11 gibi.

Jimin'den

"BIRAK ELİMİ!" dedim ve elini ittirdim. "JİMİN DİNLE LÜTFEN!" aldığım çiçeği Haneul'un yüzüne fırlattım ve kafeden hızla çıktım. Gözümden akan yaşa aldırmayarak eve doğru yürümeye başladım.

Haneul'a çok değer vermek benim hatamdı. Sonra beni kavgalı olduğum insanla aldatmıştı işte.

Eve vardığımda Yuna'nın annesi mesaideydi,annem ise teyzemlerdeydi. Yuna ne yapıyor diye odasına gittim ama orada yoktu. Üst kata çıkmaya başladım.

3.Kişi Anlatım

Jimin,çatı katına çıktı ve kilitli olduğunu düşündüğü kapıyı açtı. İçerde sessizce uyuyan kızı görünce gülümsedi ve yanına gitti. Kız ayıcığına sarılmış öylece uyuyordu. Jimin de kızın yanına uzandı.

Yuna gözlerini yavaşça açtı. "Jimin?"

"Benim," dedi Jimin. "Erken değil mi? Haneul'da kalırsın diye düşünmüştüm," dedi.

"Aldatmış," dedi Jimin. Yuna şaşkınlıkla doğruldu.

"Hadi canım! Yok artık," dedi. Jimin'in yüzünün asık olduğunu farketti. Ve neler olduğunu anlamak için doğruldu yatakta ve jiminin gözlerine bakarak"Kimle nerde?" dedi Jimin üzücü sessiz tonuyla"en nefret ettiğim düşmanımla beni çağırdığı kafede el eleydiler ve sonra kavga ettik böyle".

Kız bunları duyunca en içten jimine sarıldı Sarılması jimine göre normaldı ama böyle sıcacık çok içten sarılması farklıydı

Saat üç dört gibi uyandı Jimin. Bayan Kim'in işten gelmesine az kaldığı için omzunda Ağlayan Yunayı aldı ve odasına götürdü. Kızı yatağına yatırdı ve sıkıca üstünü örttü.

Merhaba! Kitabımız yeni,destek gösterirseniz seviniriz 💞

-maniacshospital & -rabbit

unpossible ♧ pjmWhere stories live. Discover now